hesabın var mı? giriş yap

  • 28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlamasının ardından atatürk havalanında bulunan taksicilerin fırsattan istifade kişi başına 100 liradan ancak yolcu alıyorlarmış. evet, kişi başı!

    bu olay unutulmasın. yağmacılık memleketin her tarafına işlemiş durumda.

    belçika'daki terör saldırısında taksicilerin ve özel araçların gönüllü ve ücretsiz olarak insanları evlerine taşıdıklarını da hatırlatayım.

    çok utanıyorum, çok utanıyorum.

    kaynaklar:
    https://twitter.com/…rzou/status/747907664001269764
    https://twitter.com/…olat/status/747907997322588160

    edit: taksiciler kooperatifi başkanı bu olaya iftira demiş. alçakca, namussuzca ve kahpece diye de eklemiş. çok sevdiğim bir söz vardır: "allah yakışan iftiradan korusun." velev ki o kadar mağdura, tanığa rağmen bu olay iftira olsun. dün geceden beri bir kişi bile çıkıp da "taksici esnafı yapmaz öyle bir şey" demedi. bu durum taksici esnafının istanbullu nezdindeki repütasyonunu çok iyi gösteriyor. 20 milyonluk şehirde 1 kişi bile yoktur ki taksicilerle ilgili kötü bir anısı olmasın. şehrin eşkıyalarısınız, lümpensiniz, yağmacısınız, kötülüğün iktidarının sokaklarda vücut bulmuş hâllerisiniz.

  • devlet dairelerinde size quest vermekle sorumlu "git şurdan şu evrağı al getir, yukarıda şemsi bey var ona damgalat..." gibi emirler veren npclerdir. iki parmakla benim on parmakla yazdığım kadar hızlı yazmak gibi süper güçleri vardır.

    kafalarının üstünde sarı ünlem ya da soru işareti olması opsiyoneldir.

    ayrıca:
    (bkz: organize olmalarından korkulan gruplar)

  • tayyip icin en buyuk basarisi 80'den beri apolitik turk gencligini politize etti deniliyor ama simdi yabanci bi arkadasin durum guncellemesini gordum adam 68'den beri apolotik avrupa gencligini bile degistirmis. slovak bir kizin yazdiklari;

    "go to hell tayip!!! that's the right place for you! even here in bodrum,where people don't give a shit about you,we have to look at your ugly face at every second billboard in the town.. and every first is some "happy face" who claims to vote for you. ı'm seriously getting sick.. milli'in adami. bullshit!!!"

    millinin adami kismini tam anlamadim ama degisik olmus tabi.

    edit: milletin adami demek istemis.

  • bir fps manyaklığı. takıntı bir yerde. şarjörü illa 30 görecek. 29 olursa öleceğini düşünür. counter'ı çok oynamış kişilerde görülür. tek mermiyle adam öldürmüşlüğü vardır.

  • 1929 başlarında borsa yükselmekte ve iyi günler hiç bitmeyecekmiş gibi görünmekteydi. bazı yorumcular bir çökmenin olacağını söyleseler de yatırımcıların çoğu optimistti. işsizlik azdı ve fiyatlar sabitti.
    sadece bir sene sonra dünya tamamen değişti. ekim 1929'da gerçekleşen çöküş new york piyasasını altüst eder. eylül 1929'da 381'lerde olan the dow* temmuz 1932'de 41'lere kadar düştü. işsizlik daha önce dünya ekonomisinin görmediği kadar arttı. 1933 itibariyle amerikada her 4 işçiden biri işsizdi. amerika ve diğer endüstrileşmiş ülkeler hala aynı binalara, fabrikalara ve içgücüne sahiptiler ama bunların çoğu boştaydı. bu 1930'lu dönemler genel olarak great depression dönemi olarak adlandırmaktadır.
    bu felaketin ardından makro ekonomi doğdu. ekonomi biliminin doğumu adam smith ve the wealth of nations ile özdeşleştirilse de makro ekonominin ekonominin bir başka kolu olarak doğumu 1936'da john maynard keynesin "the great theory of employment, interes and prices"ının basımı ile oldu. keynes'ten önce ekonomiciler ekonomiyi bir bütün olarak inceleyip para ve fiyatlar hakkında incelemeler yapmışlardı fakat makro ekonomi ve "ekonomiler neden depresyonlar yaşar? neden üretim ve istihdam zamanla azalıp artar?.." gibi soruların cevaplarını aramaya yönelik yaklaşımlar keynes'le başlar.
    makro ekonomi dışında bugünün hükümet tedbirleri ve programları hep 1930'ların tecrübelerinden doğmuştur. muhtemelen en önemli şey hükümetlerin bir daha depresyon olmaması konusunda kendilerini sorumlu kılmış olmaları.
    depresyonun ikinci mirası ise sosyal sigortalar programı oldu. bu program vergilerle kendisini destekleyen ve bundan kar etmeyi uman bireylerin dışında bütün ekonomiyi de etkilemektedir.
    üçüncü miras ise bankadaki mevduatların temin altına alınması oldu. 1930'larda binlerce banka panik içinde paralarını çekmeye çalışan yatırımcılar yüzünden kapılarını kapatmak zorunda kaldı. bugün hükümet bankalar batsa bile yatırılmış paraları karşılamaktadır. bu bir anlamda finansal istikrarı sağlayacaktır. bu istikrarın önemi ise 1990'ların sonunda (1997'de) asya'da başlayan ve sonra dünyaya yayılan ekonomik krizde daha iyi anlaşılmıştır.

  • görücü usulü ile doğal seleksiyonun önüne geçilip, aşk çocuklarının doğmasının engellenmesidir.

  • az sonra yapacağım insani eylem.

    üç adet kamyonet tuttum.

    gördüğüm her dana,boğa,buffalo vs. büyükbaş hayvanı kamyonetlere dolduruyorum.

    ve hindistan konsolosluğu'nun bahçesine bırakıyorum.

    konsolosluklar başka ülke toprağı sayıldığından, birçok müminho da avcunu yalamış oluyor.

    bana şans dileyin erenler...

  • bugün itibarıyla artık hayatta olmayan kız...

    herhangi bir haber bültenindeki herhangi bir olay kişisi olarak unutulacak olan, bu topraklarda doğmuş ve ölmüş olan kız..
    "tecavüze uğradığı" gerekçesiyle, herkesin birbirinin cenazesine katıldığı küçük köyünde bile cenazesine sadece onu gömen belediye görevlilerinin katıldığı kız..
    ölü getirildiği hastaneye kimler tarafından getirildiği bile bilinmeyen, ölüm nedeni bir doktorun 'zatüreden' demesiyle otopsi yapılmaya bile gerek görülmeden gömülen kız..

    aklımın almadığı şekilde; bir kurbanken nasıl da kültür, toplum, bürokrasi, hukuk ve de bütün çarpık işleyen mekanizmaların aracılığıyla suçlu durumuna düşürülerek, milyonlarca kez beter bir şekilde ölmelerini temenni ettiğim o 28 kişinin elindeki kanı suyun altında yıkayıp "hiçbirşey olmamış gibi" hayatlarına devam edeceklerini hatırlatarak, nasıl da kangrenli.. hastalıklı.. araz.. çürük.. kokuşmuş bir yaşamsal değerler dizgesi içinde yaşadığımı bana tekrar farkettirmiş.. beni tekrardan kahretmiş olan kız..

    onu koruyup yardım etmesi gereken, devletin alt birimlerinden biri olan koruma merkezinden 2 ay önce kaçmış - nasıl, niye, kim? lerin cevaplarının alınabileceğini de üzülerek hiç sanmıyorum- cesedi bir hastaneye gelene kadar kim bilir neler yaşamış olan kız.. bir enkaz.. yaşadığımız coğrafyanın "ahlaksal çöküntüsü"yle oluşmuş somut bir enkaz.. baktıkça utanmak için..insanlıktan..

    ölene kadar geçirdiği süreçte, o tecavüzcülerden hiç bir farkı olmadığını düşündüğüm her hastalıklı bakışa maruz kalışında, o tecavüzcüler kadar; aynı dili, sınırları, coğrafyayı vs. paylaşan herkesin de suçluluğunu bana hatırlatmış olan kız..

    "16 yaşındaki.." diyor kimi bültenler... çocuk daha.. 28 kişi.. üst düzey devlet görevlisi.. bir çocuk cesedi.. bilinmeyen bir ölüm nedeni.. sahipsiz bir mezar taşı.. en önemli tanığını; kurbanını yitirmiş bir dava..

    öfkem hiçbir yere sığmıyor.. biliyorum unutulacak.. biliyorum ne ilk ne de son..

  • bu da yeni moda oldu
    sabah sik sok kafeden kahvemı alıyorum
    çükübikte yemeğimi yiyorum
    aa bak ofisimde etkinlik var at siki koleksiyonuna bakin
    ay yoruldum, fikıboka binip eve gideyim.