ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ben duygu özaslan sorularınızı yanıtlıyorum
-
mesleğiniz nedir?
batının ayasofya kararına sus pus olması
-
dünya 100 yıl öncesinin dünyası değil. batı, müslüman dünya gibi hala orta çağda yaşamıyor. hele 21. yüzyılda dinin hiçbir ağırlığı kalmamış durumda. yunanistandaki bir kaç aşırı sağ tip dışında kimse siklemez ayasofyada hangi ibadeti ettiğinizi. barbarlığı abartıp 1500 yıldır ayakta duran insanlık mirasına zarar vermeyin yeter.
rte gibi 70 yaşındaki siyasal islamcı dayıların derdi bu sadece.
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
akşam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...
mete gazoz'un zehirli ok sorusuna verdiği cevap
-
bir arkadaşı mete gazoz'a soruyor.
işte o soru ve cevap
-zehirli bir ok'un olsa kime atmak isterdin?
-atmak isterdim birisine de. birisi diyelim. şeklinde verdiği cevaptır.
benim tahminim kardeşimiz o dönem kör kütük aşıktı ve o kıza atmak istiyordu oku ben öyle anladım. yoksa hepimizin aklına gelen kişi de olabilir mi acaba? kim olduğunu bilirsin sen.
coca-cola içenlere fırça atan türbanlı ofis kızı
-
(bkz: türbanlıya pedinin markasını sormak)
(bkz: türbanlıdan pedinin markasını öğrenebilmek)
(bkz: bravo)
(bkz: kız sana aşık olm)
pazar günü seni kilisede göremedim john
-
- pazar gunu seni kilisede goremedim john?
+ olum wilyımlarla göl tarafına balığa gittik, aha böyle böyle lüfer vardı.
- deme be..
paranoid kişilik bozukluğu
-
kişilik bozukluklarından sadece biridir. bu tür hastalar kuşkucu, alıngan, kuruntulu ve saldırgan kişilerdir. çevresinden gelecek olan tutum ve davranışlardan bir kötülük geleceği kuşkusu ile aşırı dikkatli, tetikte ve savunucudurlar. kendilerini daima haklı ve üstün görürler. başarısızlıklarını ve kusurlarını başkalarını eleştirerek ve haksız bularak akla uygun hale getirmek en tipik özellikleridir.
bu kişilik bozukluğu olan hastaları şöyle tanıyabilirsiniz:
- kendisine sürekli birileri tarafından zarar verildiğini,kendisi hakkında konuşulduğunu ve çevresi tarafından sömürüldüğünü düşünürler.
- dostlarının ya da iş arkadaşlarının kendisine olan bağlılığı ya da güvenirliği üzerine yetersiz kuşkuları vardır.
- takipçidirler.takıntılı oldukları kişileri devamlı izlerler.
- sıradan sözlerden aşağılandığı biçiminde anlamlar çıkartırlar.
- sürekli kin besler, onur kırıcı davranışları olur.
- başkalarınca anlaşılır olmayan bir biçimde, karakterine ya da itibarına saldırıldığı yargısına varırlar böylece öfkeyle, karşı saldırı ile birden tepki gösterirler.
- huzursuz ve mutsuz oldukları için kendilerini yemeğe verirler ve aşırı kiloludurlar.
bu tür kişilik bozukluğu olan hastalara her an her yerde rastlamak mümkündür.bazen aşık olduğunuz bir kişi bazen çalışma yerinizdeki iş arkadaşınız bazen anneniniz bazen kardeşiniz bazen de aynı ortamda olduğunuz geçmişte sadece selam verip borçlu çıktığınız bir kişi de olabilir. bu tür hastalara yapabileceğiniz en büyük iyilik gülümsemeniz ve şefkatle yaklaşmanızdır.
ülken için ölür müsün
-
ne ülkeymiş ne vatanmış arkadaş? 18 ay askerlik yaptım saçlarım döküldü bildiğin kel kaldım, halen ayaklarımdaki mantar geçmedi. yıllardır vergi ödüyorum kazandığım paranın 3 mislini devlete ödüyorum yetmiyor birde öleyim.
devlet bana ne verdi aç kalsam bakacak mı? işsiz kalsam iş bulacak mı? hasta olsam iyileştirecek mi? param olmadan kesinlikle sanmıyorum.
bu denklemde bir hata yok mu?
ben öleceğim tayyip sarayda beyaz çay yudumlayacak? vatana bak vatana...
bronz madalya ama olsun
-
kendi başına evindeki 3’lü koltuğun yerini değiştiremez ağır olduğu için ama koskoca olimpiyatlarda alınan bronz madalyayı küçük görür. hey allahım.
avrupa'da akaryakıt 1 euro bizde de 1 euro
-
dolar rekor kırarken hazine ve maliye bakanı niye sessiz diye sitem ediyorlardı, bence sessiz kalmaya devam etsin..
stajyer damat bile bu kadar saçmalamamıştı..
bu açıklamalar bile akp iktidarının artık fiilen bittiğini gösteriyor zira ya deliye yatıyorlar ya da abi bizim çapımız zaten buydu ne bekliyordunuz diyorlar...
lazerle göz ameliyatı
-
yaptırdıktan sonra şimdiye kadar yaşadığım en büyük pişmanlıklardan birini yaşadığım operasyon. korkudan şimdiye kadar yaptırmayan kafama sıçayım.
(çok mesaj gelince tek tek yazmamak adina buraya yazayim:)
dünya göz hastanesi’nde yaptırdım. altunizade. 2 tip önerdi doktor. lasek veya i-lasik.
lasek: kornea kaldırmak yok. işleyiş korkutucu değil. fakat 2 gün yanma, batma, baskı hissediliyor. bunu yapan arkadaşım var, oradan biliyorum. doktor da söylemişti bu semptomları.
benim olduğum i-lasik: makine korneayı kaldırıyor. laser yapılıyor ve doktor korneayı kapatıyor (detaylar önceki entry’lerde mevcut) olay anında ağrı, sızı, acı, hiç birşey yok. ama işlem korkutucu, korkmamak elde değil. ama acımayacağını bilince yine de çabuk geçiyor.
ağrı kesici bile almadım. çıktım operasyondan güneş gözlüğümü taktım taksiyle eve gittim. ertesi günü otobüsle doktor kontrolüne güneş gözlüğümü takarak tek başıma gittim. ilk gün sabah olmuştum operasyonu, o gün karanlık odada yattım bütün gün. hepsi bu.
25 sene gözlük takmış biri olarak, kesinlikle tavsiye ederim.
kasım-2014 itibariyle:
lasek: 2300 tl (6 taksit)
i-lasik: 3200 tl (6 taksit)
mayıs-2022 : gözler 8 senedir "0" miyop. yaşa bağlı hipermetrop başladı ama miyop yok. çok memnunum.
86 kişinin öldüğü yerde köfteleri çeviren dayı
-
fakirin, garibanın derdini en net gösterir karedir. ekmeğinin peşindeki adam, kelle koltukta bile olsa, ekmeğinin peşindedir. garibanlık budur. köftesi canından önce gelen köfteci olmaktır garibanlık.
bu gebeşlerin hakkını yediği adamdır bu dayı. çalıştığından azını alan, çoğunu kaptıran dayıdır.
babandır,
dedendir.
sensindir.
91'in 7'ye tam bölünmesi
-
70+21 şeklinde hayal edildiğinde daha anlaşılır olan durum.
attila ilhan
-
onu yazmakla bitmez,anmakla bitmez...müjgan, ben ve o mahur beste...
şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı
bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara