hesabın var mı? giriş yap

  • tarih: 06.04.2013 cumartesi
    yer: hamurabi istiklal caddesi şubesi

    izmirli kız: boyoz var mı?
    kasiyer: evet var hanımefendi.
    izmirli kız: ne'li var?
    kasiyer: ıspanak ve peynirli
    izmirli kız: boyoz sade olur bir kere! (çekip gider)

    aga boyoz sade olur madem, neden "ne'li var?" diye soruyorsun, izmir' den buraya kadar laf sokmak için mi geldin?

    sge: ama güzeller, haklarını vermek gerek.

  • 2019 yapımı klastrofobik bir gerilim filmi. vahşi hayvanların daha da vahşileştigi ve insanların peşine düştügü filmler kategorisine, timsah ile bu filmi de ekleyebiliriz. bu tarz filmleri sevenleri oldukça tatmin edecek bir film, aksiyonu bol, heyecanı tavan seviyesinde, filmin hemen hemen tamamı kapalı bir ortamda, evin bodrum katında geçen timsah sürüsüne karşı hayatta kalma mücadelesi. film efektlerini çok başarılı buldum, heyecan seviyesi de gerçekten çok yüksek ama olur olmaz bir yerde bir anda baba-kız ilişkisi duygusallığı yaratmaları bana o kadar geçmedi ki :) yahu arkadaş, timsahlardan kaçma mücadelesi verirken bir kolun kopmuş, kan revan içinde kapana sıkışmışken kızı ile yaptıgı konuşmalar bence çok gereksiz olmuş. kızın oyunculuguna da iki çift lafım var :) heyecanı bize yansıtmak için agzını balık gibi açıp açıp kapatmanın anlamı neydi anlamadım :) nefes alıp vermek miydi neydi çözemedim :)
    neyse sonuç olarak genele baktıgımızda başarılı bir vahşi hayvanla mücadele filmi olmuş. yapımcı olarak sam raimi ismi de bence kaliteyi arttırmış.
    keyifli seyirler..

  • elini sakatlayan kapicinizin yerine universitede okuyan oglunun her cop almaya gelisinde yuzunuze bakamamasi.

  • yıllardır ilişkilerde değişmeyen tek altın kuraldır belki. şimdi entel abilerimiz/ablalarımız buna karşı çıkar, hem kadın hem erkek hoşlanıyorsa ya da seviyorsa bu tarz şeylere gerek yoktur muhabbeti yaparlar lakin yüzde yüz çalışır bu kaçma kovalama uygulaması. özellikle beyler hep yakınır ya niye kadınlar hep erkeklerden bekler diye lan kadın geldiği anda arkasına bakmadan kaçan da sensin işte, niye çünkü kimse kolay kadın/erkek istemez ya da ister ama onu da bazı ihtiyaçlarını karşılamak için ister hadi itiraf edelim. kısacası cepte olan değil kaçan herzaman caziptir, tecrübeyle sabittir biline

  • olay 2 ağustosta malatya park avm vatan bilgisayar şubesinde meydana gelmiştir!

    serebral palsi rahatsızlığı olan bir arkadaşım . kendisi bir kamu kuruluşunda bilgi işlem bölümünde çalışıyor. vatan bilgisayarın malatya park şubesine navigasyon cihazı almak için gidip reyon görevlisinden cihazlarla ilgili bilgi almak istediğinde reyon görevlisinin alay içeren ("sen bunun ne işe yaradığını biliyor musun ki, sana ne? ne yapacaksın? neden soruyorsun?) ifadelerine maruz kalmış. başka bir görevliden yardım istediğinde de benzer durumla karşılaşmış. mağaza görevlisi ile görüşmek istemiş ancak görüştürülmemiş. isimlerini almak istediğini onları şikayet edeceğini söylediğinde ise isimlerini vermedikleri gibi hakaret içeren sözler sarfetmişler. olayı kızkardeşi ile paylaştıktan sonra mağaza yöneticisi ile görüşülüp gerekirse olay saatindeki kamera kayıtlarının incelenerek ilgili kişilerin tespit edilmesi talep edilmesine rağmen 1.5 aydır herhangi bir geri dönüş olmamıştır.
    doğum sırasında yaşadığı bir şansızlık yüzünden bir takım zorluklarla karşılaşan ama pes etmeyip mücadele eden, yıllar süren fizyoterapi ve çeşitli eğitimler sonucu kendi ayakları üzerinde durmayı başaran arkadaşımın tek isteği kendisinden özür dilenmesi. yaşadığı bu olayı başkalarının da yaşamaması için ilgili personelin gerekli dersi alması gerektiğini düşünüyorum!!!

    edt: #vatanbilgisayarözürdile

    mağaza müdürü
    açıklama olarak personel vatandaşı anlamadığı için cevap veremediğini vatandasında sinirlendiği olayın bu şekilde vuku bulduğunu , ilgili personelin yazılı savunması alındığını söylemiş.

    soru 1- personel engelli vatandaşa " sen neden soruyorsun ki? anlıyor musun bunlardan? dedi mi? demedi mi?

    soru 2- birinin konuşmasını anlamadıgında; anlamadım bir daha söyler misin dersin? yoksa sen bunlardan anlar mısın? neden soruyorsun mu dersin? bu cümle kuruldu mu kurulmadı mi? navigasyon cihazı ile ilgili bilgi istendiğinde reyon görevlisi sen anlar mısın? neden soruyorsun dedi mi? demedi mi? bunu sadece münferit olarak bir kişi mi söyledi yada diğer görevli de benzer tavrı sürdürdü mu?

    soru 3- vatan bilgisayar gibi bilişim sektöründe yer alan ve avm de magzası bulunan bir firmanın mağazasının her noktası güvenlik kamerasının kayıtları altındadır. tartışma anı kameralara mutlaka yansımıştır. olay kendi anlattıkları gibi ise kamera kayıtlarını vatandaş girdiği andan çıktığı ana kadar olan kısmı, hiçbir kesinti uygulamadan yayınlayabılırler mi?

    soru 4- vatan bilgisayarın tüm telefon konuşmaları kayıt altındadır. ılgılı aileye hangi gün ve saat kaçta konu ile ilgili dönüş yapılmış? ne söylenmiş? acaba böyle bir arama ya da geri dönüş yapılmamış mi? ben tekrar sormama rağmen böyle bir dönüşün yapılmadığı söyledi.

    soru 5- yazılı savunma sonrasında karar olarak ne verilmiş?

    bu soruların yanıtları yok. şuan firma savunma durumuna geçti. bu da güzel. en azından hata yaptıklarını anladılar. en az zararla durumu kurtarmaya calısyorlar. ama gerçeklerı carpıtmak yerine keşke evet malesef böyle bir olay yaşandı. ılgılıler cezalandırıldı diye bilseler. ya da hayır böyle birşey yaşanmadı. olaylar şu şekilde oldu? bu da kanıtı denilse.

  • - ablacım tam senlik bir kitap var bende...
    + medeni kanun, evlilik öncesi anlaşmalar, mal paylaşımı falan hakkında mı?
    - yok... kapitülasyonlar.

  • saldım çayıra mevlam kayıra tipi bağışıklık yani, ne yapalım doğal bağışıklık gelişsin diye covid olup ölelim mi? ölen 60 bine yakın kişiyi ne yapıcaz bu arada? ya sabır...

    edition: "saldım bayıra" idi "çayıra" olacakmış düzelttim. "caysizhayatbos" a teşekkür ederim.

    edit 2: ilk entryinin sahibi saygıdeğer (!) yazar, süper bir bilim aşığı olduğunu edit ile hakaret ederek kanıtlamış, kendisini nezaketi nedeniyle tebrik ediyorum.