hesabın var mı? giriş yap

  • dirkilmek.

    bu kelime bugün itibariyle lugatımda yerini buldu.

    bu detayı kim, nasıl, ne yaparken yakaladı lan? bu ülke beni cidden korkutmaya başladı.

  • bu yurtdisindaki insanlar hakkinda yurticindeki herkesin bu kadar bilgi sahibi olmasi goz yasartici. valla bravo.

    oncelikle, oy vermek icin randevu alma gerekliligi ve bunun getirdigi zorluklari [bu yuzden egitim duzeyinin cok daha yuksek oldugu abd gibi ulkelerde yasayan turk vatandaslarinin oy verme orani, almanya gibi ulkelerde yasayan ve egitim seviyesi cok dusun turk vatandaslarinin oy verme oranindan daha yuksek zira randevu alma islemi bu insanlar icin pek de kolay bir is degil] vesaire bir yana koyalim.

    yurtdisinda oy verme islemi, turkiye'deki gibi herkesin yasadigi sehirde yapilmiyor. turkiye cumhuriyeti temsilciliklerine gideceksiniz. bu da ornegin abd'nin bati yakasindaki eyaletlerde (washington'dan, alaska'ya, colorado'dan hawaii'ye kadar) yasayan herkesin los angeles'a gitmesi demek.

    kafanizda canlanmamis olabilir, bahsettigim mesafeler soyle.

    - hawaii'den los angeles ~4000km.
    - alaska'dan los angeles ~4000km
    - denver-colorado'dan los angeles ~1400km

    simdi bu mesafeleri istanbul'a uygulayalim

    - istanbul'dan madrid 2800km
    - istanbul'dan berlin 1750km
    - istanbul'dan londra 2500km

    umarim mesafelerin buyuklugu hakkinda bir fikir vermistir. avrupa ozelinde, zaten gurbetci adam bu kadar yol tepecegine gider turkiye'de oy verir (sinir kapisinda)

    sahsen ben los angeles'a nispeten cok daha yakin olan san francisco'da yasiyorum. kalktim oy kullanmaya gittim. oncelikle haftasonu san francisco'da bulunmak zorunda oldugum icin mecburen bir is gunu izin almak zorunda kaldim. ayni sekilde yine hemen donmek zorunda oldugum icin araba ile degil, ucakla gittim. bunun oteliydi, araba kiralamasiydi, yeme icmesiydi $1000 civarinda para harcamam gerekti. ıki kisi icin $1500 diye dusunun. ben gittim bu parayi harcadim ve oyumu verdim. ama herkesten bekleyemem.

    bu baska ulkelerde ayni hesaplamalara yol acmiyor olabilir, her ulkenin karakteristigi farkli lakin hangi ulke olursa olsun, kalkip belki de mahallenizde oy kullanmak gibi bir is olmadiginin farkinda varmalisiniz.

  • -hürrem sultan 1 2 3
    osmanlı tarihinin en çok merak edilen kişilerinden biri: hürrem sultan. günümüzde çoğu osmanlı padişahından daha fazla tanıyor. sevecenliği, güzelliği ve cilvesiyle kanuni’yi kendisine bağladığını muhteşem yüzyıl dizisinden izledik. büyüyle padişahı kendisine bağladığını söyleyenler bile var. yaptığı entrikalarla devlete yön verdiği, şehzade mustafa’nın ölümüne sebep olduğu çok kere yazıldı.

    -kendisiyle ilgili bilgiler çok net olmamakla beraber 1506 yılında doğduğu düşünülmektedir. asıl adının roxelane olup rus asıllı olduğu tahmin edilmektedir. muhtemelen kırım türkleri’nin yaptıkları seferlerden birinde köle alınmış, 1520li yıllarda kanuni’ye sunulmuştur. sürekli neşeli ve güler yüzlü olmasından dolayı kendisine hürrem ismi verilmiştir

    -pek çok tarihi kaynakta hırslı, kıskanç aynı zamanda mütevazı ve sakin olduğu yazılmıştır. çocukları ve kendi geleceği için planlar yapmış, uzun yıllar bunları gizliden gizliye uygulamıştır. cihan hakimi osmanlı padişahı kanuni’yi kendisine aşık etmesi aralarındaki mektuplaşmalardan anlaşılıyor. kanuni-hürrem ilişkisini daha iyi anlayabilmek için kanuni ile hürrem’in nikahlandığını bilmek gerekir. padişahların eşleri ile nikah yapmadıklarını düşündüğümüzde: kanuni, osmanlı geleneğinin dışına çıkmıştır. bu nikah at meydanı’nda yapılan görkemli bir düğünle taçlandırılmıştır.

    -kanuni-hürrem ilişkisi kanuni’nin annesi hafsa sultan’ın ölümüyle daha da bütünleşmiştir. hafsa sultan’ın kanuni’nin ilk gözdesi mahidevran sultan tarafını tutması güçleri dengelemekteydi. hafsa sultan’ın 1534’te ölmesi, hürrem sultan’ın saraydaki etkisini gün geçtikçe artırmasına imkan vermiştir.

    -osmanlı geleneklerine göre şehzade sancağa gönderildiğinde annesi de beraberinde giderdi. manisa’ya gönderilen şehzade mustafa - mahidevran örneğinde olduğu gibi. ancak hürrem bu geleneğe uymayıp sarayda kanuni ile beraber kalmıştır. hürrem sarayda kaldığı sürece, seferde olan padişaha saraydaki gelişmeleri mektuplarla aktarmıştır.

    -hürrem sultan’ın mehmet, beyazıt, selim ve cihangir isimli dört erkek şehzadesi ve mihrimah adında bir kızı olmuştur. kızı mihrimah’ı rüstem paşa ile evlendirmiş, sonrasında sadrazam olmasına çalışmıştır. oğulları arasında denge kurmaya çalışmış, bu dengeyi sadrazam olan damadıyla desteklemiştir.

    -hürrem sultan’ın temel kaygısı kanuni’ye yakın olmak ve oğullarından birinin padişah olmasını sağlamaktı. buna engel olabilecek tek isim şehzade mustafa’ydı. şehzade mustafa, manisa sancakbeyliği sırasında halkla yakın ilişkiler kurmuş, asker tarafından sevilmişti. mustafa’nın yükselişi hürrem sultan’ın oğulları için iyi değildi. çünkü o dönem uygulanan kardeş katli gereği padişah olan şehzade diğer kardeşlerini öldürmekteydi.

    -mustafa’nın sarayda ki destekçisi sadrazam pargalı ibrahim paşa’ydı. pargalı, kanuni’nin şehzadeyken tanıştığı, kız kardeşi hatice sultan ile evlendirdiği aile içine aldığı biriydi. kanuni üzerinde tesiri de olduğu bilinen makbul ibrahim paşa, hürrem sultan için ortadan kaldırılması gereken biriydi. pargalı’nın öldürülmesini sadece hürrem sultan’ın üzerine yüklemeyelim. ibrahim paşa’nın bazı yanlış davranışlarının da gözden düşmesine sebep olduğu söylenmektedir.

    -bir de rüstem paşa var. diyarbakır beylerbeyi iken mihrimah sultan ile evlenip saraya damat olmuştur. bu evlilik siyasi kariyerini güçlendirecektir. sadrazamlık yolunda hürrem sultan’ın da desteğiyle hızla yükselecektir. hürrem sultan, ittifakını güçlendirmiş, yönetim üzerindeki ağırlığını dolaylı yoldan desteklemiştir.

    -taht için aday şehzadeler: mustafa, mehmet, beyazıt, selim. yaşça en büyük ve tecrübeli olan mustafa’dır. ancak kanuni’nin mehmet’ten yana olduğu düşünülmektedir. sancağa gönderildikten kısa süre sonra ölen mehmet, planları alt üst etmiştir. hürrem ve rüstem paşa’nın beyazıt’tan yana olduğu söylenmektedir. hürrem için kesinlikle padişah olmaması gereken kişi mustafa’dır. ittifaklar görseli

    -şehzade mustafa’nın öldürülmesinde hürrem sultan’ın rüstem paşa ile sahte mektuplar hazırlattığı söylenir. mustafa’nın kanuni hayattayken taht için hazırlık yaptığı dedikodusu yayılır. iran şahı ile işbirliği içerisinde olduğu gösterilir. bu olaylar kanuni’nin oğluna cephe almasına ve sonunda öldürülmesiyle sonuçlanır. şehzade mustafa’nın öldürülmesinin ardından oluşan tepkiyle rüstem paşa sadrazamlıktan alınmıştır. daha büyük bir ceza verilmesini ise hürrem sultan ve mihrimah sultan önlemiştir.

    -1547 yılında başlayan gelişmeler hürrem sultan’ın osmanlı siyasetindeki önemini göstermektedir. iran’dan kaçıp osmanlı’ya sığınan iki prens politik sebeplerle desteklenmiştir (burhan-ı ali ve elkas mirza). hürrem sultan kendi açısından bu prenslere yardım etmiştir. 1548-1549 yılında padişahın elkas seferi’ne çıkması sağlanarak kendi şehzadelerini daha göz önüne almıştır. şehzade selim, olası saldırıda payitahtı korumak için edirne’ye gönderilmiş, şehzade beyazıt ise padişahla beraber sefere çıkmış, halep’te konaklamıştır. şehzade mustafa ise bu seferin dışında amasya’da bekletilmiştir.

    -hürrem sultan 15 nisan 1558’de sevgili eşinden sekiz yıl önce vefat eder. naaşı süleymaniye cami avlusuna defnedilir. kanuni tarafından türbe yaptırılır. ölümünden kısa bir süre sonra oğulları selim ve beyazıt arasında taht kavgası yaşanır. 1559 yılında selim ve beyazıt arasında konya’da yaşanan savaştan sonra beyazıt dört oğluyla beraber iran’a sığınır. iran’la yapılan mektuplaşma sonucu beyazıt ve dört oğlu zehirlenerek öldürülür.

    -hürrem sultan’ı sadece saray entrikalarıyla hatırlamak doğru olmaz. istanbul’dan edirne’ye, mescid-i aksa’dan mescid-i haram’a kadar osmanlı toprağında pek çok hayır eseri yaptırmıştır. kanuni ile olan mektuplaşmaları hareme yeni bir üslup getirmiştir. kızı mihrümah sultan,torunları hümaşah sultan ve ayşe sultan da mektuplarını onun stilinde ve üslubunda yazmışlardır. içli, tatlı dilli ve çekici ifade ile yazdığı mektuplarını şiirlerle de süslemiştir.

    buraya kadar okuduysanız tarihi meraklı birisiniz sanırım. tarih ve genel kültür içerikli videolar hazırlıyorum, youtube kanalıma bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
    entry videosuu

    kaynakça
    • dudu şirin oluk, kanunî sultan süleyman’ın hayatındaki üç kadın: hafsa valide sultan, hürrem sultan, mihrimah sultan.
    • ayşe özakbaş , hürrem sultan.
    • şehri kartal, haseki hürrem sultan yapıları.

  • en azından hesaplamada kolaylık sağlamıştır. çok basit, bir litresi 4 liraysa 50 litresi 200 lira. 100 km'de kaç litre yakıyosun 7 litre, 7x4 28 lira.
    çok güzel lan. allah hükümetimizden razı olsun.

  • ''benim babam hala çalışıyor. babamın sabah erken kalkıp işe gitmesi bana koyuyor.'' demişsin ya güzel kardeşim. 2006 yılında barcelona'nın kaptanı puyol'un babası öğleden sonra nerede olur? el corte ıngles'de alışverişte? marbella'da golf mü oynar? dünya turundadır; tokyo'ya az önce mi inmiştir? lebiderya evinde, dizlerinde battaniye; kitap mı okur? diagonal'de yürüyüşe mi çıkmıştır? şehir kulübünde briç masasında ayakları mı uyuşmuştur? barcelona kaptanının babası öğleden sonra nerede olur? oğlu deportivo la coruna maçı için el prat'dan takımla havalandığında bir iş makinesinin üzerinde de olurmuş. 56 yaşındaymış. iş kazası. puyol, la coruna'ya indiğinde "baban öldü" demişler. barcelona'ya 200 km uzaklıkta puyol ve kardeşi putxi'nin doğup büyüdüğü yerde. babalar hep ölür. milyon dolarların da olsa ölür... sen oturup o kadar milyon kazanırken hala babam çalışıyor ve bu bana koyuyor diyorsan, kusura bakma ama güzel kardeşim, biz yaşamayalım geberip gidelim. aceto balsamico'ya saygılar.

  • (bkz: yandaş olacağım derken manyak olmak)

    bunlar bizim nesli mahvedip yaşama sevincini çaldıkları gibi, eğitim sistemine sırf yandaş olduğu için sapık ve manyakları yerleştirerek, gelecek nesillerin de mahvolmasına sebep oluyorlar. illa idam istiyorsan şovu kendin yap, niye minicik sabileri karıştırıyorsun.

    yatacak yeriniz yok lan, toprak bile sizi kabul etmeyecek.

  • ülkenin bütün kurumları tarikatlarca ele geçirilmiş, ülkede afgan, suriyeli, lübnanlı, ne kadar fakir ve görgüsüz arap varsa cirit atıyor, sürekli suç işliyorlar, sınır güvenliği bitmiş, ordu zaten tamamen pasifize edilmiş, ekonomi, eğitim, sağlık, adalet, bunlara bağlı olarak sanayi, teknoloji, tarım-hayvancılık tarumar, dış ilişkiler bitik, dostumuz kalmamış, herkes nasıl bir fırsat bulsak da kanlarını emsek diye bakıyor, nüfusu beşte birimiz kadar olan yunanistan bile bizimle dalga geçer olmuş.

    kültür, sanat, spor, her alanda fersah fersah geriye gitmişiz. avrupa'dan, amerika'dan ülkemize saç ektirmeye, diş yaptırmaya geliyorlar çünkü paramız öyle bir çakılmış ki adamların 1 parası bizimkinin şimdilik 18 tanesi ediyor, o da şimdilik.

    bütün kanunlar askıda, ülkece herkes bir kişinin iki dudağına bakar olmuş ve daha da garibi bu artık herkese normal gelir olmuş.

    öğretmenlerimize, doktorlarımıza, mimarlarımıza, okumuş eğitimli donanımlı insanlarımıza düzenli şekilde gerici argümanlarıyla saldırıyoruz. onlar da kendi ülkelerinde gördükleri bu zorbalığa daha fazla dayanamayıp gidiyorlar.

    kadınlarımız her gün taciz, tecavüz, dayak ve ölüm korkusuyla yaşıyor.

    fakirlik, işsizlik, sosyal felakete dörtnala sürüklüyor ülkemizi.

    söyleyin allah aşkına daha ne ciddi sonucu olacakmış?

  • türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak uydudur.

    misal turksat 4a/b kapasiteleri yetmediği için turksat, yeni uyduları atılana kadar geçecek süre için avanti'den hylas2'nin kapasitesini 3 yıllığına kiraladı geçtiğimiz yıl.

    acil durumlar için kullanılacak uydu internet şuan çoğu devlet kuruluşunda mevcut. bireysel kullanımdan ziyade acil bir durumda devletin organları arasındaki iletişim buralardan sağlanacak. sınır birlikleri, siha ve iha'lar, sismik gemilerimiz, libya, suriye ve karabağ'daki askeri elementler, kapsama altındaki konsolosluklar, büyükelçilikler hep bu uydudan gelecek iletişime bağlı.

    tv yayınlarını bir kenara bırakın. onların konumuzla bir ilgisi yok.

    edit: aq 2 seferdir açıklıyorum altta sığırın biri hala ne faydası olacak diye yazıyor.

  • -ehh peki ucret olarak ne istersiniz, kafanızda ne var?
    -4000$
    -heheh ben 4 yıldır bu şirkette çalışıyorum 3000$ alıyorum sizce de çok değil mi istediğiniz?
    -tamam o zaman 500ünü size vereyim her ay, beni işe alın.
    -ben sözleşmeyi getireyim.
    -bir de kola kap.