ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingiltere'nin tr'yi seyahat koridorundan çıkarması
-
henüz asemptomatik pozitif ve hasta farkını anlayamamış ülke beyanı. halbuki çok basit; 30 bin pozitif mi çıktı? böl 30'a, biraz küsürat ekle hasta sayısı kendiliğinden çıkıyor. esas ağır hasta tanımı zor, onu anlamaları zaman alacak.
esra erol ve kocasının günde 100 bin tl kazanması
-
inanılır gibi değil. 1 yıl çalışarak felipe melo alabiliyorlar.
debe editi: ekşi sözlük'te günde ortalama kaç adet entry giriliyor? bilen varsa yeşillendirebilir mi? istatistikler fasilitesi eskiden ne güzeldi, şimdi bakmak bile istemiyorum.
bu arada günlerden cumartesi, hava güneşli, burayı okumak yerine dışarı çıkıp iki arkadaşınla buluşsana dostum :)
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
fatih terim
-
bir sonraki turnuvada biz bitti demeden bitmez gibi iddialı sloganlar kullanmak yerine el siki ile gerdeğe girilmez sözünü kulağına küpe edinmesi gereken tarator.
kızım öğretmen oldu bir yılda bmw x6 aldı
bir kadını kırmadan ona çirkin olduğunu söylemek
-
bir insana çirkin demenin mantığı nedir? kadına demiyorum bak, insana diyorum. güzel bulmayabilirsin, çekici bulmayabilirsin ama "sen çirkinsin" i doğrudan veya dolaylı olarak söylediğinizde ne geçecek elinize cidden merak ediyorum.
16-17 yaşlarındaydım mesela ben. gittiğim dersanenin karşısındaki ayakkabıcıda bir çocuk çalışıyordu. yemyeşil gözleri vardı, acayip beğeniyordum. şansıma bir ortak arkadaşımız aracılığıyla tanıştırıldık, bir gün kafede oturup sohbet ettik. ayrılırken "seni bir daha görecek miyim" falan dedi bana. oh çektim içimden demek ki beğendi beni diye. sonra günlerce aradım, telefonu açmadı, ortak arkadaşımıza da "yakından o kadar güzel değil ya" demiş.
günlerce ağladım lan. şiştim ağlamaktan ben çirkinim diye. bak bir kadın ancak ergenlik dönemindeyse bu kadar ağlayabilir çirkinim diye, çünkü elinde olan tek şey dış görünüşündür o yaşlarda. bana sorarsan, bir erkek "çirkinsin yeaaaa" tepkisi veriyorsa ama ergenlik dönemini çoktan geride bıraktıysa, orada büyük bir sorun vardır, kimse kusura bakmasın.
herkes birilerinin dünya güzeli şu hayatta. sen kimsin de birinin karşısına geçip "çirkinsin" i ima edeceksin?
camdaki kız
-
salı günü masumlar apartmanı, çarşamba günü sadakatsiz/masumiyet, perşembe günü camdaki kız, cuma günü kırmızı oda var. her birisi boktan hayatların dizisi. en masum olanında, üç dört kişinin evli olmasına rağmen farklı iki kadından çocuğu var.
diyelim bunlardan kaçtınız, çukur var, maraşlı var. edho var. daha yeni yayından kalkan ramo vardı. arıza vardı.
bunlardan da kaçtınız. kuruluş osman var. selçuklu var. herkesin hain olduğu abdulhamid var.
arkadaş bu ülkede bir tane komedi dizisi olmayacak mı yahu? ekmek teknesi kıvamında bir aile dizisi çekilmeyecek mi? leyla ile mecnun absürtlüğünde bir komedi gelmeyecek mi? beğenmediğimiz yalan dünya ayarında bir komediye bile hasretiz şu an.
herkesin, psikolojik problemlerle dolu boktan hayatlarını bize empoze etmek zorunda mısınız? ben haftanın her günü tv ekranında farklı bir iğrenç hayatı görmek zorunda mıyım? bir ülkenin ekranındaki tek komedi yapımı güldür güldür olabilir mi ya?
emeği geçen herkese yazıklar olsun.
edit: son cümle yumuşatıldı.
sevgilinin daha çok sevildiği an
8 yaşındaki çocuğun asker kurşunuyla ölmesi
-
(bkz: kaynak pkk)