hesabın var mı? giriş yap

  • açılın polis geldi :)
    günde 50 ila 150 arası gbt sorgusu yapan bir polis olarak kimi neden neye göre çevirdiğimizi anlatayım.
    sakal diyenler olmuş büyük oranda haklılar evet uzun bakımsız sakalı olanlari çeviriyoruz.
    çirkinler biraz genel bi tabir olmuş ama yine büyük oranda doğru, içinin pisliğinin yüze yansıması diye bi şey gerçekten var. ben hiç yakışıklı torbaciya denk gelmedim.
    yaş önemli bi kriter evet 20 30 yaş arası olanların asker kaçağı çıkma ihtimali yüksek bu yüzden sekmez çevrilir mutlaka
    ceplerinde, belinde veya herhangi bir yerinde kabarıklık olanı çevirmeyen polis silahını kimliğini bıraksın gitsin zaten.
    en önemli kriter benim için tas kafa dediğimiz saç traşına sahip tipler, bunlar 15 25 yaş arasindaysa büyük oranda hirsizliktan suç kaydı çıkar...

  • polis video çekiyorsa sende sakin bir biçimde konuştuğun bölümleri kayda alsaydın. o şekilde çığlık atan biri delidir. açıklamaya inanmadım. haksız olduğu polislere ben hocayım, akademisyenim diye atarlanmasından belli. polise meslek belirtmek ne demek onu bir açıklasın. kanunlar ve kurallar önünde herkes eşit. haksızlığa uğradığını düşünüyorsan kırık ehliyetinle beraber avukata gideceksin dava açılacak cezan iptal olacak. (haklıysan)

    dana gibi böğür sonra böyle oldu da ondan şöyle yaptım. ben oradan geçiyor olsam polisin kadına bir şey yaptığını düşünürdüm. polis görüntü alarak doğrusunu yapmış. polislere body cam takılması gerekir. böylece kim haklı kim haksız ortaya çıkar.

    emniyet video alan kişi hakkında soruşturma başlatmışsa bu bir skandaldır. kadın çirkefin teki. yarın polis beni elle taciz etti diyebilecek kadar dengesiz hareketleri var. polis videoya alıp kendini ve ekip arkadaşlarını güvence altına almıştır. yine görüntülerden anlaşıldığı üzere 2 ekip arabası olay yerine gelmek zorunda kalmış. kadın neler yaptı daha belli değil.

  • bir değil bin tane var ama ben birine yoğunlaşacağım çünkü ben uzun zamandır bunu yaptığım için layığımı buldum;

    arkadaşlar, yöneticiniz ile hakkınız olan şey için konuşun, kariyerinizin nasıl şekilleneceğini, mutlaka konuşun . öyle yılda 1 defa değil, yılda 3-4 defa konuşun.
    size bir yol çizmesini, ne zaman terfi vereceğini belirlemesini mutlaka sağlayın, o sizden iş için bitirme saatleri tarihleri ister ya, siz de ondan kariyer yolunuz ile ilgili yapılacak çalışmalar için bitiş tarihi isteyin.

    ben yapmadım; saygılı olayım, gidip ağlamayayım, habire şikayetlenen bir konuma düşmeyeyim dedim. onlar zaten anlar benim hakkım olanı verirler dedim. bu beni insan olarak yüceltti ama beni onların gözünde "daha iyi çalışan" yapmadı.
    aksine isteksiz olduğum için operatif biri olarak göründüm belki.

    diyeceğim o ki, vaktim yok konuşamamlara kanmayın, sen daha yenisin neyin terfisilere kanmayın, çünkü bendeniz çok köklü çok kurumsal bir şirkette çalışmama rağmen 2 senede 2 terfi alıp hiyerarşik olarak üstüme basan insanlar gördüm. ben ise 2 sene de bir konuşup bana ne zaman terfi vereceksin diye soran bir insandım. demek ki bu arkadaşlar senede 4 defa konuşmuş, gitmekle tehdit etmiş. ben hiç tehdit etmedim, saçma bulurdum ama bir çok iş arkadaşımın gitmekle tehdit ederek maaşlarını arttırdığını öğrendim.

    bu pis dünyada başka türlü iyi maaş almak ve hatta ayakta kalmak zor.

    edit: mesajlar geliyor sıklıklar diyorlar ki ben tehditi savurunca terfi aldım, zam aldım, şu an için 10 kişiden 1 kişi tehdit olmaz dedi, ama denememiş, tehdit eden diğer arkadaşlar ise muvaffak olmuş. bu da bizim türk kafasının korku ile ittirildiğinin ibaresi. ben de tehdit etsem mi diye düşünmüyor değilim.

    yıllar sonra gelen edit: entry' den 2 sene sonra şans da yardım edince tehdit de işe yarayınca 2 kademe birden atladım. hiç hoşuma gitmedi tehdit ama, mecbur bırakıldım

  • orjinal adı kokaku kidotai, ingilizce çevirisi mobile armored riot police olan. masamune shirow tarafından ilk kez 1989 de young magazinde yayınlanan aynı isimli manga'dan uyarlanan 1995 yapımı mamoru oshii tarafından yönetilmiş cyber-punk bir animedir. manga'sının çok ses getirmesi üzerine çekilen bu anime, manga'sından daha fazla ses getirmeyi başarıp, çoğu cyber-punk yapımına ön ayak olmuştur (en bilineni `the matrix`). sadece bir action ve science fiction filmi olmaktan çıkıp çok farklı yönlere eğilim göstermesi yönetmenin ustalığı ile ilgili olan bir konudur. kabuğun içindeki ruh anlamına gelen gelen ghost in the shell, içerdiği felsefe ve psikolojik olgulardan dolayı japonya'da bazı üniversitelerde artık eğitim amaçlı kullanılıyor bile kullanılıyor. manga'sında kesin bir yer belirtilmemiş olsada rivayete göre kobe şehrinde yani mangasının yaratıcısı masamune shirow'un yaşadığı yer olarak söylenir. film'inde ise asya kültürü ( genel olarak çin) kullanılmıştır. ilk gösteriminde istenilen ilgi görmeyen film sonralalarda blade runnergibi kült olma yolunda ilerlemiş ve bunu başarmıştır da.
    konusu, birim 9 isminde gizli bir bölümün " kuklacı (puppet master)" olarak bilinen bir hacker'ın peşine düşüp onu yakalamasını ele alıyor.kovalamaca sonucunda asıl önemli olan anakarakter binbaşı kusanagi'nin, insan ve cyborg arasındaki tek farkın " ruh" olup olmamasını sorgulamasıdır. açılış sahnesinde geçen " beyninde çok ses var " cümlesinin üstüne binbaşının " adet dönemim geldi " demesei en akılda kalıcı noktalardan biridir . bu konuşmanın sonunda akılda kalan soru " binbaşı acaba insanları hor görüp onlarla alay mı ediyor? yoksa binbaşı aslında ne kadar insan olmadığnı (kanama "canlı" bir varlığa ait bir durum olduğundan) ama olmak istediğini mi gösteriyor bize". akılda kalıcı en önemli noktalardan biride ayrıca binbaşının nerdeyse hiçbir zaman göz kırpmıyor olmasıdır. yönetmen bunu " kusanaginin bir " kukla olarak gösterme " durumundan ibaret olduğunu söylemiştir.

    filmin sonraki yıllarda (teknoloji hayatımıza girdikçe aslında) inanılmaz bir sükse yaratması sonucu: ghost in the shell 2: innocence, ghost in the shell: stand alone complex solid state society, ghost in the shell: stand alone complex, ghost in the shell: stand alone complex 2nd gig, ghost in the shell: individual eleven, ghost in the shell: the laughing man ve son olarak ilk filmin remake'i olan ghost in the shell 2.0 (iki film arasındaki farklar; çizim kalitesinin geliştirilmiş olması ve bazı sahne ve konuşmaların kaldırılıp yerine yeni sahneler konması ayrıca seslendirme sanatçılarının (seyu) bazılarının değişmesinden ibaret) diye devam ve ara filmleri çekilmiştir. devam filmlerinin nerdeyse hiç biri ilk film kadar " derin " bir anlam gütmemesindenmidir nedir, diğer filmlerde çok sevilmesine karşın, ilgi herzaman ilk filmde kalmıştır. özellikle ghost in the shell 2: innocence filminden sonra yapılan çoğu yapım felsefe ve psikoloji'den çok siyaset konusunu ele almıştır.

  • öğrendiğiniz zaman ne yapacağınızı şaşırırsınız, eliniz ayağınız birbirine karışır, boğazınıza bir yumru yerleşir, hemen inkar edersiniz, kabul etmezsiniz, edemezsiniz 20 yıl boyunca anne dediğiniz insanın aslında teyzeniz, babanızın da enişteniz olduğu gerceğini. sonra sakinleşir ve düşünmeye başlarsınız fizyolojik ailem beni neden istemedi. sorup soruşturursunuz doğum kontrol yöntemleri siz doğduğunuzda yaygın olsaydı, hayatta olmayacağınız gerceğini öğrenirsiniz. sonra annenizi daha çok seversiniz size bu kadar düşkün olduğu için, üzerinize titrediği için, bir melek olduğu için. ona gerceği bildiğinizi hemen söyleyemezsiniz üzülmesin diye. babanız gözünüzde gercek bir kahramana dönüşür çocukları olmuyor diye annenizi yarı yolda bırakmamıştır sizi her şeye karşı korumuştur. fizyolojik ailenizden nefret edersiniz sizi piç gibi ortada bıraktığı ve aileniz ve sizin durumunuz iyi olduğu için bu size söylemelerini ve bundan maddi menfaat sağlamaya çalıştıkları ve bunu söyleyip sizin dünyanızı nasıl karartıklarını düşünmedikleri için.

  • niye ? çünkü devletin eksiğini oy verenlerine göstererek devleti müşkül duruma düşürdü. en ufak oy kaybına tahammülü yok tabi yönetenlerin.