• dorduncu ve sanırım en biline blur albumu. blurun oasis ile girdigi medya destekli gereksiz sidik yarısının sonuna denk gelir.
    albumden once yayınlanan country house sarkısı oasisin "roll with it " sarkısını geride bırakır direkt 1 numaraya girer.(gerci oasis daha sora alır yurur, yeni beatles olur tanrı olur o ayrı).
  • çok trip bi c64 oyunu... adventure hesaaabı.
  • 1963 yapımı,gerçek bir hikayeden uyarlanmış,başrollerinde steve mcqueenin olduğu vecharles bronsonunda oynadığı,hapishaneden kaçış senaryolu filmlerin babalarından,ilklerindendir...
  • oyuncuların arasında avusturalyalı rolünde elindeki eşşek kadar bavulla herkesten iyi kaçan james coburn'ü, sahte evrak hazırlayan donald pleasence'ı ve ne lazımsa bulup getiren james garner'i da unutmamak lazımdır. steve mcqueen'in dikenli telleri motorsikletle aşmaya çalıştığı sahne artık klasiktir.
  • steve mcqueen motorsikletli sahnelerde ısrarla dublör kullanmamış, sadece tikenli tel üstünden atlamayı beceremeyince o sahneye hususi adam bulunmuş, montajda birleştirilmiştir, şahane de birleşmiştir.
  • gelmiş geçmiş en iyi marillion parçalarından biridir... brave albümünden olan parça girişten sonra iki bölümden oluşur... "so tell me more about the love that you rejected... tell me more about the trust you disrespected... i still don't know, why did you hurt the very one... why did you hurt the very one that you should have protected?" sözleri direk olayı bitirir...

    parçanın sözlerinin tamamı şöyledir...

    heading for the great escape
    heading for the rave
    heading for the permanent holiday
    heading for the winter trip
    heading for the slide
    heading for the dignified walk away
    heading for the open road
    goodbye to all that
    heading for the automatic overload
    standing in the open boat
    standing in the swing
    waiting for the ringing and the bright light
    waiting to be recognised
    quiet applause will do
    they shower you with flowers when they bury you
    you're holding on, you're holding on ...

    i. the last of you:
    just when i thought i'd seen the last of you
    you come here scratchin' at my door
    your pain and anger's in the howling dark
    of every corridor i walk
    so tell me more about the love that you rejected
    tell me more about the trust you disrespected
    i still don't know, why did you hurt the very one
    why did you hurt the very one
    that you should have protected?

    ii. falling from the moon:
    don't ask me why i'm doing this
    you wouldn't understand
    you're asking the wrong questions
    you couldn't understand
    a bridge is not a high place
    the fifty-second floor
    icarus would know
    a mountain isn't far to fall
    when you've fallen
    when you've fallen from the moon
    there's murder on the street
    i'm ashes on the water now, somewhere far away
    i have fallen, fallen from the moon
  • parçanın sonunda güneşe fazla yaklaşarak balmumu kanatları eriyen ve denize düşerek ölen icarus'dan bahsedilir. ancak icarus aya değil güneşe çok yaklaşmıştır... "fallen from the moon" sözleri olaya alaylı bir yaklaşım olabilir... ancak "büyük kaçış" ve "ikarusun akibeti" arasındaki bağlantı ne kadar alaycıdır tartışılır...
  • bir ton kirmizi urbali arasindaki iki kek amerikali virgil hilts ve hendley'in 4 temmuzu bagira çagira kutlamalari, sarkilarinda küfrettikleri ingilizlere bin türlü mesakkatle imal ettikleri patates viskisini dagitmalari ilginç mevzudur. e ne de olsa müttefikler lakin kuyruk acisi baki..
  • bir filmden oyuna vakası daha (bkz: http://www.gothamgames.com/greatescape/)
  • amerikalıyız biz kaçarızdan çok, amerikalıyız kaçar elimize alırız temalı bir filmdir. eğlencelidir. sonunda ölen 50 kişiye adanmıştır denir. demekki gerçektir.
hesabın var mı? giriş yap