hesabın var mı? giriş yap

  • bir kutu çekirdek kahvelerinden alınca beleşe verdikleri ufak boy kahve "uygulamasını" kaldırmışlar. gün sonunda lavaboya döktükleri şu bayat filtre kahveden de mi veremiyorsunuz derseniz bile "maaleseff" diye vermiyorlar.
    ama şimdi ne yapıyorum, gidiyorum cafe nero'ya, gloria'ya, carribou'ya, diyorum ki "bu çekirdek kahveden bir kutu alınca starbucks'ta yanına bir kahve hediye ediyorlar". tabi ki yanıt her zaman "ne demek efendim biz de hediye edelim" oluyor.
    yani demem o ki eyy starbucks!! senin sayende hediye kahvemizi her yerden yine alıyoruz, ama bir farkla, kahveyi senden almıyoruz. haberin olsun..

  • bir ara iki karpuzu koltuk altlarına yerleştirip, basına poz vermişti. gazetedeki fotoğrafın altında da "bu sene kaleyi gole kapatırım" yazıyordu.

    ertesi gün beşiktaş forumlarında "ali eren mi yakışıklı, karpuz mu?" diye bir başlık açılmış, karpuzun daha yakışıklı olduğuna kanaat getirilmişti.

    bu arada "bu sene kaleyi gole kapatırım" iddiası karpuzların gölgesinde kalmış olsa da, o sene beşiktaş cidden az gol yemişti.

  • (bkz: kutsal demlik)
    (bkz: bertrand russell)

    "eğer ben dünya ve mars arasında eliptik bir yörüngede güneşin etrafında dönen çin seramiği bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar günü kilisede kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişiye yakınçağda bir ruh doktoruyla ya da daha önceki çağlarda bir engizisyon yargıcıyla bir randevu alınırdı."

  • başlık : steve jobs ile nejat işler in bi alakası var mı
    entry: yoksa sadece soyisim benzerliği mi?

  • uzun yillardir(10-15) hasir nesir oldugum, bazen her gun saatlerce elime aldigim bazen gunlerce unuttugum, enstrumanimdir kendisi. yeri geldi ekmek teknesi oldu, yeri geldi bel agrisindan kivrandirtti.

    yillar icinde biriktirdigim tecrube ve gozlemlerime gore;

    - en az bir sarkiyi minimum gereksinimle sahnede calabilecek kivama gelmesi en kolay enstrumandir.

    - ritmi ve armoniyi takip ettiginiz surece, epey ozgur olabileceginiz bir enstrumandir bu da caldiginiz sarkiyi sikici olmaktan kurtarabilir.

    - yapisi geregi agir bir enstruman, o yuzden sahnede cakili kalmaktansa dans etmeniz, saga sola adim atmaniz hem beliniz hem de sahne performansiniz icin arti puandir.

    - kendim sadece 4 telli caliyor olsam da en optimum hali 5 tellisidir. 5'in ustu de fantezidir.

    - bi kompresor, bir tuner ve iyi bir bas ile calamayacaginiz orkestra yoktur. bu acidan dusununce gitara gore ekonomik bir enstrumandir. esas ton parmaklarinizdadir. penayla calan arkadaslar konusunda bir yorumum yok.

    - ustalasmak her enstruman gibi emek isteyen, minik minik onlarca refleksin birlesmesinden olusur, baslangicinin kolay olmasina aldanilmamalidir.

    - bu aleti susturmak, sustururken konusturmak (dead notes) ustalasma yolundaki ilk kilometre tasidir.

    - armoni bilmek, yapabileceklerinizin sinirini cok genisletir, oturup kagit kalemle calisin, uzerine kaydedin, deneyin, yanilin. baska yolu yok.

    - kafaniz karistiginda ritm icin davula yaslanabilir (kick-snare takibi), armoni icin gitara dayanabilirsiniz, bas gitarla donlari doldurmak biraz zor ama imkansiz degil.

    - takimdan ayri duz kosu tadinda grubunuzun davulcusuyla sadece bas-davul seanslari yapmaniz gelisiminize epey katki saglayacaktir.

    simdilik aklima gelenler bunlar, cok guzel bir enstruman, tadini cikarin.

  • taraftarlarından biri -ki yakın kız arkadaşım olur kendisi-, yeni bir ilişkiye başlamanın verdiği aymazlıkla, sevimli sevimli malum soruyu sormuş*; ''hapisteydim yedi senedir, yeni çıktım.'' cevabıyla karşılaşmıştı. öyle hep romantik sonuçlar doğurmuyor yani, tatar ramazana denk gelme ihtimali var, şımarmanın alemi yok.

  • yüzüğü atma kardeş, bozdur.

    değil türkiye, dünya gerçekleriyle uyuşmayan bir söz. şımarıklık.

  • suriye forumlarına girip, bir kaç arkadaşı ikna ettiğim kampanya . 500 bin kişi olarak gelecekler.
    umarım faydali olmuştur .