hesabın var mı? giriş yap

  • "şampiyon olamadın, gs'yi yen bari aq" şeklinde güncellenmesi gereken öneri.

    adetullahtandır debe editi : dün maç boyu ve sonunda slaven bilic'e epeyi sövdüm, saydım. maç sonu o açıklamalarını izleyince çok kötü oldum aq. gelip "sırtındaki ceketi verirmisin?" dese verirdim o derece yani. gitmesin lan bu adam! vodafone arena'da bir sene yaşasın hiç olmazsa. duygusallıktan çok kaybettim, çok kaybettik. bir sene daha kaybedelim ne olacak aq? küçülecekmiyiz?

    inanç ve umudun sonundaki zafer, sizin sikilmiş şampiyonluklarınızdan 10 kat daha değerlidir benim için.

  • paranızı yerel para birimine türkiye'den çevirerek giderseniz daha iyi oranlar bulabilirsiniz. ayrıca bir çok yerde dolar da geçerli ama kredi kartına güvenmeyin fazla. ayrıca oranın güneşi buralara benzemez, güneş kremi falan kesinlikle alın yanınıza.

    vize'yi havalimanında halledebiliyorsunuz. turistik bölgede bile halk yeterince ingilizce bilmiyor ama yine de gündelik kısmı kotarırsınız. öyle müzeydi kalıntıydı beklemeyin, camış gibi yatıp içip denize girmelik bir yer. balık avlamayı seviyorsanız eğer muhteşem ötesi seçenekleriniz var. ayrıca dalmak için dünyadaki en güzel 5 yerden birisidir aynı zamanda.

    wikitravel sayfasına bakmadan zaten hiç bir uzak asya ülkesine gitmeyin. buradan planınızı yapın, orada internet de sıkıntılı olabiliyor zaman zaman.

  • çocukluk zamanlarında, balkon korkuluklarının paslı ferforje demirden olduğunu hatırlatır. şimdiki evler ya balkonsuz ya da balkonları parlak, dayanıksız aliminyum gri borularla çevirdiler. o zamanlar üstüne çıkmadığımız müddetçe endişelenmezdi annelerimiz. yani, demire bile güvenirdik..

    şimdilerde malesef demirin tuncuna, insanın piçine kaldık..

  • ayı ile avcı fıkrasına döndü bu iş. merkez ne zaman müdahale etse daha da beter oluyor.

    edit: meşhur borsacı fıkrasıdır.

    avcımız avlanmaya çıkar dağa tepeye.. bir bakar ki bir ayı karşısında..
    çeker tüfeğini ateşler ama tüfek tutukluk yapar.. napsın, kaçmaya
    başlar, ayı da peşinde.. ayı yakalar bunu, bir güzel becerir.. avcımız hırs
    yapar, öldürecektir illa ki bu ayıyı.. bir müddet sonra bir daha görür ayıyı,
    çeker tüfeği, basar tetiği yine tutukluk yapar; bizimki kaçar, ayı peşinde,
    yakalar ayı bunu, bir daha becerir.. avcımız iyice hırslanmıştır illa ki
    vuracaktır ayıyı.. takılır ayının peşine, görür, çeker tüfeği basar tetiğe yine
    tutukluk yapar, ayı bunu bir daha yakalar bir daha becerir.. bu olay gün
    boyunca tekrarlanır.. artık avcının dayanacak gücü kalmamıştir, hayat
    meselesi olmuştur bu, son bir defa daha bakar ayı karşısında.. çeker
    tüfeği basar tetiğe ve tüfek yine tutukluk yapar.. ayı yakalar bunu ve der
    ki: - "ya kardeşim avcı mısın, ibne misin?"

  • her an suat'ın gelip, ''saçmalama zenan, vital bulguların stabil. aids falan değilsin. levent de böyle düşünüyor.'' diyecek diye ürpermekten hiçbişey anlamadığım film.

  • ahmet davutoğlu'nun iğrenç bir şekilde çıkar sağlamaya çalıştığı olay.

    "davutoğlu, "işte dava adamı budur. nasıl kızı, ailesi hastanedeyken buraya mitinge gelmişse, bu nöbeti terk etmemişse bu batmanlı kahramandan örnek alacaksınız, sandıklara gidip terk etmeyeceksiniz" ifadesini kullanmıştı."

  • bana ablam aslında kardeş olan benim abla olan sensin ama gelişemedin ben seni geçtim demişti lan açtırmayın şimdi ağzımı

  • aids hastalığının gripten çok rastlandığı bir afrika ülkesinde, mezbahaneden bozma bir hastanede neredeyse kemiğine kadar ayılmış ayak parmağınıza 14 dikiş atılırken "ben buradan sağ sağlam çıkarsam daha bana havada karada ölüm yok" düşüncesini beyninizin her kıvrımında hissetmektir.

    adamlar grip diyor, ateş diyor lan ahahaha.

    geçmiş olsun ponçikler.