ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
kötü alışkanlıklarla ilgili;
''hiç elma yememiş birinin canı asla elma çekmez.''
ydg-h'ın atatürk büstünü lağım çukuruna atması
-
mal olduklarından dolayı şaşırmadım, ama gider tıkanınca ağlarlar devlet hizmet etmiyürrrr diye.
pınarbeyli köyü canlı yayını
-
bakınız yaşını başını almış, kariyer sahibi adamım. açtım izliyorum... zira şu an memlekette gördüğüm en normal şey pınarbeyli köyündeki durağanlık olsa gerek.
ekonomisi, politikası, magazini, tacizi, tecavüzü, şiddeti derken memleket olarak lağım çukurundaymışçasına bir hayat yaşıyoruz.
sanırım muhterem bir arkadaşımız biraz trollemek, biraz da köyündeki bu inovatif hareketi bizlerle paylaşmak adına hepimizi bir nebze gülmeye davet etmiş.
kendisine saygı duyuyor ve iştirak ediyorum...
zeki insanların ortak özellikleri
-
genelde topluma uyum sağlamakta zorlanırlar ve yalnızlığı seçerler.
istiklal marşı'nın arapçaya çevrilmesi
-
boşuna uğraşmayın, "lar da yüzen"i nasıl çevireceksiniz!?
kristen stewart
-
sürekli sahura kaldırılmış gibi bir havası var.
james hetfield
-
kendisi gibi çalan, söyleyen ve daha önemlisi 'yazan' bir frontmanin var olmadığı insan. bu adamın yarattığı beste ve sözlerdeki derinlik bana göre hiçbir frontmande bulunmamakta. hayatında bir tek fixxxer, the god that failed, master of puppets, disposable heroes, until it sleeps, mama said etc.. dinleyen bile bunu anlayabilir. hadi onu da geçtim bu adam 19 yaşında ride the lightning gibi bir şarkıyı yazmıştır. bu adama laf atanlar kendi 19 yaş hallerini bir düşünsünler önce.
bunun yanında bu adam sürekli kendini geliştiren ve yaptığı işi en iyi yapan adamdır.
herkesin davayı sattığını söylediği iki albümü dinlemek de bunun için yeterlidir. fanları tarafından lanetlenen bu iki albümde kalitesiz bir tane şarkı yoktur. tarzı farklıdır ama gerek beste gerek güfte ile muhteşem doldurmuştur altını. ki bu kadar keskin tarz değiştirmek aslında vokal olmayan biri için büyük bir riskken bunu da almış adamdır. gerektiğinde senfoniye eşlik eder gerekirse country okur bu adam. ve tekrar tekrar diyorum kendisi zorunluluktan vokal olmuş adamdır. gelelim enstrüman olayına. her enstrüman gibi piyano da zordur amenna. fakat bu adam gibi downpick ile ritm atmak çok ama çok zordur. sadece teknik yetmez, hız ve güç gerektirir. isteyen eline bir elektro alıp 15 dakika boyunca hem söyleyip hem downpick ile çalmayı deneyebilir, neresinden terler aktığını görür.
ayrıca mesele hız ve zorluk ise petrucci ve malmstein kraldır o zaman. fakat kazın ayağı öyle değil.
not : dave falan denmiş, etmeyin eylemeyin. dave belki yaşayan en iyi lead olabilir ama vokal konusunda james'in yanında çaylak kalır. dave dinlerken sadece thrash dinlersiniz, james ise şarkıya anlam, sözlere duygu katar.
kompozisyonun gelişme bölümünü girişten az yazmak
-
(bkz: giriş sıçış sonuç)
virginia woolf
-
cesedini yaktırdıktan sonra küllerini monks house'daki bahçeye, büyük karaağaçlardan birinin altına gömdürdü.
mezar taşındaki yazıt :
"kendimi sana doğru savuracağım, yenilmeksizin ve boyun eğmeden, ey ölüm!"
pınar fidan
-
muhtemelen alevi olan ve amerikanvari bir stand up performansı sergileyen kadın. ülkede herkesin her şey konusunda çok ama çok aşırı hassas olması nedeniyle biraz başı ağrıyacak maalesef.
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
aybaşı oldum.
meslegi de sen bul amk.
evlenmeden hamile kalmak
-
frasier'dan bir alıntı:
- baba, anneme nasıl evlenme teklif ettin?
- (falan-filan) ... ama kabul etmedi.
- peki, onu evlenmeye nasıl ikna ettin?
- ben ikna etmedim, sen ettin.