hesabın var mı? giriş yap

  • böyle bir olayda polisin yapmasını istediğim şey, vergisini veren, suça karışmayan bir vatandaş olarak bu!
    eleşireceklere şimdiden bir şey söylemek istiyorum, ülkemizde katil, sapık, deli, psikopat çok biliyorsunuz...
    ya yarın annenizi yürürken delinin biri çevirir de boğazına bıçağı dayarsa?
    polise diyeceğiniz ilk cümle ''abi vurun allah aşkına'' olur.
    böyle olaylarda polis, kendinden emin olduğu anda vurmalı.
    hem bu şerefsizlere ders olur!
    ''ulan bıçağı silahı elime alıp artislik yaptığım an indirirler beni'' demeli!!!
    ama yapma kardeş etme kardeş dedikçe psikopatlar bir şey olmaz diye sokakta pompalıyla sıka sıka geziyor.
    tanım: hakkımın helal olduğu polistir.

  • şu an 2. bölümünü izlediğim dizi. aman allah'ım!

    başroldeki merve boluğur'un satranç turnuvasındaki o halleri... turnuvalara katılanlar iyi bilirler ki bu satranç zıkkımı kazandıkça zehirler insanı. tam bir ego yükselticidir. kaybedince de hele hele ezilerek kaybedince de tam bir gurur kırıcı.

    gözümü ekrandan alamıyorum oyun sahnelerinde.
    ilerleyen bölümlerde keyiften öleceğim herhâlde. atmosferi çok güzel dizinin ve görüyoruz ki rakibi küçümseme mevzuları hep varmış!

    katıldığım bir öğretmenler arası satranç turnuvasında ilk rakibim gelmemiş, ikinci rakibim de öylesine gelmişti.
    üçüncüsü beden eğitimi öğretmeni idi ve vallahi turnuvadaki tek hâtundu o da. yanında da erkek arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim bir zibidi. oyun başladı, baktım hocamız o kadar basite alınacak gibi değil dikkat kesildim oyuna. derken tek bir hatasıyla oyunu kaybetme yoluna girdi.
    zibidi başladı, " hocam bu maç berabere bitsin yenisine başlayın " falan demeye. ben maalesef falan dedikçe bu oyuna müdahale etmeye başladı ve ağzından şu sözler döküldü:

    " hayatım atı çapraz sür, atın gidecek " *

    lan bir kahkaha atmaya başladım az kalsın diskalifiye edilecektim.

    o ana kadar erkekine ses çıkarmayan hocamız da " ya saçmalama ozan çık dışarıda bekle beni allah'ını seversen " falan diye isyan etti.

    çocukluğumdan beri yüzlerce belki de binlerce karşılaşmaya çıkmış; rakibin atını, filini, kalesini, vezirini vs. oyun dışına itmişimdir, o vakit ilk defa bir satranç karşılaşmasında rakibin eşeğini saf dışı bırakmıştım.

    bu da böyle bir anımdır.

  • biner binmez uyuyan birisi olarak, uyandığım anda benim dışında herkesin topkek yiyor olması. çok üzülüyorum lan. bir anda halil seza olup yırtasım geliyor ortalığı.

  • bana sanki danimarka, isveç, izlanda'da falan yaşadığım sanrısını yaşatabilen kanun.

    hayret. halk düşünülmüş.

  • ön not: entry'i kendi başına okumak yerine şöyle sıradan okuyun, yoksa anlamsız gelecektir yüksek ihtimalle: http://www.eksisozluk.com/…24.01.2011&td=25.01.2011

    ~

    einstein, o gün de her zamanki gibi yazıhanesine yemek ısmarlayacakmış. einstein'ın karnı ekseriyetle iskender kebap çekermiş, fakat yanına ne içecek alacağını bilemez, hep bu hususta zorlanırmış.

    birgün duvar ustasının 7 yaşındaki yeğenini çağırmış ve ona:

    - "iskender ısmarlayacağım ama yanına ayran mı, kola mı söylesem bilemiyorum" demiş.

    duvar ustasının 7 yaşındaki yeğeni einstein'a:

    - "efendim, iskenderin yanında yoğurt zaten var, kola ısmarlayın" demiş.

    einstein çocuğun kulaklarından tutmuş, yarım metre havaya kaldırmış. ardından gıdısını okşamaya başlamış ve;

    "evladım, sen bir dâhisin biliyor musun?" demiş, ve ardından sarılıp hıçkırıklarla ağlamaya başlamışlar. (çocuk acıdan ağlıyormuş ama, kulaklar esnemiş tabii)

  • galatasaray'in resmi instagram hesabindan paylastigi ve #aglama hastag'i ile satisa sundugu t-shirt'tur... ozetle mancini'nin gecen hazirlik macinda 4 yildizli not kagidini tutmasi uzerine hazirlanmistir.

    ben hayatimda galatasaray'in bu kadar ezikce, bu kadar rezilce bir gsstore politikasi izledigini gormedim.

    su t-shirt'u tasarlayan, uretimine ve satisina onay veren her kimse yuzune tukureyim onun! galatasaraylilik bu degil! galatasarayli boyle sacma sapan seylerin uzerinde durmaz! hele bunu t-shirt yaptirip da giymez.

    kapak ne lan? orta okul bebesi misin sen? bunu t-shirt olarak koymak ne demek? hele bir de kosesine #aglama diye hastag koymak? belli ki iki sene once yapilan ve cevabi aninda hem de burak tarafindan son derece seviyeli bir sekilde verilen satasmaya fazlaca takilmissin. fenerbahce'nin yaptigi da, burak'in cevabi son derece orantili ve seviyeliydi. hadi uzattin, mancini geldi bir de ona yaptirdin, tamam... ama "kapak" diye t-shirt cikarmak?!

    birak etik kaygilari bir kenara, ekonomik olarak bile dusunsen kimse almaz bu kadar ezik bir t-shirt'u. maliyetine verdiginle kalirsin.

    galatasaray eleganttir. galatasaraylilik kulturu bu gibi ucuz ergen atismasinin cok otesindedir. taraftar yapar, taraftari durduramazsin, ama sen kulup olarak bu kadar bayagilasamazsin!

    bu kadar sacma sapan yonetilen bir zafer oykusu daha hatirlamiyorum. galatasaray'in su an icinde bulundugu karamsar ortamin tek ama tek sorumlusu galatasaray ilkelerinden zerre nasibini almamis yonetimidir. tez elden defolmasi dilegiyle...

    ben babamdan galatasaray'i boyle ogrenmedim.