hesabın var mı? giriş yap

  • "siz anlaşın, biz takip ederiz"

    yazılı bir sözleşme yapalım, hasar ve değer kaybını kayda alalım talebini reddetmişler.
    üzerine bir de "dava açarsanız şikayeti kapatırız" şeklinde basiretsiz bir cevap dönmüşler.

    yarın sabah bu tavırlarından dönerler umarım çünkü kendilerini global bir kriz bekliyor.
    tüm ekşicilerin hem fikir olduğu ender bir konu ile karşı karşıyasınız opel türkiye.

    marka, imaj falan yerlerde. 75-80 binlik tv reklamı ile kotaramayacağınız algıyı kaybediyorsunuz.

    ama hiçbir şey için geç değil opel türkiye. ayarı ver gürses'e ve bu konu burada kapansın!

    (bkz: gürses opel rezaleti)

    opel türkiye hesabı: https://twitter.com/opel_turkey
    opel global hesabı: https://twitter.com/opel
    opel global ceo hesabı: https://twitter.com/kt_neumann
    opel global cmo (pazarlama) hesabı: https://twitter.com/tinamuelleropel

    diğer kodamanlar
    https://twitter.com/nicoschmidtopel
    https://twitter.com/hahamprecht
    https://twitter.com/gm

    örnek metin: "have you heard about opel turkey's major f.ck up in turkey. a drunk opel employee, driving and crashing a customer's car"

    ben ancak bu kadar britanya köpeği olabildim, daha etkili bir metin için daha britanyacı arkadaşların önerilerine göre metin güncellenecek.

    o kızcağız yalnız değil opel türkiye!

  • (bkz: izmir manavkuyu'ya imar izni veren zihniyet)

    çöken 20 bina var.
    gidin bakın bakalım manavkuyuya çökmek üzere olan kaç bina var? veya depremden ciddi hasar görmüş kaç bina var.

    manavkuyu, bamya tarlasıdır. portakal tarlasıdır.
    üstelik öyle 50-60 yıl önce değil. ben 89 doğumluyum, ve küçükken manavkuyu'da bir tanıdığımızın bostanına giderdik ziyarete, hayvanları otlardı. ve her yer bostandı, ilerileri portakal bahçeleriydi.

    buranın altı artezyen kuyu. başka bir deyişle, tamamen boşluk manavkuyunun altı. binaları yutuyor şuan o kuyular.

    buraya imar izni veren, imar izni vermek için rüşvet alan; o dönem bu izinlerde imzası olan en küçük memurdan, en büyük belediye başkanına kadar herkesi teker teker yargılayacaksın. başka bir çözüm yok.

  • j. k. rowling'in 2008'den bu yana yayımladığı ilk çocuk kitabı.

    dün twitter'da yaptığı açıklamayla kitabı duyuran rowling, bu kurgunun harry potter romanlarını yazdığı sırada aklına geldiğini ve o zamanlar yazdığı ilk taslağı bir kutunun içinde çatıya kaldırdığını söyledi. o dönemde harry potter'ın ardından uzun bir süre yeni bir kitap yayımlamak istememiş.

    rowling, harry potter sonrasında beş yıl ara vermiş, 2012'de boş koltuk isimli yetişkin romanıyla geri dönmüştü. sonrasında da robert galbraith takma ismiyle dedektiflik romanları yayımlamaya başlamıştı ki bunlar da yetişkin romanlarıydı. the ickabog, rowling'in 2008 çıkışlı ozan beedle'ın hikayeleri'nden bu yana yayımladığı ilk masal kitabı. bu kitabın varlığını bugüne kadar sadece ailesi biliyormuş ve hikayeyi iki küçük çocuğu dışında kimseye okumamış. birkaç hafta önce hikayenin ilk taslağını çatıdan tekrar çıkarıp üzerinde çalışmaya başlamış.

    the ickabog bu haftadan itibaren şu siteden ücretsiz olarak yayımlanacak. her hafta bir ya da birkaç bölüm eklenecek. kitap 10 temmuz'da tamamlanmış olacak. kısa süre içerisinde çevirilerinin de yayımlanması bekleniyor. önümüzdeki kasım ayında ise kitap formatında piyasaya sürülecek ve elde edilen gelir covid-19 salgınından etkilenenlere yardım eden derneklere bağışlanacak. rowling'in bu hikayeyi bu şekilde haftalık ve ücretsiz olarak yayımlamasının nedeni de zaten karantina altındaki çocukları eğlendirebilmek, bu süreçte onlara heyecanla takip edip bekleyecekleri bir şey vermek.

    yaptığı duyuru esnasında rowling üç şeyin altını özellikle çizdi. ilki, bu hikaye harry potter'ı yazdığı dönemde ortaya çıksa bile hp evreni ile ilgili değil. ikincisi, bu bir peri masalı ve çocuklar için yazılmış. yani yetişkinler okuyacaksa bunu bilip okusunlar. basit bir dil ve kurgu var. üçüncüsü ise bu hikayeyi yazmaya başlayalı on yıldan çok oluyor. son kısmı şundan önemli: hikaye "gerçeklik" ve "gücü kötüye kullanma" ile ilgili. ilk iki bölüm adına konuşmak gerekirse, masal kendine "korkusuz" lakabı takan beceriksiz bir kralla başlıyor. rowling son yıllarda siyasi görüşlerini belirtmeye ve siyasileri açıkça eleştirmeye başladı. hatta donald trump'a o kadar muhalif oldu ki birçok harry potter fanı kitaplarını yaktı. rowling o yüzden bu hikayenin on yıl öncesine ait olduğunu özellikle söylüyor. yazılan hikayenin günümüz siyasileriyle ya da olaylarla hiçbir ilgisi yoktur demeye çalışıyor. buna rağmen hikayede işlenen temaların hiç eskimediğini ve her zaman, her yerde geçerliliklerini koruduğunu belirtmekten de geri kalmıyor.

    kitapla birlikte bir de yarışma başlattı. hikayeyi okuyan çocukların hayal güçlerini sonuna kadar kullanarak okuduklarını resmetmelerini rica etti. seçilen resimler kasım ayında yayımlanacak kitapta kullanılacak.

    her ne kadar çevirilerinin geleceği söylense de bunlar muhtemelen fransızca, almanca, ispanyolca gibi diller olacaktır ama açık şekilde intertene sunulan bir romanın çevirisinin sorun olacağını sanmıyorum. yakında bazı fanlar türkçeye çevirmeye başlar.

    not: konuyla ilgisiz olarak, rowling kitaplarını yakan fanlara kızmak yerine onlarla her seferinde alay ediyor. ilk kez kitaplarını yakmaya başladıklarında "paran hâlâ benim banka hesabımda duruyor" diyordu. geçen gün ise "ne zaman biri kitabımı yaksa banka hesabumdan o kitabın parası kayboluyor ve eğer kitap imzalıysa dişlerimden biri düşüyor" diyerek ona karşı çıkanları zerre umursamadığını bir kez daha göstermiş oldu.

  • yıl 1971 .mevsimlerden kış.erzurumdan ığdıra burunlu otobüsle (kamyondan bozma otobüs) seyahat edilmekte..hava çok soğuk,camlar içerden bütünüyle buz tutmuş,dışarı görünmüyor.ön ve arka kapıların arasına ilave fitilimsi bir bir madde yerleştirilmiş,herkes palto,kaput ne bulduysa giymiş.otobüste kalorifer filan yok..yol açık , gidiyoruz ama donuyoruz.bir saat kadar sonra yolculardan biri "hele şu kaloferi yah" dedi.ben yeniden arandım kalorifer nerde diye..öyle bir şey yok...(allah allah ne kaloriferi) diyorum içimden.birden muavin büyük bir tepsi çıkardı.içi odun külü dolu...çapı bir metre.mor ispirtoyu döktü yaktı.bir sıcaklık bastı yüzümüzü.ısınır gibi olduk.böylece aralıklarla dört-beş defa " kalofer"i yaktılar.mola yok.her ısınmanın
    sonunda oksijen yokluğundan nefes alamıyoruz..dokuz saat sonra ığdır'a vardık,yarı baygın...

  • 8 kelimeden oluşur.

    erdoğan'ın "mısır olaylarının arkasında israil var" açıklaması ap tarafından israil dışişleri bakanlığı basın sözcüsüne soruluyor, verilen cevap şu: "bu üzerine yorum yapmaya değmeyecek o açıklamalardan biri". off anam off. ortadoğunun liderine bak sen hele..

    http://www.hurriyet.com.tr/planet/24556467.asp

    edit: genç şakirtler rahatsız! gg diye ispiklemişler lan.