ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yağ yakma metotları
-
opel corsa 1.7 dtı
bağdat baharat'ın göktaş hukuk'a borçlanması
-
çok fantastik diyaloglara gebe olay.
g: borcunu öde adamı hasta etme tırrek!
bb: delikanlı, biz şimdi sana 1 ay ödeme yapmayalım, sonra yumurta olarak ödeyelim?
(bkz: göktaş hukuk bürosu)
(bkz: bağdat baharat)
litvanya tam olarak nereye bağlı efendim
-
bugün bana ptt müşteri hizmetleri'nden emine hanım tarafından yöneltilen ilginç soru.
yaklaşık 1 ay önce litvanya'ya küçük bir gönderim yaptım fakat hala ulaşmadı. bu konuda bilgi almak için ptt müşteri hizmetleri'ni aradım. kargonun akibetini sordum. barkod numarasını ilettim v.s derken, bana hayatı sorgulatan soru geldi emine'den; ''litvanya tam olarak nereye bağlı efendim?''
litvanya çemişgezek beldesi, susuzlar köyüne bağlı emine.
''ah emine ah. ne yardırdın kimbilir devlette memur olayım, geleceğim sağlam olsun diye. kpss için yardırdın. torpil, morpil yardırdın. devlette bir 25 yıl yardırırım, emekli olurum savaş bile olsa param garanti diye düşündün. eşin evin ihtiyaçlarını karşılayacaktı. senin maaş da ev kredisine gidecekti. toz pembe hayat. hayat garantili daha bir güzel değil mi emine? ah emine ah. sorun sende değil. sorun sistemde. emine ama bir işi yapıyorsun, yurtdışı kargolar hakkında sorulara cevap veriyorsun. litvanya'nın nerede olduğunu bil be emine. ah emine ah. litvanya'yı nazilli mi sandın emine, nereye bağlı olduğunu soruyorsun. ah emine ah. 25 yıl maaş alacaksın daha emine. 5'te işten çıkıyorsun. 9'da işe başlıyorsun emine.
diğer sorumda da beni başından savdın. çünkü yetersiz olduğunun farkındasın ve toz pembe, garantili hayatın hiç sekteye uğramasın, azıcık bile gün içinde modun düşmesin istiyorsun emine.''
ah emine ah. senin gibi ne yetersiz emineleri, hasanları, hüseyinleri, nilgünleri besledik biz. seni de 25 yıl vergilerimizle besler, emekli ederiz. gözün arkada kalmasın emine. sabah 9'da git. akşam 5'te dön. akşam portakalını soyup muhtelem yüzyıl'ı izle emine. hiç kızmıyorum sana emine. biz sana, egemen bağışlara, zafer çağlayanlara, bekir bozdağlara layığız emine. bir tık ötesine layık değiliz.
debe'nin kaldırılması
-
vakti geldi de, geçiyor bile..
sözlük seviyesi yerlerde mâlum. kayda değer birşeyler okumak gerçekten zor. şu anki haliyle sözlük; yapımcılığını rahmetli osman yağmurdereli'nin yaptığı bir televizyon dizisini andırıyor. hatırlarsınız, ''macera devam ediyor'' diye başlayan dizilerin, 10 bölüm geçmeden ''kahkaha devam ediyor'' diye sunulduğu günleri.
kutsal bilgi kaynağı'mızı da, el birliğiyle komikli bakınız verme yarışması'na çevirdik ve bundan hiç rahatsız olmuyoruz.
debe'ye girme aşkına, sözlüğün içine sıçıyoruz ve bundan keyif alıyoruz. bunun en büyük sebebi de, günden güne kalitesi ve seviyesi düşen debe listesi.
bundan 4-5 yıl önce, facebook'taki caps sayfalarında yapılırdı buna benzer birşey. üyeler, sayfa admini bir paylaşım yapsın diye hazırda beklerler ve 'ilk yorum' yazabilmek için yarışırlardı. o sayfalardan hiçbir farkımız kalmadı. biri bir başlık açsında, hemen altına bakınız verip debe'ye girelim diye bekliyoruz.
''yetmiyor''
arkadaşımızın hesabından nick'lerden meslek tahmini yapmak başlığı silinsin diye başlık sıçıyor, hemen altına #57548479 diyoruz. neden? çünkü debe'ye girmemiz gerekiyor.
olmadı mı?
karadeniz müziğinde yarım bırakma samimiyetsizliği başlığı açıp ortalıyoruz, ve goool. #57578807
neden? çünkü güzel espri bu.
henüz yeni bir yazar sayılırım. saçma çay efsaneleri reklamınız olmasa, daha uzun yıllar çaylak olarak kalacaktım belki de kimbilir. bu yüzden bana düşmez bunları söylemek.
sırf debe listesi'ni okumak için sözlüğe giren yüzbinlerce kullanıcı vardır ve bu çok büyük bir kazanç kapısıdır eminim. ancak bu hızla kirlenmeye devam edeceksek, onay sırasındaki binlerce çaylağı bekletmenin hiçbir mantığı yok. daha çok paraysa olay, alın hepsini içeri.
daha çok dürümse, koyverin gitsin..
önerim; bir süreliğine de olsa debe listesinin kaldırılması. kaliteli entryleri, geçen haftanın en beğenilenleri istatistiğinden de takip edebiliriz.
şimdilik sadece biraz temizlenmeye ve bilgi kaynağımızı kutsamaya ihtiyacımız var hepsi bu.
haa yok iyi böyle diyorsanız, eksi hemen altta, solda.
türkan şoray'ın aslında güzel olmaması
-
katıldığım önermedir. herkes her insanı aynı ölçüde güzel bulmak zorunda mıdır? toplumda ne bu mecburiyet anlamadım gitti doğrusu. ayrıca bana çok da soğuk gelen kadındır.
''aaa öyle deme?'' , ''ama sultan o'' neye göre sultan? o zamanki toplumda verilmiş bir unvan işte. bana sorsalar ben sultan unvanını (bkz: gülşen bubikoğlu) 'ndan yana kullanırdım.
29 nisan 2017 evlilik programlarının yasaklanması
snow white'ı pamuk prenses diye çeviren ilk insan
-
çoğu çevirinin aksine güzel bir iş başarmış insandır. bundan şikayet eden insana versen işi, karbeyaz diye çevirirdi muhtemelen.
niran ünsal
-
yeni turkiye o kadar bereketli bir yer ki her gun bir baska kanaat onderi yetistiriyor, toplumu egitecek, sistemin isleyisi icin duzeni olusturacak yeni bir bekci murtaza cikartiyor. daha dune kadar adi uyusturucu kullanimi, velayet kavgasi gibi haberlerle ismi anilirken bugunlerde "sanatta seviye, etik" gibi konularda topluma yon gostermeyi kendinde hak goren sarkici.
http://www.sabah.com.tr/…isan_unluler?tc=56&page=34
http://www.gazeteciler.com/…ler-gecti-0-33029p.html
son gunlerde verdigi roportajlarda, yaptigi ahlak temali cikislarla hem gundemde kaliyor, hem ismini temizliyor, hem de yeni turkiye duzeninde kendisine guvenilir bir yer aciyor. ve tabii asil unutmadan soylemek lazim, "kutsal anne" kendisi. roportajlarinda surekli "bunu bir anne olarak soyluyorum" veya "o arkadaslar da anne olduklarinda beni anlayacaklar" gibi ifadeler kullanip anne olmayan (tercih etmeyen) veya olamayan kadinlari da stigmatize etmis olurken, öldürülen, siddete ve tacize maruz kalan kadinlar (veya anneler) icin herhangi bir cikista bulunmuyor.
hakkinda bu kadar yazmak bir sekilde yine kendisinin ulvi amacina hizmet etse de, pazar pazar "insanlari sadece dogruya yonlendiriyorum" veya "illuminati gibi kavramlar var" tarzinda kendini aşan vaziyette laflar edildiginde hele hele bunu edenin de victor hugo'yu bilim adami zanneden biri olmasi insani yalan degil, biraz olsun "dogruya yonlendirmeye itiyor", hakkinda paragraflik entry yazdiriyor.
http://www.radikal.com.tr/…i_donla_cikmadim-1212554
gercekten de dinime kufreden musluman olsa.
yarasalar için sokağa kan koyuyoruz
evlenilecek kız bulunabilecek yerler
-
iibf dersliklerinin ön sıraları.