hesabın var mı? giriş yap

  • sabret gönül sabret, sakın isyan etme
    bir gün elbet bitecek bu çile, isyan etme
    dört kitaptan başlayalım istersen gel söze...
    orda öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade
    o'nu düşün o'na sığın o senden öte benden ziyade

  • eski takımına gol atmak. bunu yapan oyuncular umumiyetle sevinç gösterilerinden uzak duruyor.

    batistuta gibi gözleri dolanı yahut adebayor gibi rakip takım taraftarlarına depar atarak koşanı saymazsak genelde işler böyle yürüyor.

    bütün sözlüğe ve hatta bütün ülkeye malum olan golden sonra hamit'in tepkisini merak ettim. ( o an etmedim elbet, o an kardeşimle gol kutlaması yapmakla meşguldum ) doğduğu, büyüdüğü kentin takımına, eski takımına gol attıktan sonra hamit ne yapıyor?

    armayı öperek, galatasaraylı taraftarların olduğu tribüne koşuyor. hem kime bağlı olduğunu gösteriyordu hem de aslında bizzat kendi çocukluğuna koşuyordu. o tribündekilerin büyük bölümü almanya'da yaşayan türklerden oluşuyordu ve hamit bir zamanlar onlardan biriydi. bir türk takımı, bir alman takımına kaybettiği zaman ertesi gün; işe, okula başı önde gidenlerden biriydi. kimsenin başı öne eğilmesin diye vurdu ve golü attı.

    bir zamanlar neden türk milli takımını seçtin sorusuna; benim için başka bir alternatif söz konusu değildi zira kendimi türk gibi hissediyordum mealinde cevap veren oyuncu, hem buradaki galatasaraylı taraftarları hem de almanya'da yaşayan türkleri mutlu etmeyi başardı.

    prekazi; topun canı var, der. canı istemezse top, gol olmaz. topun canı var da direğin yok mu? bu sefer içeri aldı.

  • ı. dünya savaşı'nın en büyük muharebelerinden biri: meuse-argonne taarruzu

    meuse-argonne taarruzu (bkz: meuse–argonne offensive) 26 eylül - 11 kasım 1918 tarihleri arasında gerçekleşen, batı cephesi'ndeki alman hatlarını yarmayı ve nihayetinde çatışmaya bir son vermeyi amaçlayan müttefik taarruzuydu.

    taarruzun en önemli amacı, manş denizi'nden isviçre sınırına kadar uzanan, alman savunma pozisyonu hindenburg hattını delmekti. bir milyondan fazla amerikan askerinin katıldığı bu harekat, general john pershing tarafından yürütüldü ve takviye olarak 1.2 milyon kadar fransız askeri de katıldı.

    taarruz ismini de aldığı meuse nehri boyunca, kuzeydoğu fransa'da bulunan argonne ormanı'nın engebeli ve yoğun ağaçlık arazisinde gerçekleşti ve birleşik devletler askeri tarihinin en büyük muharebesiydi. zorlu arazi koşulları ve güçlü alman savunması, bu taarruzu ı. dünya savaşı'nın en kanlı muharebelerinden biri haline de getirdi. tahminler değişmekle birlikte 28.000 alman, 26.277 amerikalı ve sayısı belirlenemeyen çok sayıda fransız askeri olmak üzere 350.000'den fazla kayıp olduğuna inanılmaktadır. taarruz aynı zamanda, savaşa katılan askerin yetersiz beslenmesinden, kimyasal silahlara maruz kalmasından ve cansız bedenlerin defnedilememesinden dolayı şubat 1918’deki ispanyol gribinin yayılmasına da ön ayak olmuştur.

    müttefik kuvvetler bu zorluklara rağmen taarruz sırasında istikrarlı bir ilerleme kaydedip alman ordusunu geri püskürterek kilit mevzileri ele geçirmesi, alman ordusunun çöküşüne ve müttefiklerin nihai zaferine sebep olmuştur.

    kaynak

  • hayat çok garip amk. bundan 12 sene evvel adamı futboldan anlamıyor diye 6 haftada adanaspor'dan kovmuştuk şimdi dünya kupası sahibi. çocuklarına anlatıp taşak geçer herhalde.

  • istenen 70-80 bin liralara neden şaşırdıgınızı anlamadıgım piyasa.

    adam 2011 poloya 62 bin istemiş. araç genelde model yükseltmek için satılır. bu adam bugün egea almak istese 150 bin tl. 90 bine yakın para verecek yani cebinden.

    millet istiyor ki sanki ekonomi 3 senede yarı yarıya küçülmemiş gibi fiyatlar olsun, 50 bine cillop gibi araba alayım. 50 bine sana arabasını satan adam ne yapacak peki? adam belki sıfır araç alıp 7-8 sene binip satan adam. bugun arabasını sana satsa en dandik egeaya 100 bin eklemesi gerekiyor. mal mı bu adam?

    sıfır piyasa ne kadar yükselirse ikinci el de yükselir. gidin sıfır araçlara vergi kökleyen hükümete çemkirin.