hesabın var mı? giriş yap

  • hayır gülünç olan ne biliyor musunuz? reklam verip sanki bunun kendi başarılarıyla orada ücretsiz yayınlanmış gibi lanse edip bunu kadınların gücüne bağlaması. kadınların böyle şeylere ihtiyacı yok hadisecim.

  • sdflşgajşdlhjaihşsjdha ortalama bir lisede fen bilgisi dersi ödevi olabilecek bişeyi baya baya arge projesi gibi anlatmış adamlar. güneş enerjili mobil istasyonlarda aküler maliyetsiz olarak şarj edilecekmiş. güneş enerjili şarj istasyonu beleşe kuruluyor sanki.

    her modelin başka bir özelliği varmış. cumhuriyet adlı model tahtadan olduğu için ekolojikmiş. ekolojiden anladıkları bu asldjgah.

    öbürkü modeli doğa şartlarına uygun ve sportifmiş. aşdlsgjşaldshşlajh

    hadi çocuklar saf ve hevesli okey de koca koca hocalar nası böyle şeylere alet oluyor anlamıyorum aq. saatte 50 kilometre yapıyomuş lan tahtaya teker takmışsın iki kişi ittirse zaten elli yapar o aşslfdgja

  • - sap sap sap sap sap sap sap sap sap. karıymış at sepete. sap sap sap sap sap. pınarlar verici olur at sepete. sap sap sap. ulan inşallah tokmakçısı yoktur. at sepete. sap sap sap sap

  • oncelikle:

    (bkz: akp kurmaylarinin fantastik beyanlari)

    hemen ardindan:

    (bkz: http://www.milliyet.com.tr/…dik yiyin, enerji verir)

    "rusya’nın başkenti moskova’daki gaz krizi zirvesinden dönen enerji bakanı hilmi güler, “kriz aşılamadı, ab gazsızlıktan donuyor. türkiye ise ab’ye gaz satacak konuma geldi. yunanistan, bulgaristan ve diğer balkan ülkeleri bizden gaz talebinde bulundu” dedi"

    buraya kadar normal, ama devami fena.

    “yenilenebilir enerji konusunda kalorisi çok yüksek bir kaynağımız var, o da fındık. kalori hesabı yaparsanız bir gramında 646 kalori var. doğalgazı, kömürü yiyemezsiniz ama bu kaynağımız aynı zamanda bize üstünlük sağlayan bir kaynağımız. yenilenebilir enerji konusunda da eğer bunu yaygın bir şekilde kullanabilirsek, bir kere üşüme derdimiz olmayacak.

    ikincisi bunun dışında başka avantajları olduğunu sizler de benim kadar biliyorsunuz. ama en azından mineralleri, vitaminleriyle yepyeni bir enerji kaynağını da gündeme getirmeyi diliyorum. bu da bizim yine yüzde 70 potansiyelimizin olduğu bir kaynak. o bakımdan yiyemediğimiz doğalgazın, kömürün yerine böyle bir kaynağın da farkındalığına dikkat çekmek istiyorum."

    yenilenebilir yerine yenilebilir demesi, siz kafanizi yormayin enerji islerine fazla diyip konuyu aganigi naganigiye baglamasi falan, nefis.

    zamaninda cok tartisildi ama, hazir bugunlerde akkuyu'daki nukleer santrali konusuyorken, secim yaklasiyorken hatirlamakta fayda var.

    debe editi: parti falan mi kursak ne yapsak gencler, bu oteki partiler tirt cikti bea.

  • istemsiz üye yapıldığım gruplardan biri. hemcinslerimi kötülemek gibi olmasın da dır dır vır vır okumak zorunda kaldığım, bolca öpücük gülücük gördüğüm, toplu sevgili bulma duaları, ojeler, saç modelleri, bişi yazmayinca da tripler aman yarabbim. teknolojik dır dır. allahtan grubun mesajlarını sessize al gibi bir mod var. whatsapp iyi biri de çevresi kötü bence.

  • iran ile türkiye atasında oluşabilecek bir gerginlikte iran cumhurbaşkanına takacağımız yeni isim. böyle bir ismi ben önceden bulayım ki olası bir gerginlikte devletlularımız boşuna isim yakıştırmakla uğraşmasın.

  • şimdi gerek evde oyalanabilecek bir hobi olarak gerekse selin'e, ece'ye, melisa'ya giden bir yol olarak düşünülebilir klasik gitar.ilki daha makbûldür.profesyonel anlamda kendinizi geliştirmek istiyorsanız hele, ona hiç diyecek laf yok.neyse efenim bir şekilde gitar almak istemiş olmanız iyidir, sebeplere, vesilelere pek takılmıyorum ben, ilerleyen zamanlarda farklı kapıları açtığınızda bu sebepler yerini bir başkasına bırakabilir, yeni amaçlar edinebilirsiniz.her ne olursa olsun müzik iyidir.hakkatten iyidir yani, kandırmıyorum bak.ulan yeşil ot bile tepkisiz kalamıyor buna, nasıl da serpilip gelişiyor, bir de o müzik kaliteli olursa tadından yenmiyor...

    -neyse bunca lafu güzaftan sonra, güzel güzel somut tavsiyeler de vereceğiz gitar örnekleriyle beraber, sıkılmayın.

    bana kalırsa ekonominin izin verdiği ölçüde 400-500 tl ederinde bir gitarla başlamak en iyisi.ancak gitara yeni başlıyorsanız ve ekonomik kısıtlamalar da mevcut ise bence limon kasası olarak tabir edilen gitarlardan da alabilirsiniz.ancak limon kasası derken en bok püsürlerini es geçin(60-70 liraya gitar aldım diyen var?).şöyle 150-180 tl aralığında bir gitar edinmeniz tavsiye olunur.niye?çünkü eşşeğin zikinden dolayı.hayır.çünkü bundan daha ucuz kötü gitarlar gerçekten kötü oluyorlar.aşağıda ağaç türleri, cila türleri vs. den bahsedince daha iyi anlayacaksınız.

    neyse bu fiyat aralığında çin menşeili valencia markası öne çıkıyor.
    cg170, cg180 ve meblağ olarak bunların çok çok az üstünde cg190 modeli bu sınıfa dahil edilebilir.iyi de bir ses teli takılırsa verimliliği artar.

    bir miktar daha fazla paranız varsa eğer valencia'yı unutup, marka değeri yüksek olan ürünlerin alt seviye gitarlarına yönelebilirsiniz.fender esc80, cort ac10-ac12 gibi.içinize sinmesi açısından faydalı olabilir belki bunlar, onun dışında üstteki gitarlardan bence pek de farkları yok.

    -fiyat aralığını biraz daha yukarı çekerek(300-350 civarları ki yapacağınız pazarlıkla orantılı olarak bu artabilir, azalabilir) nispeten daha iyi bir gitarla da başlamayı düşünüyorsanız eğer, yamaha markasına yönelebilirsiniz.bunun sebeplerinden biri de kolay ulaşılabilir olması.mahalle marangozuna sorsanız eminim kenarda köşede bulunduruyordur birer tane.birbirine çok benzer c30m, c40 ve c70 gibi modelleri var.

    yamaha c30m, c40 modelinin mat olanı.yani arada sadece bir cila farkı var.c30m'de daha gür bir ses çıkıyor diyebiliriz.ancak daha kırılgan ve hassas.c70 bir üst model, ses farkı var biraz elbette ancak o fiyata değdiğini düşünmüyorum pek.c40 iyidir, c40'a yönelin.

    şimdi bu fiyat aralığında epey marka ve model var.sözgelimi takamine g124, valencia cg195, walden n350 falan feşmekân.bu fiyat aralığındaki çoğu ürün çin üretimli ya da endonezya üretimli, ladin ses tahtasıyla birlikte arka ve yanlarda maun kullanılarak elde ediliyor.aralarında pek fark olduğunu düşünmüyorum.gitarları deneyip içinize sinen, hoşunuza giden ürüne yönelmenizde fayda var.benim tercihim sıkı bir pazarlıkla yamaha c40 olurdu(260 tl civarlarına indirebilirsiniz 340 civarlarındayken).

    -gitar alırken hâliyle 2 kriter mevcut.biri ne istediğiniz, öteki ise bütçeniz.ne istediğinizi bilmiyor da olabilirsiniz, ona da değineceğim; ses, görünüş, kullanımdan bahsedeceğim biraz daha.şimdilik bütçeden yola çıkarak alternatif üretmeye devam ediyoruz.

    fiyat aralığı 400-600 gibi düşünelim.ki bence fena değil bu gitar diyebileceğiniz gitarlar burada başlıyor genel itibariyle.hemen örneklendirelim; valencia cg80, cort ac15, valencia cg ltd5, walden cn550, walden cn630 concorda series, ibanez g850.bu fiyat aralığıyla birlikte taşşaklı varsaydığımız gitar markalarının da başlangıç gitarlarını dahil etmiş oluyoruz seçeneklerimize.antonio sanchez s10, s20, takamine g128 belki, falan filan.

    bizim milletimiz fiyat/performans oranını çok sever o yüzden bunların arasından hemen neler öne çıkıyor bakıyoruz.cort ac15 güzel görünüyor ancak bulunabilirliği yok, sesini deneme fırsatınız olmaz pek.taksim tünele gidip de sorsanız, deneyemezsiniz, depodan getirtelim falan derler.valencia modellerini kadıköy moda müzikten temin edebilirsiniz diye umuyorum, tünelde de yok değildir.valencia cg80 iyidir, alınız.

    -ekonomik bir engel yoksa zaten gidip gözünüz kapalı bir camps alın.olmadı almansa, alhambra ya da iyi bi antonio sanchez.

    buraya kadar anlattıklarım kişisel tercihlerdir daha çok, seçim yine size kalıyor.kullanım rahatlığı, kullanım amacı, ses unsurları gibi etkenler önemlidir klasik gitar alımında yani ağaç türü ve cilası da.

  • içinde yaşadığımız evrenden başka evrenler de olabileceği iddiasını ileri süren model. bu evrenler - en azından şimdiye kadar- birbirleriyle etkileşime girmediği için bunları gözlemlemek gibi bir şansımız yok. bu nedenle model, teorik olmaktan öteye geçemiyor.

    brian greene ya da bu konularla ilgili olan herhangi bir teorik fizikçinin kitaplarını okuyanlar bilir ki 1'den fazla çoklu evren modeli bulunur. hepsini burada tek tek anlatmak biraz zor olur. o yüzden birkaç tanesi üzerinde durayım ki merak edenler bir fikir sahibi olabilsin.

    1- kendisini tekrar eden evrenler var olabilir. bu modele göre evrenin sonsuz olması gerektiğini bir kenara not ederek başlayalım.

    etrafınızdaki her şeyi ve kendinizi düşünün. atomlar bir araya gelerek bizleri, dünyayı, galaksimizi oluşturuyor. sonsuz bir evren, sonsuz çeşitlilikteki atom dizilimi olasılığını da beraberinde getirir. bu durumda, evrenin herhangi bir yerindeki atomlar, etrafımızı ve bizi oluşturan dizilimleriyle tamamen aynı dizilimleri gerçekleştirecek şekilde bir araya gelebilir. yani evrenin bir başka köşesinde güneş sisteminin, sizin, benim, dünyanın ve her şeyin aynısını oluşturmuş olabilirler. yani evrenin bambaşka bir köşesinde de var olabilirsiniz.

    bence modeller arasında en fantastik olan -ve benim aklıma çok da yatmayan- versiyon bu.

    2- gözlemler bize evrenin genişlediğini söylüyor. şu hâlde zamanda geriye gidersek, evren gittikçe daralmalı ve öyle bir ana gelmeliyiz ki her şey tek bir noktada toplanmalı. bu anıbüyük patlama olarak biliyoruz.

    büyük patlama'nın açıklamakta eksik kaldığı bazı şeyleri kozmik enflasyon teorisi açıklıyor. kısaca şişme olarak adlandıracağım bu olay kuantum mekaniği ile birleşince varılan sonuç şu: şişme, evrenin her yerinde aynı anda sona ermemiş; a ve b noktaları arasındaki şişme sonlanırken, c noktasındaki şişme devam etmiş olabilir.

    bu neyi kanıtlar? eğer olay böyle gerçekleştiyse, şişmenin bittiği bölgeler, şişmenin devam ettiği bölgeler tarafından birbirinden uzaklaştırılır. böylece birbirinden bağımsız olan, birbiriyle etkileşime girmeyen 1'den fazla evren ortaya çıkmış olabilir.

    3- sicim teorisinden doğan modele bakalım.

    sicim teorisinin doğru çalışması için 6 ek boyut daha gereklidir. sicim teorisi tek bir teori değildir aslında. 5 farklı versiyonu bulunan bu teorinin birleştirilmiş hâli m teorisi olarak karşımıza çıkar.

    zar teorisi de denen m teorisine göre evrenimiz 11 boyutlu olmak zorundadır. bu 11. boyut, zara benzer bir yapı oluşturmak üzere açılarak genişleyebilir. bunun neticesinde de çok sayıda zar yapının oluşturduğu bir hiper uzay ortaya çıkar. bu zarların hepsi farklı bir evrenle ilişkilidir ve zarlar arasındaki çarpışmaların ortaya çıkardığı enerjiden doğarlar.

    4- süperpozisyon özelliğini temel alan model

    atom altı bir parçacığın hem dalga hem parçacık özelliği gösterdiğini biliyoruz. her parçacığı temsil eden bir dalga fonksiyonu bulunur. herhangi bir gözlem yapılana kadar parçacığın herhangi bir özelliği hakkında bilgimiz olmayabilir. örneğin parçacığın spini aşağı mı yukarı mı bilemeyiz. ölçüm yaptığımız ana kadar parçacığın spininin yukarı ve aşağı olma olasılığı eşittir. ölçüm yapınca bunlardan hangisi olduğunu görürüz ve böylece süperpozisyon durumu çöker.

    süperpozisyonun çökmesini temel alan modele göre, parçacığı ölçtüğümüzde gördüğümüz özellik bu evrende var olan özellik iken kalan %50 ihtimalli özellik, farklı bir evrende var olabilir. yani parçacığı ölçtük ve spini yukarı yönlü çıktı ise parçacık başka bir evrende de aşağı yönlü spine sahip olacak şekilde var olabilir.

    çıkan sonuç şudur: her gözlemde evreni ikiye böleriz ve yeni bir evren var ederiz. bilim kurgu film ve romanlarda ortaya çıkan "paralel evren" olayı, bu modelden başka bir şey değildir. hatta dede paradoksuna çözüm sunan zaman dallanması olayı da bununla ilgilidir.

    ***

    birkaçına değindiğim ve daha fazlası da var olan bu modellerin gözlemsel kanıtı olmadığından ve büyük ihtimalle eğer başka evrenler varsa, belki de hiçbir zaman birbirleriyle etkileşmeyecekleri için bu modellerin doğruluğu oldukça tartışmalı sayılır. matematiksel olarak elbette mümkün olabilirler ama bu var olmak zorunda oldukları anlamına gelmiyor.

    birbirinden farklı evrenler eğer varsa, fizik kanunları da birbirinden farklı olabilir. belki de bu nedenle, etkileşmemeleri çok daha iyi olabilir.

    ***

    her ne kadar gözlemsel kanıt yok demiş olsam da bir ufak not düşmek istiyorum. birkaç sene önce yapılan bir çalışma, bilim insanlarını epey heyecanlandırdı. galaksi topluluklarına büyük ölçekte baktığımız zaman, bunlar arasında boşluklar olduğunu biliyoruz. çalışmada o kadar büyük bir boşluğa rastlandı ki bunun, bir başka evrenle evrenimizin çarpışması sonucu ortaya çıkmış olabileceği ihtimali belirdi. tabii ki bunun için çok daha fazla çalışma yapmak gerekiyor ve belki de bu hiçbir şeyin kanıtı değil ama yine de yazmak istedim.

  • bir imama, "yahu hoca efendi, kur'an okurken sigara içesim geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "hayır, içemezsin!" cevabı alırsınız; ancak "yahu hoca efendi, sigara içerken kur'an okuyasım geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "evet, okuyabilirsin." cevabı alırsınız.

    önemli olan nasıl sorduğunuzdur.

    debe editi: debe editi.