hesabın var mı? giriş yap

  • ben de 5'te kalkıp sanayide işe geliyorum, mühendisim ve 550 euro anca alıyorum. aynı işi yapan adam 2500 euro alıyor. market alışverişi aylık 200 euro, benim de 100 euro. onun kirası 1000 euro (kırsaldaysa müstakil evde oturuyor) benim 300 euro (45 m2 1+1 ist ortalama semt)
    bana 150 euro kaldı ona 1300 euro kaldı. sosyal haklar konusunda zaten saçmalamışsın o konuya girmiyorum strong minded 'tan mantık beklenmez de, bir kaç ayda %20 geldi yazmışsın 1 yılda % kaç geldi onu yaz hele. ve devlet neden sübvanse ediyor, ihanet edip dövizi arttırmasalardı benim vergilerimle sübvanse edip ağlamazlardı belki
    onun dışında araba fiyatları, market fiyatları, kredi imkanları, seyahat imkanları, tatil süreleri hepsini konuşabiliriz yine

    almanya'ya bağlı bir firmada çalışıyorum, her gün görüştüğüm alman mevkidaşım için hayat toz pembe.

  • bu korkuyu yaşayan insanın kesinlikle evliliğe kalkışmaması gerekiyor. yıllarca evliliğe hiç hazır olmayacağımı düşündüm. evlilik hep korkutucu gelmiştir bana (muhtemelen ailemde ve arkadaşlarımda gördüğüm muhteşem evlilikler nedeniyle). saçma sapan kurallar koyarım hep 32'den önce evlenmem, ilk erkek arkadaşımla evlenmem vs gibi. hepsi hikayeymiş arkadaş. meğer ben bu yaşıma kadar evlenmek istememişim. şimdi yırtınıyorum "o adam" tek taşla gelsin diye. gel gör ki ilahi adalet! bu seferde "o adam" ağırdan alıyor. az kaldı ben çiçek pasta çikolata alıp anasının kapısına dayanacağım "allah'ın emri..." diye. istiyorum ulenn istiyorum.

    burdan herkeslere sesleniyorum. kimse panik yapmasın, gerçekten evlenmek istemeden evlenmesin, doğru kişi mi evlendiğim diye en ufak bir şüphe varsa bırakın gitsin. doğru kişi var, emin olun, kendinize güvenin.

    kimle evlenilir:

    - gerçekten güvendiğinle
    - senden zeki olduğunu düşündüğünle
    - seni asla yalnız bırakmayacağına emin olduğunla
    - düşmene izin vermeyip elinden tutup seni yukarı çekenle
    - seni ezmeyenle
    - seni ağlarken güldürenle
    - kavga ederken bile keyif aldığınla
    - her an sarılmak istediğinle
    - elini bırakamadığınla
    - yanındayken dokunma ihtiyacı hissettiğinle
    - üstüne yanlislikla kola döktugunde bile elini bırakmayanla
    - herkesle gururla tanıştırdığınla
    - hayal kurmayı sevdiğinle
    - konuşmayı sevdiğinle
    - saygı duyduğunla
    - sana saygı duyanla
    - birlikte zaman geçirmeyi sevdiğinle
    - aynı evi paylaşmak istediğinle
    - birlikte yaşlanmak istediğinle
    - birlikte çocuk(lar) yapmak istediğinle
    - ortak hayallere ve hedeflere sahip olduğunla
    - kültür seviyesi seninkiyle denk olanla
    - aşık olduğunla
    - gerçekten sevdiğinle
    - tipine bayıldığınla
    - huyuna bayıldığınla
    - seni defalarca etkileyebilen ve şaşırtanla
    - defalarca seni kendine aşık edenle
    - her durumda iyiliğini istediğinle
    - ailesi şeker gibi olanla
    - ailenin onayladığı kişiyle

    çok uzun bir liste gibi görünse de hepsi oluyor.
    doğru zaman, doğru insan var.

    edit: ve aradigimi buldum.. o'nunla evlendim..

  • çatı katında oturan kızın eski sevgilisinin damdan içeriye girip kızın kanişini rehin alıp girişe doğru kaçması, kız çığlık çığlığa peşinden koşarken adamın apartman girişine faşır faşır işemesi, çükünü görmemiz, köpeğin debelenişi, 1 numaranın adamın üstüne patates atması, kapıcının "hemşerim sakin ol, köpeği bize ver" demesi...kaçış, polisin gelişi...ne geceydi ama ha.

  • kural 1: ameliyatlı yere vurmak yok.
    kural 2: ana bacı yapmak yok.
    kural 3: döğüşenler erkek ise tek tek gelinecek.

  • açılın gençler mağaradan geldim.
    1999 yılında cerrahpaşa tıp fakültesinde 5.5 miyop gözlerim için lazer operasyonu yaptırdım. operasyondan sonra 0.25 e geriledi. üzerinden 20 yıl geçti ve şu an gözlerim 0.50 miyop, 0.75 astigmat. şimdilik bir problem yok gibi, olursa da ilk benden öğrenirsiniz heralde :)

    yıl 2022 editi: miyop 1.00 olmuş, astigmatım ise kaybolmuş, doktorum miyopa evrilmiş olabileceğini söyledi, enteresan. bunun yanı sıra hiçbir sıkıntım yok, devam yani :)

  • ithal telefonlara ilave vergi talebi yerine, yerli telefon üretiminde vergi indirimi, satışında vergi indirimi, vs gibi bir talep olsa daha az irite edici olurdu. rakip ürünlerin fiyatının arttırılmasını talep eden bir firma, rakip ürünü kullanmak isteyen kullanıcıları çekemez. geri teper..ama daha ucuza satmanın yolunu bulursa, sırf ucuzluğundan alacakları çekebilir..
    veya devlet kurumlarında falan yöneticilere telefon alınıyorsa, yerli mecburiyeti getirmek de bir çözüm. ya da bunun gibi şeyler..
    yerli üretim desteklensin..ama yöntem bu değil.

  • yeğen* ve diğer yeğen* arasında geçmektedir, o sıra ikisi de 4 yaş civarıdır:

    a: serkan hadi top oynıyalım
    s: olmaz ben babama yardım ediyorum (babasının okuduğu gazetenin altına elini koymuştur, taşımasına yardım ediyordur)
    a: hiç bile de!
    s: ediyorum işte!
    a: halaaa! serkanın babası bi gazeteyi bile taşıyamıyooooooo!
    s: al sana *çat* (serkan babasına laf söyletmez)
    a: (normalde kafasını tutup ağlaması beklenirken, şöyle bi afallar. bi kaç saniye durur öylece) bak baban sen elini çekince de okuyo hadi gel top oynayalım
    s: tamam.

  • gece 2-3 maçı.. nakkaştepe'deki halısahada maç yapılmaktadır ve halısahanın hemen dibinde villalar vardır*

    -ulan skecem oynayacağın topu pas versene lan!
    -abi top iste sen de!
    sibel can: çocuklar biraz sessiz lütfen..

  • sevdiğinizi belli edin. hatta kör kütük aşık olduğunuzu farkettirin sonra geri sayıma başlayın...