hesabın var mı? giriş yap

  • bugun pediküru yaşlı bir teyzeye yaptırırken çok utandım. hemen bitsin istedim, kendime lanet ettim.
    onu o yaşta çalışmak zorunda bırakan sistemi falan suclayamiyorum ben. oldu bittiye getirip eve kaçtım beli o gün biraz daha az ağrısin diye.
    sırada bekleyen ergen gelip ablaya 'canim kaç kişi var' dedi mesela canım dedi. ben diyemem, bunlara takılırım.
    peki bu özelliğim başıma nasıl mı bela, kurumsal iş hayatında yönetici olamıyorum. hayatımi cehenneme çeviriyorum, insan ilişkilerim tek taraflı berbat. samimiyetle bütün kalbimi acabiliyorum onlarda benim ağzıma siciyorlar.
    keşke hepimiz yok olsak.

  • abi bu ne?!

    adamlar son 20 senede, küresel ısınmanın 1 asırdır verdiği zarardan daha fazla zarar verdiler ülkeye. resmen doğaya tepki olarak gelmişler dünyaya. bıyıklarına benzin döküp yaktıklarım ya!

  • karakter komedisi (character comedy) ve durum komedisi türlerine yakın duran feyyaz yiğit'in başı çektiği dizisine benzer filmlerden örnekler vermeye çalıştım. önereceğim filmlerde olayın kendisinin başlı başına absürd olduğu, karakterlerin rol yapmadan dahi komik durduğu örnekleri, bu yazıda bulabilirsiniz.

    öncelikle komedi için bence olmazsa olmazlardan biri çok iyi sağlanmış bu dizide: birbiriyle alakasız zıt stereotipler. her konuda birbiriyle ters düşen bu karakterlere cehennem silahı (genç/yaşlı, sabırsız/sabırlı, cıvık/ciddi, uçarı/disiplinli vs) serisi gibi filmlerden aşinayız aslında. buddy film olarak da adlandırabileceğimiz bu türde, birbirini tamamlayan, bozan karakterler olayı daha da komik kılar. 48 hours, bitirim ikili, the blues brothers, bill & ted's excellent adventure,salak ile avanak ve tango ve cash ilk akla gelen örneklerdendir. bu filmlerde biri siyahsa biri beyaz, biri maço ise diğeri efemine biri cesursa diğeri korkaktır.

    1) u-turn (1997)
    oliver stone

    billy bob thornton'un canlandırdığı tamirci karakteri ve joaquin phoenix'in t.n.t karakteri için bile izlemeye değer absürt olaylar zinciridir u dönüşü. sinir uçlarınızla oynar, bu kadar da olmaz dersiniz. gibi sevenler benzer saçmalıktaki olayları ve karakterleri hemen fark edecektir.

    tamirci sahnesi

    2) kikujiro'nun yazı (1999) kikujiro
    takeshi kitano

    komedi skeçleri ile tvde ünlü olan ama sonrasında son derece sert filmlere imza atan takeshi kitano ve yılmaz'ın durgun oyunculuğunun benzerliğine hayret edeceksiniz. özellikle takeshi kitano'nun fevri hareketlerine, tepkilerine ve mimiklerine gülmemek elde değil.

    3)akileus ve kaplumbağa (2008) achilles and the tortoise
    takeshi kitano

    takeshi kitano'nun bir diğer ilginçlikler silsilesi filmi. nü model bölümündeki genel kaygılar aynı diyebiliriz. machisu'nun sanat için yaptıklarına cidden bu kadar da olmaz diyeceksiniz.

    4) büyük lebowski (1998) the big lebowski
    coen kardeşler

    yılmaz ve ekibinin birbirinden alakasız, kendi başlarına komik hallerinin belki de en iyi örneğidir bu film. sorunlu vietnam gazisi john goodman'ın (walter sobchak) tepkilerine mi gülelim, steve buscemi ile atışmalarına mı kopalım insan bilemiyor. başrol oyuncusu ve halısı için maceradan kaçmayan dude jeff bridges ayrı bir komedi zaten.

    5) üç billboard ebbing çıkışı, missouri (2017) three billboards outside ebbing, missouri
    martin mcdonagh

    martin mcdonagh'ın en olgun işlerinden. sırf sam rockwell'in annesi ile olan diyaloglarını 4 kere arka arkaya izledim. yine hikayeyi karakterle kotaran durum kara komedinin başarılı örneklerinden.

    komik sahne

    6) in bruges (2008)
    martin mcdonagh

    mcdonagh'ın yine diyaloglarla, alakasız sohbetlerle seyircisine güzel bir seyirlik sunduğu film. jordan prentice (cüce karakter) ile sohbetler resimdeki ünlü bölümünü anımsatmıyor mu?

    7) ateşten kalbe akıldan dumana (1998) lock, stock and two smoking barrels
    guy ritchie

    bu filmdeki çoğu karakter başlı başına gibi dizisi yapılması için referans niteliğinde. kontrolden çıkan olaylar, bu kadar da olmaz artık denilen karakterler...

    8) trainspotting (1996)
    danny boyle

    francis "franco" begbie karakteri bile filmi izlemek için yeterli.

    bar sahnesi

    9) ofis çılgınlığı (1999) office space
    mike judge

    milton waddams karakteri için ayrı bir film çekseler izlenir.

    https://www.youtube.com/watch?v=cvmeiksd43e

    10) hiç hesapta yokken (1998) very bad things
    peter berg

    kara komedinin başarılı örneklerinden hikaye işleyişi, trajikomik olaylar gibi dizisindeki saçma edebiyatın ögelerini görmemiz açısından önemli bir örnek olabilir.

    11) friday 1995
    f. gary gray

    baba tiplemesin,n mutfak ve tuvalet sahneleri çok komik ve gibi dizisinde sırıtmayacak türdendir.

    baba sahnesi

    12) kingpin (1996)

    izlediğim en underated filmlerden başı çekecek bu komedi, tiplemeleri ile izlemeye değer. bill murray ve woody harrelson gibi iki devi de barındırması açısından önemli bir komedi.

    13) tezgahtarlar (1994) clerks
    kevin smith

    kevin smith'in gerek oyunculuğu gerek yönetmenliği ile dikkat çektiği yapımlardan biri. gibi dizisini en etkileyen yapımlardan.

    14) kırık çiçekler (2005) broken flowers
    jim jarmusch

    jeffrey wright'ın canlandırdığı winston karakteri için bile film izlemeye değer. bill murray'ın stabil oyunculuğu da ayrı bir hava katmış filme.

    15) bilinmeyen yol (2002) ınterstate 60*
    bob gale

    chris cooper'nin bob cody tiplemesi hastalıklı dürüstlüğü ile gibi dizisindeki karakterlere rol model olmuş gibi.

    16) sıradan bir gündü (2007) he was a quiet man
    frank a. cappello

    hikayenin işleyişi, absürd olaylarıyla gibi dizisi senaristlerinin dikkatini çekmiş gözüküyor.

    17) kim kiminle nerede? (2009) whatever works
    woody allen

    borris y., insanlara tepeden bakan, onları küçük gören karakteriyle orijinal bir kimlik sunuyor.

    18) sonun başlangıcı (1993)falling down
    joel schumacher

    d-fens karakteri, gibi dizisinde çıldıran tiplemelere benziyor.

    19) bronson
    nicolas winding refn

    tom harry’nin oyunculuğu ve efsanevi it’s a sin dans sahnesi bile gibi absürdlüğünde

    edit: coen kardeşlerin bütün filmleri istisnasız bu listeye dahil edilebilir. fargo dizisindeki oyunculuklar da güzel bir örnek olmuş gibi.

  • insan ve şempanze dna'sı %99.4 oranında örtüştüğü halde hayvanla oturup iki muhabbet edemezken ne uzaylısı ne ufosu amk.

  • adana büyükşehir belediye başkanınin, 29 kasım 2016 adana öğrenci yurdu yangını hakkinda yaptigi aciklama.

    simdi biraz empati yapiyoruz ve aklimiza o ani getiriyoruz. devlet babamizin bizi yönlendirdigi bir tarikatin yurdunda yangin cikti, 3.kattayiz ve cikis noktasinda yangin birden o kadar cok büyüdü ki, arkadaslarimizla asagi inemiyoruz. cigliklar, yüzlerdeki korkular, endiseler, panik havasi, kosusturan ögrenciler arasinda yangin merdivenine yöneliyorsunuz, alevler büyüyor ve karbonmonoksit gazi altinda nefes almakta zorlaniyorsunuz. yangin merdiveninin kapali oldugunu biliyoruz ya, bir umut belki yangin öncesinde bu sefer acmislardir. o noktada toplanan arkadaslarini görüyorsunuz, caresizce kapiyi zorluyorlar, bagris, cagris, cigliklar, öksürükler. oraya gidiyoruz, kapiyi bir-iki zorluyoruz, vuruyoruz, kirmaya calisiyoruz, elimiz aciyor, kaniyor, ama acilmiyor. caresizce etrafimiza bakiniyoruz, arkadaslarimiz hickirircasina agliyor, alevler bizim kati sarmis vaziyette, diger odalardaki camlara da ulasamiyoruz. ve cigliklar arasinda, endiseyle, ailemizle ve arkadaslarimizla son bir defa konusamadan, onlarin sesini dinleyemeden bekliyoruz.

    hayal kuralim biraz, empati yapalim. yapalim ki belki biraz utaniriz, belki 2 gün sonra unutmayiz.

  • türk kızlarının videolarını çeken mültecilerden hiçbir farkı olmayan bir yavşağın röportajıdır. kadın da otel deyince muhtemelen anlıyor, ama haklı olarak bu davarla muhatap olmak istemiyor.

    bu ahlaksız kişi hakkında derhal soruşturma başlatılmalıdır.

  • okumamis ise degersizdir kafasindan ne zaman cikabilecegimizi cok merak ediyorum. bu usta normalde cok degerlidir ama bizim ülkemizde üniversite bile okumamis asgari ücrete calismasi kafasi gercekten cok komik.

    bu pide ustasi ülkemizde de yaklasik 30 35 civari aliyordur ve o nasil yazilimci gibi kod yazamiyorsa, yazilimcida kürege ve firina anca uzaktan bakabilir ve bu seviyeye bir kac ay icinde hicbir usta gelemez.

    almanya´da sihhi tesisatci su an mühendis kadar aranan bir meslektir ve maaslari neredeyse mühendislere yakindir.

    bence anlamsiz bir karsilastirmadir.

    not: pide ustasi v.s degilim. insaat mühendisiyim.

    edit: ben okuyanlar değersizdir gibi bir şey söylememişim ama bu konu da çok mesaj atan olmuş. ikincisi tesisatçılar mühendislerden çok kazanıyor da dememişim yazdıklarımı okumadan mesaj atmayın varsa fikriniz yazın okuyalım.

  • önsöz: temennim şu ki bu vahim olaydan ders alıp yapılaşma için daha iyi önlemler alır, daha iyi kanunlar çıkarırız ve bu kanunlar hiçbir zaman hiçe sayılmayarak bir çok insanımızın böyle olaylar yaşamasına bir daha izin vermeyiz.
    şu haritaya bakınca türkiye'nin deprem bölgesi bir ülke olduğu yadsınılamaz bir gerçektir.

    kaderciliği bir kenara bırakarak dünyada neden depremler olur diye bir bakalım. dünyanın yapısı gereği dört ana katmandan oluşur: bunlar, iç çekirdek, dış çekirdek, manto ve kabuktur.

    işte yukarıdaki görselde de gördüğünüz üzere kabuk kısımları dünyanın yüzey dediğimiz kısımını oluşturur; bunların bazılarını gözümüzle gözlemleriz ve bizim yaşadığımız kara parçalarını oluşturur, bir kısmını ise gözlemleyemeyiz çünkü onlarda büyük su kütlelerinin altındadır.

    ancak bu kabuk dediğimiz kısım insanın cildini kaplayan deri gibi yekpare bir yapıya sahip değildir. aynı bir yapboz parçaları gibi parçalardan oluşmaktadır ve bu yapboz parçalarına tektonik levhalar ismini vermekteyiz. önemli olan konu ise bu parçalar hareketsiz değillerdir. hareketleri esnasında birbirinin yanından kayarlar ve birbirine çarparlar vb. hareketler yaparlar. dünyadaki tektonik levhaların haritası

    bu hareketlerin çoğunluğunun levhaların kenarlarındaki levha sınırlarında görmekteyiz . levha sınırları birçok faydan oluşur ve dünyadaki depremlerin çoğu bu faylar üzerinde meydana gelir. tabii ki bu kocaman levhaları hareket ettiren bir güç olmak zorundadır. yukarıdaki görüntüyü tekrar gözünüzün önüne getirdiğinizde kor diye bir katma olduğunu göreceksiniz ve bu katmanın sıcaklığının 5430 °c olduğu tahmin edilmektedir.(kıyaslamak için güneşin yüzey sıcaklığı 5500 °c ve çekirdeğinin sıcaklığıysa 15,6 milyon °c’dir.) işte bu muazzam ısı enerjisi manto dediğimiz katmanı hareketlendirir.

    yukarıdaki görselden de görülebileceği gibi, manto tabakası içinde bulunan yüksek yoğunluktaki magma kor tabakasının verdiği ısı enerjisi sayesinde döngülenen bir hareket oluşturur. bu döngülerin ısınan sıcak tarafları yükselirken, soğuyan tarafları ise aşağıya doğru iner. işte bu döngüsel hareket, kabuk bölgesinde soğumuş magma olarak düşünebileceğimiz levhaları sürtünme etkisiyle farklı yönlere hareket etmesine neden olur. levhaların bu hareketi, çarpışmalara ve ayrılmalara sebep olur. bu çarpışmalar sonucunda ise ülkemizdeki gibi depremler oluşabileceği gibi everest dağı gibi dağlar da oluşabilir.

    kaynak:1,2,3