hesabın var mı? giriş yap

  • yalçın abi'ye katılıp "iktidarsızım, kocalık görevimi yapamıyorum karım beni terketti" diye 70 milyonun önünde ağlamaktan çekinmeyen ama eczaneye gidip bir mavi hap almaya utanan adam gibiyim; bütün dünyaya seni sevdiğimi haykırabilirim ama sana söylemeye utanırım...

  • ortamlarda sorsan da hepsinin en sevdiği film de fight club'tır ha!

    kişisel gelişim kitaplarında okudukları zırvaları kendi yaşanmışlıkları, fikirleri ya da hayat prensipleriymiş gibi anlatıp profesyonel görünmeye, prim yapmaya çalışan bir avuç beyaz yakalı kölenin tiyatrosu

    karakterler:
    tülay : ofiste klima savaşlarını yapan kişi .
    salih : meslekteki 20. yılına rağmen hala müdür olamamış, tecrübeleriyle egosunu tatmin eden ofisin deneyimlisi.
    arzu : hergün meeting set edip konsörnleri konuşan mba'lı abla.
    haldun: stajyerliği yeni bitmiş ve şirkette yer edinmeye çalışan yalaka.
    nazan : linkedin'in yılmaz özdil'i... ... ...
    belma : başka şirketten yeni geçiş yapmış ve otorite kurmaya çalışan yönetici adayı.
    ferhat: iş ortamında efendi adamlar yerine tercih edilen piç bu.
    hasan: şirketin badem bıyıklısı.
    adem: fizik okurken kafayı sıyırıp sonra iş bulamayınca finans sektörüne giren adam.
    mutlu: en alt tarafta en yapıcı yorumu yapan adam gibi adam.
    aykut: bariz ekşici.

  • 12 yıllık viskisinin tadı muhteşem olan enfes viski markası. 15 yıllığı da şahanedir. diğerlerini tatmak henüz nasip olmadı.

    dufftown'lu bir terzinin oğlu olan william grant tarafından kurulmuştur. mortlach içki fabrikasında damıtma sanatını öğrenen grant yıllık 200 sterlinlik maaşından biriktire biriktire kendi fabrikasını kuracak sermaye elde etmiştir. cardhu içki fabrikasından 120 sterline ikinci el olarak aldığı alet edevatla robbie dhu kaynak suyunun yanında "geyiklerin vadisi" anlamına gelen glenfiddich yöresinde fabrikasını kurmuştur. 1887nin noel gününde fabrikanın imbiklerinden ilk glenfiddich viskisi akmaya başlamıştır.

    çok olmadan 9 çocuğunu da işe dahil eden grant'ın torunları hala şirketi yönetmektedir ve şirket hala eski üretim metodlarına sadık üretim yapmaktadır. (ikinci el alınan o ilk kazanların üzerindeki her çentik veya yumruyu yeni alınan/yenilenen kazanların üzerine de yapmak dahil. bu kadarı da biraz abartı artık, ama adamlar viskinin tadında o çentik ve yumruların pay sahibi olduğuna inanıyor.)

    viskileri 12, 15, 18, 21, 30, 40, 50 yıllık olarak satılıyor. 12den 21e kadar, kalitesine göre, makul fiyatlarda bulunabilmekteler. 30, 40 ve 50 yıllık olanları ise uçuk fiyatlara sahip olmalarına rağmen sapır sapır satılmaktalar yine de. örneğin 40 yıllık olanın fiyatı 1000£, 50 yıllık olanın ise 5000£!

    bunların dışında üretilen 61 şişeden tamamı satılmış olan glenfiddich rare collection 1937 ve glenfiddich vintage reserve 1977 isimleriyle iki özel seri viski de üretilmiştir efenim. rare collection 1937, 1937 yılında fıçılanmış ve, 64 yıl sonra, 2001de şişelenmiştir. vintage reserve ise halen daha yıllanmaktadır. serinin şişelenmesi viski camiasında heyecanla beklenmektedir.

    o vintage reserve'nin zamanı geldiğinde bir şişesine bütün paramı vermeye hazırım. yine 61 şişe çıkarsa imkansız olur o gerçi ama, neyse.

  • vuku bulduğu takdirde

    türkiye'nin çalışan nüfusunun %90'ı gibi;
    08:00-18:00 mesaisinde çalışıyor ve
    06:15'de uyanıyor
    06:45'de servise biniyor
    07:40'da işte oluyor,
    18:15'de dönüş servisine biniyor,
    19:00'da evde oluyor
    ertesi gün de işe gidebilmek gereken akşam yemeği, bulaşık, yıkanma vs işlerden sonra sabah 06:15'de uyanabilmek için
    22:30'da yatıyorsanız

    kendinize ve sevdiklerinize günde 1 - 1,5 saat kalmasına yol açan durum, hal, vaziyet.

    ecnebilerin 150 sene önce ölümüne karşı çıktığı * * bu döngüye karşı çıkmak için örgütlenmeyen;
    örgütlenmeyi bırakın, buna karşı çıkmak aklına gelmeyen kişilerin, başka herhangi birşey için kendi başına örgütleneceğine ben inanmıyorum arkadaşım.

    arap baharıymış da, pikeykey'miş de, özgürlük isterlermiş de, ..

    hıı, anlatın anlatın, heyecanlı oluyor.

    ilave: o 1-1,5 saat de, çalışmanın erdeminin, burjuva ahlakının, zenginlik-yoksulluğun kader olduğunun, zenginken mutsuz; fakirken mutlu olunabileceğinin, işveren kısmısının da ne büyük dertleri olduğunun, kapitalizmin bakış açısının, işi olduğuna şükretmek gereğinin, işsizlik tehdidinin, işsizlik tehdidinin, işsizlik tehdidinin vs mütemadiyen beyinlere çakıldığı (taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir) dizileri izlemekle geçiyor.