hesabın var mı? giriş yap

  • aslında çok kolay hayatımdan insan çıkaramam ama şöyle oldu

    çocukluk arkadaşım telefonla çok sık görüşürdük yalnızca yaz aylarında yan yana gelebilirdik. biraz patavatsızdı ama son zamanlarda iyice zıvanadan çıkmıştı.

    genellikle bar çıkışı gecenin bir yarısı eve dönerken ( ya da normal bir saat eve giderken yolda köpek varsa ve etrafta kimse yoksa ) arar uykumu böler beni konuşmaya mecbur eder sonra " ben eve geldim. " deyip bir sağ ol bile demeden telefonu suratıma kapatırdı. bu bence bir insanla ilişkinizi kesmek için yeterli bir neden olabilir ama biz eski dostuz.

    sürekli yalnızlıktan şikayet ediyordu ( hangimiz etmiyoruz ki ) bir gün yine aradı çok sinirliydi ve

    - ya bi adam var yazıp duruyor. neyine güveniyor anlamıyorum ki. hadi sen olsan neyse de... ( burdan sonrasını pek dinlemedim. sen olsan derken ya kendini çok ciddiye aldı ya da beni çok hafife.) ( bu benim ondan biraz uzaklaşmama neden oldu.)

    sonra birgün benim konuşmaya ihtiyacım oldu hep o beni esir alacak değil ya aradım. olanları anlattım ( o zaman hayatımda biri vardı benden annesine bahsetmişti annesi de ona " oğlum o boşanmış aile çocuğu onun aile kavramı olmaz." demişti ve bu beni çok üzmüştü. gerçekten çok üzüldüm yani. birine anlatmak istedim.) aldığım cevap

    - hahahaha ay gerçekten öyle mi demiş ya aslında annenle babanın hiç evlenmediğini duysaydı.

    ( destek olmadığı gibi arkadan yaptıkları dedikoduları asılsız pis iftiralarını da ağzından kaçırmış oldu.)

    resmen koyunda beslenen yılan. bence bu nedenler çok bile.

  • bilim adamları uzun zamandır kara deliklerden enerjinin çıkarılıp çıkarılamayacağı konusu üzerinde çalışmaktadır. 'penrose süreçleri' olarak adlandırılan ve karadeliğin ergosfer dölümünü kullanan bir olasılık bunun mümkün olduğunu göstermiştir. ergosfer, dönen bir kara deliğin olay ufkunun hemen üzerinde bulunan, uzay-zamanın kendisinin de bu muazzam dönüşle birlikte sürüklendiği yerdir.

    görsel - görsel

    ergosfer fiziği, olay ufkuna yaklaşan bir kütlenin ikiye bölünerek bir parçasının kara deliğe düşmesi durumunda diğer parçanın ergosferden, başlangıç enerjisiden daha fazla enerjiyle çıkabileceğini gösteriyor. kara delik, açısal momentumunun bir kısmını bu kütleye aktararak enerjisini arttırır.

    son zamanlarda, ergosferdeki manyetik alan çizgilerini kırarak ve yeniden birleştirerek süreçten enerji elde etmenin mümkün olduğu önerisi de tartışılmaktadır. bu, maddenin doğal olarak iki plazma akışına bölünmesine ve biri karadeliğe düşerken diğerinin enerji akışını sağlamasına neden olacaktır.

    penrose süreci, ayrıca hawking radyasyonu oluşturan sanal parçacık çiftlerine de enerji aktarabilir. bu, parçacık-anti parçacık çiftleri uzay-zaman dokusundaki kuantum dalgalanmarı nedeniyle sürekli olarak oluşup yok olmaktadır.

    "blandford-znajek süreci" olarak adlandırılan bir başka olasılık, dönen bir karadeliğin dönme enerjisinin harici bir manyetik alan kullanılarak aktarılabileceğini önerir. karadelik, manyetik alanda dönen bir iletken gibi hareket etmektedir. manyetik alan çizgileri karadeliğin etrafında sürüklenerek zıt yönlere plazma jetleri fırlatılmasına neden olur. bunun, kuasarlarda görülen enerjik plazma jetlerini yarattığı süreç olduğuna ve harici bir manyetik alan ile bunların depolanabileceğine inanılmaktadır.

    bu olasılıklardan herhangi biri için gereken mühendislik becerisi mevcut yeteneklerimizin çok ötesinde olsa da, fizik, karadeliklerden enerji üretiminin, şu anda dünya'da kullanılan herhangi bir enerji üretim yönteminden %150 daha fazla verimliliğe ulaşabileceğini öne sürmektedir.

    kaynak: science focus

  • abimin eşinin babası ile gerçekleştirdim. öpüşenlerden biri bıyıklı ise berbat bir his yaratıyor iki erkeğin dudak dudağa öpüşmesi.

    bundan yıllar önce yine böyle bir ramazan gününde yengemin babası ile tokalaşıp yanak yanağa öpüşmek için kafalarımızı birbirine yaklaştırmaya başladık. malum, uyumlu bir şekilde yanak yanağa öpüşebilmek için iki kişinin de sağ ya da iki kişinin de sol yanağını yaklaştırması lazım. aksi takdirde kafamızı kuş gibi geriye doğru zorlamamız gerekir yanakların birbirine temas edebilmesi için. yengemin babası sol, ben ise sağ yanağımla yaklaşmaya başlayınca bu uyumsuzluk hemen ortaya çıktı ve ne yazık ki bunu ikimiz de aynı anda fark ettik. ikimiz de aynı anda fark edince ikimiz de aynı anda yanak değiştirdik ve yine uyumsuz bir durum yaratmış olduk. kafalarımız hala hızla birbirine doğru yaklaşmaktaydı, zaman daralıyordu ve ikimizden -sadece- birinin yeni bir hamle yapması gerekiyordu. (uzun uzun anlatıyorum ama bunlar tabii ki saliseler içinde oluyor.) beklenen hamleyi yine ikimiz aynı anda yaptık, yine, yine, yine derken sağa sola ufak hareketlerle titrer gibi görünen kafalarımız birbirine iyice yaklaştı ve hasan amca ile dudaklarımız birleşti. muhteşem bir birleşme idi! adamın ıslak bıyıkları ağzımın içindeydi ve ramazan dolayısıyla bıyıklarına sürdüğü hacı misinin bir anda ağzımın tamamını kaplayan iğrenç, yağlı kokusunun tüm benliğimi ele geçirmesi yaklaşık bir saniye sürdü. alt dudağım da hafiften onun dudaklarının arasında kalmıştı. bilirsiniz bazı yaşlılar yanak yanağa öpüşme esnasında iki kollarıyla birlikte gençleri çok fena kavrar; işte o kavrama da duruma eklenince resmen tecavüzü yaşadım ben o gün.

    nasıl kurtuldum hatırlamıyorum. sonrasında kendime ne zaman geldiğim de hatıralarımda net değil.

  • gençlere tavsiyem, gurur yapıp ''ben hayatta mail atmam yavşak mıyım? not mot dilenmem'' tribine girmeyin.

    o tribe giren bir abiniz olarak okulu 6 buçuk senede bitirdim. ben gurur yaparken not dileyen yavşaklar da ben mezun olmaya çalışırken işyerlerinde müdürlerine yavşamaya devam ediyorlardı. hayat böyle, yavşaklar hep kazanır maalesef.

  • eşi kumaş pantolonunda çift ütü çizgisi yaptı diye pantolonunu salonun duvarına çiviyle çakarak eşini ve pantolonunu cezalandıran bir emekli astsubay tanıyorum. topunu ahşap boyama kursuna göndermek lazım bunların.

  • damadın çok gereksiz bir tepki verdiği görüntü. madem o noktaya geldin sabredeceksin. bilemiyorum ama sanırım pasta imzalar atıldıktan sonra yeniyorsa gelinin " evet" pişmanlığı inanılmaz büyük olmalı

  • ilkin rebecca solnit'in kullandığı ve feminizm literatürüne eklediği bu kavramın özetleyici nitelikteki tanımı şu: "endlessly pontificating white male syndrome", türkçesiyle "daima kendisini yücelten beyaz erkek sendromu". bire bir karşılığı ise "erkek söylemi/açıklaması" olabilir, zira man ile explain'in birleşiminden oluşmuştur.

    buradaki kritik hususun erkeğin beyazlığı olduğunu düşünüyorum, zira ortodoks feministlerin bu kavram üzerinden getirdikleri eleştiriler daha çok egemen sistemin merkezine dönüktür, o merkezde bulunan da "beyaz erkek"tir. siyah erkekler ise kendi özgürlük mücadelelerini vermiş bir kesimi, yani, ezilen başka bir kesimi temsil eder: ezilenlerin dayanışmasıdır bir nevi.

    bir şeyler yazdım, buyrun:

    (2) patriyarşi öldü mü? (mansplaining kavramı)
    http://jimithekewl.com/…du-mu-mansplaining-kavrami/

  • sabah metrodan cikarken yapilan anonslarda, kazanin gerceklestigi metro hattina giden trenlerin gecici olarak durduruldugunu belirtiyorlardi. cok ciddiye almadim. "herhalde yine bir yenileme calismasi vardir" diye gecirdim icimden.

    ofise gelince ogrendim uzucu olayi.

    yanilmiyorsam bu zamana kadar hic bir kaza olmamis moskova metrosunda. senelerdir kullaniyorum, ben de karsilasmadim, duymadim.

    haberlerde yazilanlara gore tren raydan cikmis, bunun nedeni de makinistin ani yaptigi frenmis.

    bazi afedersiniz oc. makinistler bunu yapiyor. insanin odunu patlatiyorlar. hele ki sabah ve aksam vagonlarin en yogun oldugu donemde bu harekete maruz kalinca insanlar savruluyorlar bir yandan bir yana.

    olenlerin yakinlarina sabir ve bassagligi dilemekten baska bir seyimiz yok su an.

    yalniz madem herkes turkiye'yle karsilastirmis, hemen bastan belirteyim, ne cikip putin "bu gibi olaylar metronun fitratinda var" der, ne de bu olay uzerinden show yapar.
    metro ruslarin gururudur. evet, biraz abarti gibi geliyor ama gercekten de gurur duyulacak bir metro hattina sahiptir moskova. oyle kicikirik tek hatli istanbul metrosuna benzemez.
    o yuzdendir ki, bu olayin sorumlulari ortaya cikar, cezalari verilir, buyuk ihtimal bir daha gun yuzu goremezler. yaralilar su an hastanelere yerlestirilmis zaten, bedava, en iyi hizmeti alirlar.
    olenlerin ailelerine de ellerinden gelen yardimi yaparlar. yakinlarini yere yatirip tekmelemezler!

    edit: son bilgilere gore makinist de hayatini kaybetmistir. olu sayisi ise 20'ye yukselmistir.

  • bu adamın takım arkadaşı pique, shakira ile beraber. bu ise dünyanın en göz önündeki kulübünde oynamasına rağmen kısmetse olur yarışmacısına yürüyor. tamam yakışıklı olmayabilirsin ama bu nasıl bir vizyonsuzluk aq? git victoria's secret kızlarına yürü reddedilsen de ortamlarda bir şeyler sallar, bayrampaşa çocuğu olduğunu cümle aleme 467326. kez duyurup hayatına devam edersin.