ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
16 nisan 2017 uyku tutmaması
-
tek ders finaline girermişçesine katıldığım gruptur. zaten ülkenin tek ders sınavına giriyoruz.
çan yok, 51 alırsak geçeceğiz.
edit: 49 aldık. hocaya yalvarmak yok. dersi geçene kadar uğraşacağız. bu daha başlangıç, mücadeleye devam!
9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı
-
şu maçta bile acaba tur gelir mi dedirtebiliyorsa galatasaray, bize tebrik etmek düşer. helal olsun.
dipnot: bronşlarıma kadar fenerbahçeliyim.
dolarla bir işiniz var mı
-
cnntürk’te yayınlanan tarafsız bölge programında moderatör ahmet hakan, maliye bakanı berat albayrak’a “dolar yükselince endişeleniyoruz, endişelenmeli miyiz?” dedi.
albayrak’ın cevabı evlere şenlik:
“dolarla mı maaş alıyorsunuz? dolar borcunuz mu var? dolarla bir işiniz var mı?”
abi diyecek laf bulamıyorum.
hayır hiçbir şey yapamıyorsan cevapları ezberle, teknik konuş, araya rakamlar serpiştir, kafa karıştır falan.
ya sen hazineden sorumlu bakansın kahvede okey oynayan amcalarla aynı yorumu yapamazsın.
yemin ederim “ben hep 50 liralık alıyorum beni etkilemiyor” diyecek sandım bir an.
link
mesai saatlerinde dışarıda dolaşan kalabalık
-
oha yıllardır düşünüp düşünüp de bir yere bağlayamadığım şu mevzuyu benim gibi başka dert edinenler de varmış. şimdi efenim gerçekten de anlam verilemeyen bir durum vardır ortada... şöyle ki, yer istanbul, saat 15.00! işe gidiş saati değil, öğle arası değil, akşam çıkış saati değil, okullarda sabahçı-öğlenci için derse başlama çıkış saati değil... herkesin işinin başında olması gereken bir saat. ve fakat trafiğe bir çıkıyorsunuz kilit! imkanı yok adım ilerlemiyor. aradan bir yerden kaçayım diyorsunuz. o da nesi orada da deli trafik var. sonra camdan dışarı bakıyorsunuz yandaki kafe dolmuş da taşıyor, oturacak yer yok! işte o anda dilden şu cümle dökülüyor: "yahu bunca insanın bu saatte dışarıda ne işi var?"
"senin ne işin var" diyeceksiniz ama ben gazeteci olduğum için her saat, her an dışarıda olabiliyorum. ya da o gün izinli olabiliyorum vs. ve fakat bunca insanın gazeteci olma, çalışmıyor olma ya da 'serbest' çalışıyor olma ihtimali yok. işsiz desen altında arabası gezen, oturup kafede yiyip içip vakit geçiren bunca işsiz, bu kadar parayı nereden buluyor sorusu geliyor bu defa da akıllara...
özetle doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor. biri lütfen artık bir açıklama getirerek bu gizemi sonlandırsın. kim bu insanlar? ben de onlardan biri olmak istiyorum. bunun için ne yapmam gerekiyor?
sıcaklık
-
evrenden çeşitli sıcaklık istatistikleri:
141679 * 10^27 kelvin
planck sıcaklığı. büyük patlamadan 10^-43 saniye sonra evrenin sıcaklığı.
13*10^18 kelvin
büyük hadron çarpıştırıcısında yaşanan ağır nükleer dönüşümlerin sıcaklığı.
10^13 kelvin
büyük patlamadan 100 mikrosaniye sonrası sıcaklık.
4*10^12 kelvin
proton - antiproton tepkimelerinde oluşan sıcaklık.
10^11 kelvin
type ii supernova'nın sıcaklığı.
10^10 kelvin
büyük patlamadan 1 saniye sonra her şeyin sıcaklığı.
10^9 kelvin
büyük patlamadan 100 saniye sonra her şeyin sıcaklığı.
5,1*10^8 kelvin
tokamak füzyon test reaktöründeki plazma sıcaklığı.
10^8 kelvin
kontrollü nükleer füzyon sıcaklığı.
13,6*10^6 kelvin
güneş'in çekirdek sıcaklığı.
29727 santigrad derece
atom bombası patlamasından 1 milisaniye sonra oluşan sıcaklık.
27727 santigrad derece
yıldırım sıcaklığı.
14727 santigrad derece
tungstenin kritik noktası.
9667 santigrad derece
sirius a'nın yüzey sıcaklığı.
5505 santigrad derece
güneş'in yüzey sıcaklığı.
5377 santigrad derece
dünya'nın çekirdek sıcaklığı.
3550 santigrad derece
elmasın erime noktası.
3410 santigrad derece
tungstenin erime noktası.
1749 santigrad derece
kurşunun kaynama noktası.
1650 santigrad derece
bir uzay mekiğinin atmosfere girme sıcaklığı.
1557 santigrad derece
bunsen ocağı alevi sıcaklığı.
1538 santigrad derece
demirin erime noktası.
1397 santigrad derece
mavi gaz mumu alevi sıcaklığı.
1064 santigrad derece
altının erime noktası.
1027 santigrad derece
lav sıcaklığı.
660 santigrad derece
aluminyumun erime noktası.
464 santigrad derece
venüs'ün ortalama yüzey sıcaklığı.
326 santigrad derece
kurşunun erime noktası.
233 santigrad derece
kağıdın yanarken sahip olduğu sıcaklık.
163 santigrad derece
kibritin yanarken sahip olduğu sıcaklık.
100 santigrad derece
suyun kaynama noktası.
80 santigrad derece
sıcağa en dayanıklı hayvan olan pompei solucanının yaşadığı sıcaklık.
58 santigrad derece
dünya üzerinde kaydedilen en yüksek sıcaklık. el aziziye - libya (1922)
48 santigrad derece
avrupa'da kaydedilen en yüksek sıcaklık. atina - yunanistan (1977)
42 santigrad derece
insanlar için ölümcül vücut sıcaklığı.
37 santigrad derece
ortalama insan vücut sıcaklığı.
35 santigrad derece
kaydedilen en yüksek deniz sıcaklığı (kızıldeniz).
33 santigrad derece
tereyağının erime sıcaklığı.
15 santigrad derece
antarktika'da kaydedilen en yüksek sıcaklık. vanda station (1974)
2 santigrad derece
buzdolapları için tavsiye edilen sıcaklık.
-39 santigrad derece
civanın donma noktası.
-89 santigrad derece
dünya üzerinde kaydedilen en düşük sıcaklık. vostok station - antarktika (1983)
-196 santigrad derece
nitrojenin kaynama noktası.
-205 santigrad derece
uranüs yüzeyindeki ortalama sıcaklık.
-210 santigrad derece
nitrojenin donma noktası.
-220 santigrad derece
neptün yüzeyindeki ortalama sıcaklık.
-229 santigrad derece
plüton yüzeyindeki ortalama sıcaklık.
-259 santigrad derece
hidrojenin kaynama noktası.
-269 santigrad derece
sıvı helyumun kaynama noktası.
-270 santigrad derece
uzaydaki ortalama sıcaklık.
-272 santigrad derece
bilinen en soğuk ortam olan bumerang nebula'nın sıcaklığı.
-272 santigrad derece
helyumun donma noktası.
-273,149999999 santigrad derece
laboratuar ortamında üretilen en düşük sıcaklık. low temperature labratory - helsinki (1999)
-273,15 santigrad derece
sadece teorik olarak mümkün olan entropinin minimum değerine ulaştığı nokta. mutlak sıfır.
kaynak: rasmussen college
*** copy paste değil, alın teri.
brit pop
-
hastası olduğum bu dönemin bence en iyi albümleri için;
(bkz: parklife)
(bkz: moseley shoals)
(bkz: what's the story morning glory)
(bkz: modern life is rubbish)
(bkz: dog man star)
(bkz: the sun is often out)
(bkz: k)
(bkz: everyone's got one)
(bkz: wake up!)
(bkz: the dodgy album)
(bkz: marchin already)
(bkz: the great escape)
yıllar sonra ek: (bkz: different class) nasıl unutmuşum bilemiyorum.
sedaş'ın önüne 5 bin ölü civciv dökülmesi
nihat hatipoğlu gibi para kazanma rehberi
-
-sahabe hikayelerini pehlivan tefrikası gibi uzatmayı öğrenin
-hak, adalet, doğruluk gibi kavramların üzerinde durmak yerine, uhud, kerbela gibi üzücü olayları anlatıp, insanları ağlatın
-tasvirlere önem verin, anlattığınız olaya şahit olmuşsunuz gibi, ayrıntılara girerek anlatın
-yolunuz açık, şeytan yar ve yardımcınız olsun
yaran diyaloglar
-
bizim sülalede erkek sayısı az. ben de en küçüklerden biriyim. bu nedenle ben hala bekarken kuzen çocukları birer birer evleniyor. allah var hepsi de çok güzel, akıllı kızlar. fakat sanki sosyal sorumluluk projesi yürütüyor gibi nerde çirkin, loser adam var gidip onları buluyor bizim kızlar. işte büyük kuzenlerden biriyle bunu konuştuk bir gün. sonra gençler de geldi hep beraber oturuyoruz. kuzen bizim bu saptamamızı paylaşma isteği duydu:
- yav hepiniz de çok güzel kızlarsınız. yani sizin gibi güzel kızlar neden gidip tipsiz herifleri bulur hep, merak ediyorum.
- gerçekten mi soruyorsun dayı?
* yavrum gerçekten soruyorum.
- karına sorsaydın o sana cevabı söylerdi dayı.
adam eşek tepmişe döndü resmen. ulan dedim iyi ki gaz verip ona sordurmuşum yoksa kapağı bana takacaklardı.
erdil yaşaroğlu'nun herkese telif davası açması
-
tweet atan arkadaş zaten biz paylaşabiliriz, hakkımızdırı savunmuyor sadece bana neden uyarı gönderilmedi, hemen kaldırırdım diyor.
hukuk sisteminde en doğru şekliyle ilk önce ihtarname gönderilir sonrasında aksiyon alınmaz ise telif davası açılır. belli ki bunlar av peşinde, 33 bin liralık dava açılacakmış, 7 bin verirseniz anlaşırız bla bla bla.
penguen 33 bin lira etmez aq.
ekşi sözlük
-
bugün metrobüste gelirken kendisini düşündüğüm sözlük.
bazen çok eski bir entry'm oylanmış oluyor, "o tarihte nerede ve kiminleydim" diye düşünmeye başlıyorum. o entry'yi yazarken neler düşündüğümü hatırlamaya çalışıyorum.
sekiz buçuk yıldır buradayım.
o zaman lisans öğrencisiydim. sözlük'ün yazar aldığını tam da bir sınava girmek üzereyken ablam mesajla haber vermişti, ben de "beni de kaydet, nikim şu olsun" diye cevap yazmıştım.
şimdi, 4.5 yıllık bir avukat ve taze bir doktora öğrencisiyim.
o zamanlar okuldan bir sevgilim vardı. sonra 3 tane daha oldu. bu dört sevgiliden başka, bir tane sevgili olduğu sanılan ama aslında olmayan adam, bir tane de tam sevgili olacakken son anda vazgeçen gerizekalı oldu. (düzensiz ilişkileri saymıyoruz.)
şu anda ise, yine sözlük'te yazar olan ama buradan tanışmadığım bir sevgilim var. şubatta bir yıl olacak.
o zamanlar balmumcu'da oturuyordum, sonra dört ev daha değiştirdim, şu an istanbul'daki 6. evimdeyim.
şu andaki en yakın arkadaşlarımın, o zamanlar varlığından haberdar bile değildim.
siyasi görüşüm de çok değişti. daha doğrusu, o zamanlar siyasi görüş sandığım şeyin aslında "elitizm" olduğunu sonradan fark ettim.
o zamanlar "yirmi yaşında yaşlanmak" başlığında yazdığım şeylerin, aslında ne kadar arabesk olduğunu demek ki önceden fark etmişim ki entry'yi silmişim. fakat "dünyadan bihaber" de olduğunu 28 yaşında fark ettim.
sözlük, artık gerçekten eskisi kadar keyifli bir yer değil. fakat benim kişisel tarihim.
sırf geçmişine kıyamadığın için vazgeçemediğin bir sevgili gibi.