hesabın var mı? giriş yap

  • 28 ekim 1992 türkiye san marino maçının rövanşıdır. maçtaki ilginçlikler silsilesi 50 kişilik san marino bandosunun (spikerin söylediğine göre bu 50 kişi san marino ordusunun da yarısını oluşturuyordu ve bizim milliler isterlerse san marino'yu fethedip gelebilirlerdi.) istiklal marşımızın yarısını çalıp bırakmasıyla başladı. marşın geri kalanını milli takım ve tribündeki gurbetçilerimiz bandosuz söyledi. tarihindeki ilk kornerini ve golünü bize borçlu olan san marinonun asıl mesleği otobüs şöförlüğü olan kalecisi ilk dakikalarda sakatlanınca spiker ve sayın yorumcu "acaba yedek kalecileri var mı ehehehee" gibi cümleler kurdular. ama san marinonun yedek kalecisi panter kesildi ve millilerimize gol imkanı vermedi. istanbul'daki ilk maçtan gaza gelen san marinolular bu maçtan puan çıkarmaya kararlıydı. hem saha içinde hem de saha dışında iyi örgütlenmişlerdi. saha içinde defans oyuncuları ve "yedek" kalecileri canla başla mücadele ederken, saha dışında varolmayan top toplayıcı çocuklar, taca/auta çıkan topları bir türlü getirmiyordu. bu işi saffet sancaklı üstlenmişti. neredeyse tüm toplara o koşuyor, hepsini topluyordu. istanbul'daki ilk maçta san marinoya gol ve korner ikram edilmesi uzun süre basınımızda yazılıp çizildiği için millilerimiz defansta çok dikkatli oynuyorlardı. maç boyunca san marinoya sadece bir korner şansı tanımıştık. ogün temizkanoğlu topun kornere çıkmaması için varını yoğunu ortaya koymuştu ama maalesef san marino ikinci kornerini de milli takımımıza karşı kazanıyordu. ve o an spiker ve yorumcu "eyvah yine korner" demişti. bu korku dolu serzeniş kalemize çekilen bir penaltı olduğu izlenimini yaratacak kadar etkiliydi. dakikalar geçtikçe milli takımımız ataklarını sürdürdü ama bir türlü san marino'ya golünü atamadı. maç 0-0 bitti. ilk kornerini ve golünü bize atan san marino ilk puanını da milli takımımızdan alıyordu.

  • dışarda yemek yeme kültürü çok yaygın. market reyonlarında mikro dalgada ısıtıp yiyeyebileceğiniz bir sürü yiyecek var. bizim gibi evde yemek pişirmelerine gerek yok. evleride o kadar küçük değil. ben 1 ay kaldım tokyo'da. gözlemlerim bunlar ama elbette evlerinde büyük bulaşık makinesi kullanan çok insan vardır. herhangi bir japon'un evine gitmediğim için bilmiyorum. çok ama çok başka yaşıyorlar. adamlarla aramızda büyük fark var. tercih sunsalar bana asla onların düzeni içinde yaşamam. duygusuzlar.

  • onunla yemeğe gidin ve bütün yemek boyunca garsonlara olan davranışlarını izleyin. eğer garsonlara bir insan olarak değilde hizmetçileri gözüyle bakıp, biraz sakin olmasını söylediğinizde "ne demek canım onların görevi bu" cevabını alıyorsanız o zaman o erkek insan olarak çiğdir işe yaramaz hem de kalitesizdir. direkt çöp.

  • olayla ilgili izlediğim belgeselde ortaya atılan iddialar; meteor, top şimşek, tektonik faaliyetler, kuyrukluyıldız ve asteroid şeklinde sıralanıyordu. 1990lardan günümüze özellikle bir grup italyan bilimadamının düzenli yaptığı araştırmalar sonucu diğerlerinden ayrışan en güçlü iddia asteroid taklidi yapan kuyrukluyıldız çarpmasıymış. güneşten uzaklaşıp aktifliğini kaybeden kuyrukluyıldız dünyaya yaklaştıkça sürtünmeden dolayı sibirya semalarında patlamış, aynı zamanda hızını alamayıp bir de 5.5 şiddetinde deprem meydana getirmiş. bu şekilde yörüngeden çıkan kuyrukluyıldızlar yapısındaki önemli gazları kaybettiği için asteroide benzerlermiş, yoksa tam gaz bir kuyrukluyıldız çarpsa tüm gezegen yok olurdu görüşü zaten çoktan kabul edilmiş.
    yine en fazla itibar gören iddia bu oluyor, çünkü tunguskadaki ağaçlardan alınan örneklerde dünyamızda bulunmayan bir karbon izotopuna rastlanmış ki, bu türden karbon yapısı zaten asteroid ve kuyrukluyıldızı oluşturan maddelermiş.
    (bkz: sonra gökten 3 göktaşı düşmüş)

  • halbuki dolarla da maaş almıyorlardı; neden etkilendiler acaba! demek ki neymiş? bu memlekette dolar artarsa her şey artar ve işte bu yüzden de "dolarla mı maaş alıyorsunuz ki dolarla işiniz olsun" gibi saçma bir cümle kurulmaz; böyle bir cümle kuran da ekonominin başına geçirilmez.
    ekonomik krizin sorumlusu olarak halkımızın yüzde 12si kılıçdaroğlu demiş. sizin de ayrı ayrı bilahare gözlerinizden öperim. dewamke!

  • "olum t-mac 'in yeni ayakkabısı çıkmış" benzeri üçüncü kişilere bir şey ifade etmeyen cümleleri sıklıkla kurduğu gözlemlenmiştir.

  • 77 bölüm olmuş. bir sürü entry girilmiş. mecnun'un hırkasıyla ilgili bir detayı ilk defa fark ettim geçen gün. hırkanın düğmeleri solda. yani, kadın reyonundan alınmış. bu da böyle gereksiz bir bilgi, işte.