hesabın var mı? giriş yap

  • dünya' nın benzinli araçlarını yasaklayan ilk ülkesi olmayı planlayan norveç'in, oylama sonucunda 2025' den itibaren dizel ve benzinli araçların satışını yasaklaması.

    tüm "sıfır" model arabaların elektrikli olmasına ek olarak 1 milyar euro da bisiklet otobanlarının yapımına sermaye olucak.

    almanca kaynak

  • duygu sömürüsünden nefret ederim ama şunları yazmasam içim rahat etmezdi:

    ben de berra gibi engelliyim. spastik değilim serebral palsi'liyim ama sorunlarımız çok benzer. ben de yürüme zorluğu yaşıyorum. şurada onun halinden en çok ben anlarım herhalde. yıllarca haftanın neredeyse her gününü fizyoterapi pedinde geçirdim. saatlerce fizik tedavi aldım. çektiğim acının, döktüğüm terin, göz yaşının haddi hesabı yok! en iyi doktorların odasında, en iyi fizik tedavi merkezlerinin salonlarında yıllarım geçti. benimki ameliyatla çözülecek bir şey değildi. bir yere kadar iyileşme ya da en azından fazla ilerlemesini durdurmayı başardık. şimdilik...

    velhasıl seni en iyi ben anlarım berra. o para belki şimdi, belki bir sene sonra ama muhakkak toplanacak ve ameliyatın gerçekleşecek. son cümleyi "ve yürüyeceksin"le bitirmek isterdim ama 25 yıldır bu hastalıklarla mücadele eden ve çevresini gözlemleyen biri olarak ihtiyatlı davranıyorum. ama ihtiyatlı olan "beni" size anlatayım:

    dünyanın en realist insanıyımdır. hiç öyle olmayacak hayaller kurmam. daha çocukken de böyleydim, şimdi de. hatta olaylara hep olumsuz bakan biri bile sayılırım. "liseye tek başına gidip gelebilir mi" soruları uçuşurken hoooooop bir baktık ki 4 sene bitmiş! "artık buraya kadar, üniversite falan hayal tabii ki canım" derken uzaktan eğitimle üniversite de bitmiş! "e tamam artık bu kadar evde oturur kitap okur, yazı yazarım" derken hiç beklenmedik şekilde çat kpss'yle memur olarak atanmışım!***

    yani demem o ki potansiyel bağışçı, olmaz olmaz deme hiç; olmaz olur! gönlümden geçen tabii ki berra'nın yürümesi, koşması, bisiklete binmesi... umarım seni "yürütebiliriz" berra. bu sefer umutluyum!

    ---
    kendim ve ailem adına küçük de olsa bir bağışta bulundum kampanyaya. umarım siz de katılır şu çocuğun hayallerini yaşama ihtimaline bir el atarsınız. hayatımda ilk defa duygu sömürüsü yaptım ibneler basın paraları!

    ---
    edit: 15.04.2015 13:11 itibariyle 172 bin lira toplanmış. duygulandırdınız beni ibneler.
    ekleme: farelihamburger mesaj atmış: "duygulandırdın lan ibne. dün iddaadan 200 lira kazanmıştım senin yüzünden gitti paralar mınıskiim"

    kendisini açıktan kutluyorum!

  • olm siz siyasal islamci haramilerin ne zaman durust oldugunu gordunuz, ne zaman yagmada talandan uzak durdugunu gordunuz? ya da herhangi bir siyasal islamcinin yaninda ne zaman durust, namuslu birini gordunuz?

    simdi selcuk bayraktar’in siyasal islama yakinligini falan unuttuysaniz hatirlatayim. sumeyye’yi bildiniz mi, hani o kendisine 20 25 gibi gitmesi gereken. hah, selcuk bayraktar o sumeyye’nin esi oluyor. siyasal islama o kadar yakin bu bey.

    evet cok guzel laf sokmus yardim almadik diye, eminim almamistir. kesin almamistir.

  • hazır soyulmuşundan bir dilim bulup meraktan yemiştim. yemesi cidden lezzetli, o dönem kronik sinüzitim şov yaptığından kokusunu da almamıştım. sonra tuvalette çıktı acısı. burnum bile isyan etti. günümün büyük bir kısmını kendimden iğrenmekle geçirmiştim. ki o ter kokusu duşa girip de kurtuluncak cinsten değil. tadı güzeldir ama, bu gün bulsam bir hafta evden çıkamıycağımı bildiğim halde zevkle yerim. buna ramen önüme durian ve mangosteen(tabi bir kilo kadar olursa süper olur) konsa terciğim mangosteen'den yana olur. yani neymiş, yer yüzünün en güzel meyvesi değilmiş.

    edit: imla.

  • "ulan ak dangalaklar, madem hirsiza oy verecektiniz cem uzan'in ne eksigi vardi. adam en azindan amerika'yi carpip ulkeye yatirim yapti. hem de rte'den daha karizma." ahp gazetesi.

  • kuryenin tepkisini tebrik etmemizi gerektiren olay.

    bütün gün paket dağıttıktan sonra akşamüstü böyle saçma bir olayla karşılaşsam böyle sakin kalabilir miydim acaba ? gerçi yüz ifadesinden o an hangi sülale mensubunu andığını görebiliyoruz ama yinede verdiği tepki, sakinliği takdir edilesi.

  • zülfü livaneli - aslında açıklama yapmaya pek de gerek yok, adı yeter. fakat bir şey söylemek gerekirse.. türkiye'de ve belki dünyada bu adam kadar çok yönlü ve donanımlı insan sayısı çok azdır. bu çok yönlülüğünü ve geniş bakış açısını kitaplarına yansıttığı için her kitabı okunmalıdır.

    ihsan oktay anar - kitapları türlere ayırmayı sevmiyorum. aslında sadece kitapları değil hiçbir durumda etiketleri sevmiyorum. polisiye dediğimiz kitabın içinde tarih, bilim, mizah vs. olabileceği gibi solcu, sağcı, dindar, ateist diye etiketlediklerimizin içinde de çok farklı düşünceler olabiliyor. ama iş ihsan oktay anar kitaplarını anlatmak istemeye gelince sıfatları kullanmak zorunda kalıyorsun. felsefe, mizah, bilim-kurgu, tarih, gerilim, yergi, dram... kitaplarının içine o kadar çok şeyi katar ki her sayfasından ayrı bir haz alırsın. anlatılmaz, okunur...

    orhan pamuk - orhan pamuk kitaplarını ve seversin ya hiç sevmezsin. severseniz tüm kitaplarını okumak istersiniz..

    evet türk edebiyatını seviyorum.*

  • - baba, para lazim.
    + (elini cebine atar) ne kadar lazim?
    - cok para lazim baba.
    + dukkana gel.
    - cok para dedim baba.
    + iyi. bankaya gidiyorum 1'de. oraya gelirsin, hallederiz.
    - bankada halledilebilecek gibi degil.
    + arabayi mi sattiracaksin bana? ne kadar istiyorsun!

    kendisinden para istendiginde ne icin para lazim oldugunu sormak yerine nasil temin edebilecegini dusunmesi.

  • adamın biri bir gün psikolağa gitmiş. başlamış derdini anlatmaya: "geceleri uyuyamiyorum efendim, sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor. yatağın altına iniyorum bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor."

    doktor "altı aylik bir çalisma sonucu bu sorunu hallederiz." demiş.

    adam: peki vizite ücreti ne kadar ?

    doktor: seans başı 50 dolar haftada üç seans.

    tabi adamin gidis o gidiş. doktor bir kaç ay sonra sokakta hastaya rastlamis gicik bir şekilde gülerek ;
    - ne oldu hastalıktan kurtulabildin mi?

    adam da gülerek;
    - evet hemde bir şişe şaraba hallettim.

    doktor çok sasirmis ;
    - nasıl yani ?
    adam: sizden çıktıktan sonra birahaneye ugradim, birami içerken yanımdaki berduşla dertleştik, ona bir şişe şarap ısmarladım o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti!