hesabın var mı? giriş yap

  • asla bir battaniye içine michelin maskotu koyan baba değildir.

    efenim bilen bilir,eskiden kamyonların üzerinde süs niyetine michelin maskotları takarlardı.
    amcamın kamyonundaki süs bi şekilde bizim eve geliyor.

    derdimi tam anlatamasam da şöyle bir şey ;
    http://2.bp.blogspot.com/…elin-lastik-adam-foto.png

    ben bebekken bana göz kulak olan babam,o sırada merdiveni süpüren anneme bi şakar yapar.
    sarılı olduğum battaniyenin içinden beni çıkararak michelin maskotunu güzelce yerleştirir.merdivene çıkarak "-ulan bu çocuk ne çok ağlıyo bee !" deyip maskotlu battaniyeyi merdivene doğru fırlatır.annem de ne yapsın çığlık,feryat figan...

    bu ne ki amk...

  • osmanlı'nın paraları ne kadar boş beleş işlere harcadığının kanıtları olan haritalar. elin alman'ı geliyor senin yüzlerce yıl yapmadığın detaylı haritalandırmayı yapıyor.

    orhun kitabelerini gidiyor danimarkalılar buluyor, rus türkologlar okuyor.

    şu an karadeniz'de çayın yetişmesinin bile kredisi ingilizlere ait. adamlar işgale gelmeden nerede ne yetişir diye araştırmış. 600 senelik impartorluksa inek gibi sağmayı tercih etmiş bizleri, ne acı.

    anadolu'yla, türklükle alakalı bizi yapmamız gerekn fakat yabancılara ait araştırmalar beni cidden delirtiyor.

  • –arka taraftan bedelini ödemeyen kaldı mı?

    –şuradan 2 tam 1 öğrenci bedel uzatırmısınız?

    meral hanım dokunulmazlığı yok bedel ödeyecek!

    mansur yavaş dokunulmazlığı yok o da bedel ödeyecek

    bay kemal sen de bedel ödeyeceksin

    ankara bedelini ağır öder?

    sebzeciler, meyveciler, halciler

    marketçiler, esnaf

    finans kesimi, para piyasası

    muhalif gazete ve tv'ler

    hepsi bedelini ağır ödeyecek

    sen
    sen sen
    sen

    maşaallah bedel ödemeyecek adam kalmadı. ülke değil bedel bank mübarek.

  • başlıkta bütün anahtar kelimeler ile aradım bulamadım. yarar mı yarmaz mı bilmem ama benim için birazdan yazacağım fıkra türk mizahının mihengi nasreddin hoca fıkralarının en güzelidir . gerek içerdiği zamanın ruhunu yansıtan öğeler (akçe tahtası, gölge kadı gibi), gerek türkçemizdeki güzel bir deyime (odun kırıcının hıh deyicisi olmak) selam çakması, gerekse espri anlayışı olarak çok hoşuma gider.

    fıkramız şöyle:

    günlerden bir gün akşehir kadısına iki adam başvurmuş. kadı şikayetlerini sormuş. adamlardan ilki "kadı efendi bu adam biriyle odun kırmak için 100 akçeye anlaştı, bu adam odunu kırdı, ben de yanısıra 'hıh' dedim. bu 100 akçede benim de hakkım var, hakkımı vermiyor" demiş. kadı bakmış adam hak konusunda ısrarcı, ne dese adamı ikna edemiyor, demiş "karşı odada gölge kadı var, o böyle işleri benden iyi bilir". geçmişler karşı odaya gölge kadı nasreddin hoca tabiki. durumu anlatmışlar. nasreddin hoca "bana bir akçe tahtası getirin" demiş. hoca odun kıran adamdan 100 akçeyi almış, odun kıran adamı odadan çıkarıp "hıh" diyen adam odada iken 100 akçeyi akçe tahtasına vura vura, sesli sesli saymış. sonra odun kıran adamı odaya alıp 100 akçeyi vermiş. hıh diyen adama da dönmüş "para odun kırana gitti, sesi de senin oldu. adalet yerini buldu" demiş

  • başlık: iran kedisi aldım yardımmmm beyleerrrrr

    1-eve şeriat geldi amk kimse evde açık gezemiyo. misafir falanda hoşlanmıyo hiç. sürekli amerika aleyinde sloganlar atıyo :(

    2-bende van kedisi aldım düşün halimizi gecenin 4 de zılgıtla uyanıyorum

    3-bursa kedisi aldım her yerde miyavlıyor amk

  • kayakla atlamadan ispanya bisiklet turu şampiyonluğuna: dibe vuran bir spor kariyerinin yükselişi... bahsi geçen hikaye bir christopher nolan filmi değil, primoz roglic'in ta kendisi.

    89 doğumlu sloven’in kariyer geçmişinde kayakla atlamacı olduğu artık bu sporu takip edenlerce şaşırtıcı bir bilgi değil. 2023’e kadar team jumbo visma ile sözleşmesini uzatan ve büyük bir aksilik yaşamazsa vuelta 2019’u kazanarak ilk büyük tur zaferini elde edecek olan roglic’in kayakla atlama geçmişi, şampiyonlukları da barındırıyor büyük hayal kırıklıklarını da. hatta başladığı spor dalını bırakıp yol bisikletine geçişi de trajik bir deneyim sonrası gerçekleşiyor.

    roglic, slovenya'nın dağlık bir bölgesinde temel geçim kaynağının kömür madenciliği olduğu küçük kisovec isimli kasabada doğup büyüdü. şu an olduğu gibi primoz’un küçüklüğünde de kayakla atlama, ülkenin en popüler sporlarından biriydi. kayakla atlama antrenörü olan komşusundan da ilham alan 13 yaşındaki küçük roglic'i bu spor derinden cezbediyordu ve tek hayali başarılı bir kayakla atlamacı olmak, ülkesini temsil etmekti. primoz ilk basamakları büyük bir hızla geçti ve ilk profesyonel atlayışını henüz 14 yaşındayken gerçekleştirdi. kayakla atlamada dünya kupası ve continental cup'tan sonra en prestijli turnuva olarak kabul edilen ve kayakla atlama federasyonu tarafından her yıl düzenlenen fis cup’ta 51 sporcu arasından 20’nci oldu. aynı yıl tam 11 yarışa daha katıldı. en iyi derecesi isviçre’deki gençler şampiyonası’ndaki 6’cılıktı.

    primoz, oldukça vasat geçen ilk iki senenin ardından 7 ocak 2006’da planica’daki continental cup’ta 266 puan ile en yakın rakibinden 7,5 puan farkla şampiyon oldu. hayallerini gerçekleştirme yolunda adım adım ilerliyordu. 2007’de amerika continental cup zaferi ve italya’da dünya gençler şampiyonasında şampiyon slovenya takımında yer alacak ve kayakla atlama kariyerinin son 4 yılında dördüncü bir zafer daha yaşayamayacaktı.

    planica'da, katıldığı zorlu bir mücadelede 17 yaşında ona altın madalya kazandıran tumturaklı atlayışını tekrarlamak istedi, oldukça yükseğe uçtu, havada döndü ve buzlu piste korkunç bir iniş yaptı. bilincini kaybetmiş bir şekilde hastaneye kaldırıldı. yapılan ilk kontrollerde mucizevi bir şekilde hiç kırığının olmadığı tespit edildi. ancak çok sayıda hematom vardı. basitçe, kan damarının yırtılması ve kanın dışarı çıkarak doku içinde birikmesi olarak adlandırabileceğimiz bu durum, basit bir morluktan ölümcül bir sona kadar türlü sonuçlara gebeydi. ancak hepimizin bildiği üzere korkulan olmadı. roglic hızlı bir şekilde iyileşme sürecine başladı. bu talihsiz kaza roglic’in kayakla atlama kariyerinin sonu olmadı elbette; pistlere tekrar geri dönmeyi başardı ancak motive olma konusunda büyük sıkıntılar yaşadı. artık eski heyecanı duymuyor, eskisi gibi atlayamıyordu. şampiyonalardaki sonuçları hiç tatmin edici değildi. 21 yaşına geldiğinde, dünyanın en iyi atlama sporcularının seviyesinde olmadığını ve artık bu sporu yapmak istemediğine karar verdi. motosikletini sattı ve bir yol bisikleti satın aldı.

    ilk yol bisikletini 2011 yılında alan roglic’in kariyer değişiminde bisiklete binen pek çok arkadaşının olması, fransa bisiklet turu’nu büyük bir keyifle izlemesi ve sporculuk geçmişinden dolayı dayanıklılık sporlarında başarılı olabileceğini düşünmesi etkili oluyor. başlangıçta duathlon ve triahlonu denedi. roglic'in yeteneği tıpkı bir enstrüman gibiydi. hiç çıkarılmamış sesleri çıkarmayı deniyor ve bunu başarıyordu da. roglic bir enstrümanın barındırdığı sonsuza yakın ihtimalleri gerçekleştirmeyi seviyordu

    roglic vücudunun dayanıklılık sınırlarını zorlamayı çok seviyor; kas, kalp ve beyin koordinasyonunu bisiklet üzerinde kusursuz bir şekilde yönetebiliyordu. çok güçlü bir havsalaya sahipti. 2012'de yani 23 yaşındayken amatör bir ekipte dikkatleri üzerine çekmeyi başardı ve ertesi yıl slovenya bisiklet turu'nun organizatörü bogdan fink tarafından yönetilen 10 kişilik uci continental ekibi adria mobil ile sözleşme imzalandı. roglic ilk sezonunda italya, avusturya, slovakya ve dubai'de yarışlara gitti; daha ilk senesinde slovenya yol bisikleti şampiyonunu belirleyecek olan yarışta 10'uncu oldu. 2014'te çok daha iyi bir performans sergiledi ve ilk iki galibiyetini kazandı: azerbaycan bisiklet turu’nun ikinci etabı ve tek günlük hırvatistan-slovenya yarışını en ön sırada tamamladı. romanya’da gerçekleştirilen sibiu bisiklet turu’nda takım arkadaşı 35 yaşındaki radoslav rogina genel klasman şampiyonluğunu kazanırken, roglic dağların kralı mayosunun sahibi olmuştu. artık yol bisikletinde kendine sonsuz bir güven duyuyor ve sansasyonel başlangıcının tadını çıkarıyordu.

    ilk galibiyet azerbaycan bisiklet turu'ndan

    2015... hırvatistan turu genel klasman 2’nciliği. settimana internazionale coppi e bartali haftalık turunda dağların kralı mayosu, ve 4 etaplık slovenya bisiklet turu genel klasman şampiyonluğu. roglic’i bu başarılar tatmin etmiyordu. daha zorunu, daha büyüğünü istiyordu. hedefi belliydi. o artık 3 haftalık büyük turlarda yarışmak istiyordu. ve ona bu kapıyı ardına kadar açacak olan teklif, hollandalı team lotto nl-jumbo’dan geldi. roglic artık bir world tour takımında pedal çevirecekti.

    primoz roglic lotto jumbo'da

    takımdaki ilk senesinde takımın iskeletini robert gesink, wilko kelderman, steven kruijkswijk, dylan groenewegen, sep vanmarcke, paul mertens, george bennet gibi tecrübeli veya geleceği parlak bir çok bisikletçi oluşturuyordu. roglic hollanda ekibinde sınırsız potansiyelini keşfetmeye, yeteneklerini geliştirmeye ve güçlenmeye devam ederken değeri paha biçilmez bir silah keşfetti. zamana karşı…

    bisiklet kariyerinin henüz dördüncü senesinde, ilk büyük tur olan italya bisiklet turu’nda dokuzuncu etaptaki zamana karşı yarışında müthiş bir performans ile ilk sıraya 'primoz roglic' ismini yazdırmayı başardı. üstelik bu galibiyeti iki kat değerli kılan, matthias brandle, bob jungels, fabian cancellara gibi zorlu rakiplere karşı kazanmasıydı. görkemli zaferini sadece 25 gün sonra slovenya zamana karşı şampiyonluğu izledi.

    2017 yılında sırada dünyanın en prestijli ve en çok izlenen spor organizasyonlarından olan fransa bisiklet turu vardı. 17’nci etapta çok sıkı bir tempo tutturdu. ilk olarak 12 kilometrelik telegraphe kapısını il sırada geçti ardından finişe 34 kilometre kala galibier yokuşunda müthiş bir atak yaptı ve hc olarak sınıflandırılmış olan tırmanış kapısındaki en yüksek puan olan 20 puanı cebine koymayı başardı.rigoberto uran uran, chris froome, romain bardet ve warren barguil’in 1:13 saniye önünde finiş çizgisini ilk geçen isim oldu. belini düzeltti, objektilere kendini hazırladı, kollarını havaya kaldırdı ve finişi geçti. gözlerini kapattı. tarifi mümkün olmayan bir mutluluk...

    roglic atağa kalkıyor
    zafer anı
    ilk tour de france podyumu

    aynı yıl dünya zamana karşı şampiyonasında ise altın madalyayı tom dumoulin’e kaptırdı, gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldı.

    bisiklette eylül ayı demek ispanya bisiklet turu (vuelta a espana) demektir. roglic'in sürekli yükselerek devam eden kariyeri bir başka büyük başarının hatta elde edeceği en büyük başarının eşiğinde. emin adımlarla ilk büyük tur şampiyonluğuna giden ve bu yazı yazıldığında kırmızı mayo üzerinde, şampiyonluk kupasını kaldırmasına sadece 2 etap kalan roglic’in kuşkusuz ki hala sınırına dayanmamış bir potansiyeli var ve 2020 yılı için bizleri fazlasıyla heyecanlandırıyor. 2020’de giro’da mı yoksa tour’da mı yarışacağı henüz belli olmasa da gelecek sene team ıneos’a çok ciddi bir rakibin geldiğini söylersek yanılmış olmayız.

    önemli şampiyonlukları:
    2 x tour de romandie genel klasman şampiyonluğu
    tirreno-adriatico genel klasman şampiyonluğu
    ıtzulia basque country genel klasman şampiyonluğu
    uae tour genel klasman şampiyonluğu
    3 x giro d’italia etap galibiyeti (bir tanesi ttt)
    2 x tour de france etap galibiyeti
    2 x tour of slovenia genel klasman şampiyonluğu
    volta ao algarve em bicicleta genel klasman şampiyonluğu
    4 x tour de romandie etap galibiyeti
    3x 3 x vuelta al pais vascoetap galibiyeti
    1 x national championship slovenia

    edit: fotoğraf eklenmiştir.

  • biri de şunların belediyeden kaçırdığı kamyonet dolusu belgeleri masaya çıkarıp vursa dedirtmiştir.
    ne ağladınız bilader ya....

    (bkz: ağlak kezban partisi)

    edit: lan siz beni eksileseniz noluuuur eksilemesiniz nolur?
    hala daha ağlıyorsunuz.
    biberon mu verelim ağzınıza? yoksa alışık olduğunuz şeyi mi?

  • henüz 15 yaşındaki çağla tuğaltay, 5 haziran 2000 tarihinde fulya’daki evlerinde boğazı kesilerek öldürüldü. cesedi bulunduğunda iç çamaşırları çıkartılmıştı. adli tıp kurumu raporu sonuçlarına göre katili, çağla’ya tecavüz etmemişti ya da edememişti. evden çalınmış tek eşya yoktu. kapı girişi zorlanmamıştı. apartmana giren yabancı birini gören yok.. cinayet aleti bıçak evin mutfağından alınmış, parmak izi yok.. dosya kapatıldı. 2009 yılında ise istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın’ın talimatıyla özel bir ekip kuruldu. ancak görevlendirilen ekip de cinayeti aydınlatamadı.

    (bkz: hande çinkitaş)

    bu çocuklar evlerinde, en guvende olduklarını düşündükleri yerde öldürülüyor. hem de iğrenç bir şekilde. ceylin adında on yaşında bir kızın da katili komşusu çıkmış. dilerim bu iki kızın da katili yakalanır.

    edit: olay yeri uzmanı bir polis çağlanın ayakkabısının mutfakta bulundugunu ama parmak ızı alınmadıgını belirtmiş, olay yeri inceleme ekibinin de ihmali olduğunu eklemiş. bilgi için @merhabahocam’a teşekkürler

  • asker polisi terörist şehit ediyor, doktoru elinden şifa bulan ya da bulamayan vatandaş öldürüyor. ayrıca belinde silah yok, tamamen savunmasız ve bunun eğitimini almamış bir kişi ölüyor.