hesabın var mı? giriş yap

  • azeri sınıf arkadaşlarımla konuştum, onların da aklına yattı. şimdi olay şu, biliyorsunuz azerilerle aynı atadan geliyoruz, aynı dili konuşuyoruz. biz azerileri ilhak edip türkiye'ye katacağız, ondan sonra da ermenistan'a saldırıp karabağ'ı alacağız. bitmedi, azeri doğalgazı iliğimizi ısıtacak azeriler de türk dizileri ile akşamları sıkılmayacak. hayırlısı ile bir mezun olsam dış işlerinde çalışmayı düşünüyorum. kpss kolay...

  • üniversitelerden siyaseti temizlemek yerine ilkokuldan itibaren "farklı düşüncelere saygı" diye bir ders koyalım. daha çok işe yarayacaktır.

    8 yıl sonra gelen edit: başlık başa. yazar tüymüş ya da uçurulmuş.

  • güneş'e ortalama uzaklığı yaklaşık 4.5 ışık yılı olan en yakın yıldız sistemidir. sistemde birbirinin yörüngesini kullanarak karşılıklı olarak yay çizen iki adet yıldız bulunur. alpha centauri-a ve alpha centauri-b olarak adlandırılan iki yıldız arasındaki mesafe 40 astronomik birim (au) ile 9 au arasında değişiklik gösterir. bu "güneş-plüton" arası ile "güneş-satürn" arasındaki uzaklıklara tekabül eder.

    alpha centauri a, güneşten biraz daha büyük ve yaklaşık 1.5 kat daha parlak sarı renkli bir yıldızdır.

    alpha centauri b ise güneşten biraz daha küçük ve turuncu renk veren bir yıldızdır. verdiği turuncu renge göre bu yıldızın alpha centauri a'ya göre daha kısa ömürlü olacağını söyleyebiliriz.

    sistemin en yaşlı yıldızı ise alpha centauri c isimli yıldızdır. bu yıldız, diğer iki yıldızın etrafında yaklaşık 1 milyon yılda bir tamamlanan oldukça geniş bir yörüngeye sahiptir. güneşten 7000 kat daha sönük bir parlaklığı mevcut olan bu yıldızın enerjisi tükenmek üzeredir ve diğer yıldızlara oranla ömrü daha erken bitecektir. cüce bir yapıya sahip olduğu için kardeşleri "a" ve "b" gibi alpha centauri c'nin de bir süpernovaya ve ardından bir kara delik'e neden olmayacağı tahmin edilmektedir.

    edit : imla.

  • bu yarismadan anladigim su: merve aydin serenay'dan nefret ediyor. turabi kendisini ust akil olarak goruyor. begum basketbol oynamaya diye evden cikip yanlislikla adaya gidiyor. hakan gizem i ve kayinvalidesini gercekten seviyor. nadya gulusuyle dahi sinir bozuyor. bozok yagmurlu havada 1 damla suyu haketmiyor. hilmicem iyi ama cevresi kotu. hakan zeki ama calismiyor. sahra calisiyor ama zeki degil. hasan nezaketin kerizlik olarak algilandigi avam bir ortamda aptal saniliyor.

    debe edit: 1) fenerbahçe-kalamış sahili imar'a açılmasın! ranta kurban gitmesin! bir avuç yeşilimiz bize kalsın.
    2)doğukan için bir şey yazmamışım. barış manço 81300 moda'ya gitmediyseniz gidin, ziyaret edin.
    kış bahçesinde bir şeyler için, adam olacak çocuk yazısı önünde fotoğraf çektirin, bahçedeki eşeği;
    domates-biber-patlıcan'ı görün.
    3)mustafa akıncı, tebrikler, darısı başımıza.

  • -kaç yıllık evlisin?
    -2*
    -çocuğun var mı?
    -hayır.
    -olmuyor mu?

    hee olmuyor amk, herkes de sizin gibi evlendiğinin 2. ayında hamile kalacak değil mi?
    hayattaki tek başarınız bu zaten.

  • ustama sordum bigün damdan düşer gibi, "abi aldatmadın hiç di mi yengeyi?"
    haza efendiden bi adamdır. evine barkına düşkün, çocuklarına tapan modeldir. dükkan-ev yaşar.

    "yok" dedi.
    "neden" dedim.

    "delfi, şimdi ben 38 yaşındayım, hanım 34. şimdi tabi bakıyosun etrafta gencecik kızlar dolanıyo. çok da güzeller. canı çekmiyo mu bi erkeğin? valla çekiyo bazen. inkar edemem.
    ama sonra düşünüyorum, hanımım da öyleydi eskiden. 16 yaşındaydı bana geldiğinde. bıcır bıcırdı, çok güzeldi. ben onu aldığımda, o da etrafta dolananlar gibiydi.
    şimdi bakıyorum , tabii 2 çocuk doğurdu, vücudu filan deforme oldu haliyle.
    ama bu çocukları bana doğurdu hanımım. biz beraber bi yola çıktık, o bana güzel çocuklar, sıcak bi yuva verdi. sevgisini, ilgisini, ömrünü verdi.
    ben de o 20 yaşındaki delikanlı değilim. bak benim de saçlarım ağardı, ben de kilo aldım. ben de artık geçtim o yaşları.

    yapmadım. bi tarafa eşimi koydum, onun verdiği yılları, feda ettiği şeyleri, emeğini, sadakatini, ona duyduğum sevgiyi.
    öbür tarafa 3 dakkalık zevki koydum.
    'değmez' dedim sonra."

    ...

    çirkin de bi adam değildir bu arada. ama "adam" işte zaten. çirkin olsa noolur.
    yuvaları daim olsun.

    edit. fb da paylaşılmış, yayılmış. yorumlardan anladığım, baya yanlış anlaşılmış konu.
    https://www.facebook.com/…630314012/?type=3&theater

    1. bu metni yazan bi kadın evet. ben yani. bi kadının ustası olamaz mı? niye erkek sandınız ki?
    2. ustam 20, eşi 16 yaşında başlamışlar flörte. görücü usulü değil, arkadaş ortamında tanışıyorlar. izmirliyiz, biz pek bilmeyiz görücü filan... neyse 4 yıl içinde ustam çalışa çabalaya para biriktirip bi ev yapmış ailesinin verdiği arsaya. evleri bitince evlenmişler. kız 20, erkek 24 yaşında evlendiklerinde. pedofili yok.
    3. "fırsat geçmemiştir eline" diyenler, atölyenin yanında rusların filan çalıştığı pavyonlar zinciri var. en basitinden... dadanan çok usta var, hepsi bilinir. benim ustam gibi bikaç usta daha var böyle, gitmez karıya kıza. bunlar da bilinir.
    4. "38 yaşında adam neden 75 yaşında gibi konuşuyor?"... çünkü soran kardeşinin aldatmalarla ilgili kafası karışık şu ara. feyz için sorduğunu biliyor. ondan dolayı kalbini açıyor.
    5. "20 lik kızları canının çekmesi filan ne demek? aldatmış sayılır!" diyenler... okuyun pls:
    (bkz: erkeklerin aldatmama sebepleri/@demesi kolay tabii)
    6. bu adamla 5 yıldır bazen günde 16 saate varan sürelerde çalışıyorum. dükkanı kapatıp eve nasıl koştuğunu bizzat biliyorum. eşiyle nasıl konuştuğunu, saygısını, sevgisini... ona yaptığı süprizleri, şevkatini.. o yüzden lütfen genellemeyin. aile babasıdır, bu adam düzgün bi adamdır hakkaten.
    bu soruyu başkasına değil de, ona sormamın sebebi budur zaten..

  • kocam tam 3 yıl işsiz kaldı. çocuğum sümük kadardı. çocuğumun 40'ı çıktı, haftasına işe başladım. kayınvaldem te anasının şamından geldi, bize yerleşti, çocuğa baktı. ben çalıştım, yeri geldi iş çıkışı 2.işe gittim. eve baktım. o yemini ederken size iyi günde kötü günde diye soruyorlar ya, hah bu tam da o işte.

    bu yemini ederken lütfen ciddiye alın.

    ben bu süreçte allah şahit kocama bir gık demedim, bir gün olsun bu yüzden surat asmadım, yüz çevirmedim. aynı konumda ben de olabilirdim.

    ben o yemini ağzımla değil, gönlümle ettim. bir gün bile pişman olmadım. umarım ileride de olmam, hayat uzun.
    tekrar ediyorum. evlilik kolay bir şey değil. ettiğiniz/edeceğiniz yemini ciddiye alın.

    üzerine çok varsayım dönmüş editi: kocam gerçekten o süreç boyunca çok çabaladı. ben buna şahidim. evden yapabileceği bir kaç iş aldı, ulan adamlar battı, söz verip ödemeyi bin yıl sonra yaptı vbg. fizik gücüyle çalışmasına engel ciddi sağlık sıkıntıları mevcut . herhalde elinde kumanda oturup beni beklemedi arkadaşlar.

    bakın ben 40 yaşına gelmişim. unumun yarısından fazlasını elemişim, o kötü günler geçmiş. eşim de ben de çalışıyoruz, bebe 5 yaşına gelmiş, bir sahil kasabasına taşınmışız. fıtı fıtı orta yaşlılığı yaşıyor, birbirimizin "tellik" sesini seviyoruz.

    burada anlatmak istediğim nokta adama da kadına da türlü haller olabilir. varsayın allah muhafaza kötü hastalık oldu. kapıya mı koyacaksınız. 3 ay bekler boşarım falan diyen arkadaşlar lütfen, lütfen evlenmeyin. hadi evlendiniz teriniz soğumadan çocuk yapmayın. naçizane bir abla nasihati. tutmak size kalmış.

    son edit: tellik : terlik (bizim ailelerin dili dönmeyen yaşlıları tellik diyor da )