hesabın var mı? giriş yap

  • android kullananların (ben de dahil) "günaydın!" demesini sağlayacak bazı özelliklerle gelecek yeni işletim sistemidir. beş tanesine bakalım:

    1) imessage'ı geri alma ve düzenleme
    gönderildikten sonra 15 dakika içinde imessage geri alınabilecek (karşınızdaki görmedi diye var sayıyoruz) ya da üzerinde düzeltmeler yapılabilecek.

    2) kilit ekranı geliştirmeleri
    temelde kilit ekranındaki saat, tarih, fotoğraf ve duvar kağıdı üzerinde değişiklikler yapma imkanı geliyor. birkaç farklı seçenek sunulacak. saat ve tarihin rengi, yazı tipi değiştirilebilecek. birden çok kilit ekranı oluşturulabilecek.

    3) paylaşılan galeri klasörleri
    bu, belirlediğiniz kişilerin fotoğraf yükleyebildiği ortak bir galeri deneyimi getirecek. fotoğrafları belli bir uygulama üzerinden (örneğin: whatsapp grupları) paylaşmak yerine paylaşılan galeri uygulamasına ekleyerek gruptaki kişilerin kullanımına açabileceksiniz.

    4) car play geliştirmeleri
    aracınız hakkında verilerin (hız, devir, yakıt bilgisi vs.) de car play ekranında gösterilmesi sağlanacak.

    5) stage manager'ın ipad'e gelmesi
    mac os ventura ile gelen stage manger özellikleri ipad'e de gelecek. özetle stage uygulamaları ve pencereleri otomatik olarak düzenleyerek, farklı görevler için uygulama grupları oluşturmak üzere pencereleri sağ alt köşeden sürükleyip bırakmanıza veya dock’tan uygulamaları açmanıza olanak tanıyacak.

    yeniliklerin tamamına apple resmi sitesinden ulaşabilirsiniz.

  • kotasiz, sinirsiz, tabusuz, cilgin bir internet hayati mumkun degil. adil kullanim da bizim cinfikirlilerin uydurdugu yeni bir kavram degil, cogu yer de "fair use" diye limit vardir, aynen almislar iste. zira kullanici sayisinin sabit kaldigi ulkelerde dahi, trafik hacmi altyapidan katbekat hizli artiyor. ve her iste oldugu gibi burada da bir cesit 80/20 kurali gecerli: kullanicilarin yuzde 20'si, trafigin yuzde 80'inden sorumlu.

    ama bu spesifik uygulama sacmalik, bunu tartismayi "korsanla mucadele" olarak cercevelemek iyice sacmalik.

    ikinci kismin kaniti cok basit: gecen sene sadece netflix trafigi, amerika'daki "fixed access" (cep telefonlari sayilmiyor) download trafiginin yuzde 30'unu olusturuyordu. youtube da ayriyeten yuzde 10, 40 yapar. cep telefonundan kimsenin korsan indirmeyecegini, onlarin trafik hacminin de cogunun video olacagini dusunursek...koca abd trafiginin neredeyse yarisi sadece iki siteden yapilan legal streamingden ibaret demek. uc bes zibidi degil, herkes yapiyor.

    bunun daha skype'i var, hulu'su var. isimle ilgili hersey cloud hizmetlerinde zaten, telefonumdaki numaralar bile google hesabimda sakli. kisaca genel kullanici profilinin birkac sene icinde bu kadar degistigi bir dunyadaki altyapi problemine, hala 10 sene oncesinin gerzek mentalitesiyle yaklasmak, cumlenin gidisatindan da anlasilacagi uzere tam bir gerzeklik.

    cozumun teknik tarafina fazla kafa patlatmadim, arastirmalari yapilmistir illa ki. ama ilk bakista su uc problem var:

    1) 8mbps'a 25gb kota olur mu lan? 5 saatlik full kullanimla aylik (720 saat) kotani dolduracaksin yani. 100mbps hiza 100gb kota iyice komik, sirketten ftp yapacaksin mesela, iki saatte kota bitiyor.

    2) daha dereceli bir hiz dususu lazim. 8'den 1'e direkt dusus ceza gibi.

    3) daha onemlisi, bunun bir ust limit degil, alt limit olmasi gerekliligi. yani "25'i astin, bundan sonra 1mbps ustune cikamazsin" demek yerine, "artik sana en fazla 1mbps garanti edebilirim ama yogun olmadigi zamanlar bu hiz artacaktir". geceleri kimse kullanmiyorken, emailine bakan adami rahatsiz etmeyeceksen, kotanin sinirin ne geregi var, internet kullandikca biten bir enerji kaynagi degil ki.

    o yuzden dedim "ceza vermek" seklinde yaklasiyor adamlar olaya, adil bir sekilde trafik yukunu altyapiya dagitmaya ugrasacaklarina. 30 senelik qos algoritmalari sunu becerebiliyorken, hala boyle kati kotalar, sinirlar, cezalar, stigmatize etmeler (hirsizsin sen) ne yahu?

  • bu sabah işyerine gelen bir arkadaşım şöyle dedi:

    "lan oğlum bu nasıl soğuk lan! paranoyak etti beni! gelirken ikide bir paçalara baktım, acaba pantolon giymeyi mi unuttum bu bacaklar nasıl bu kadar üşüyo diye!"

  • alişan’ın meral akşenere söylediği söz.

    açıklama şöyle;
    meral akşener "biz iktidara gelirsek o sanatçılara selam vermeyeceğiz" dedi. bence selam falan vermeyi bırakın. iktidara gelirseniz bizi türk vatandaşlığından çıkarın.

    sırf bu yüzden meral akşener’e oy vereceğim. bir sebep daha çıktı bana.

    kaynak

  • çanlar kendisi için çalıyor.

    çalıyor çalmasına da bi bok olmuyor.

    şu ana kadar ortaya çıkanları kendisi değil de herhangi bir erkek yapmış olsaydı, dava çoktan erkeğin hayatıyla birlikte kadının lehine sonlanmıştı.

    bu kadar delil ve mevzuya rağmen erkek tarafının hala bir şeyleri ispat etmek için kıvranması çok sakat bir durum.

    amber heard'ün alacağı ya da almayacağı ceza bir noktada dünyadaki tüm erkekleri ilgilendiriyor bu yüzden.

  • hem alkollü araç kullanıp hem de polisi görünce çakallık yapmaya kalkan trafik canavarlarına göz açtırmayan trafik polislerine sahip olduğunu öğrendiğim şirin belde.

    polislerin vatandaşa gaz - su sıkıp copla saldırmak yerine asli görevlerini yerine getirdiklerini görmek güzel.

    alkollü sürücüye göz açtırmayan polis iyi polistir arkadaşım. yok eskiden üflemezmiş de, şimdi üflemek zorunda kalıyormuş da... beter olun ulan, alkol alıp trafiğe çıkıp birinin canını yakacağınıza ehliyetinizden olun.

    bana kalsa değil altı ay, ömür boyu sürücü koltuğuna oturtmazdım sizin gibileri. bu kafa yüzünden edebiyle içenlere de diş biliyor alkol almayan adam.

    hem alkollü araç kullanıp hem de saf gibi polisin gözü önünde sürücü değiştireyim derken yakalanıp ehliyeti kaybedince zırlamak ne lan? allah akıl fikir versin. pes bu kadar yüzsüzlüğe.

  • "be hey dürzü,
    ne ararsın aşure ile aramda
    sen kimsin ki fasülyeyi sorarsın?
    hakikaten gözün yoksa hamurda
    sütlü tatlıya niye nohut sorarsın?

    nohut, fasülye yiyorsam sana ne.
    yoksa sana bir zararım, yerim.
    ikimiz de gelsek herhangi bir özsüte,
    ben seviyosam aşuremi yer giderim

    tatlı krizinde mümkün müdür seçmek
    yatıp kalkıp aşureye dua et.
    senin gibi dürzülerin yüzünden,
    tatlıdan da soğuyacak bu millet

    tatlı krizindeki hali sakın unutma
    aşureye dil uzatma sebepsiz
    annen yine tatlı yapardı ama
    içinde ne var bilemezdin şerefsiz"