hesabın var mı? giriş yap

  • henüz hepsini izleyemesem de geçen gün anacığımla bi sahnesine rastlayıp bizi derin düşüncelere daldırmış olan dizidir.

    --- spoiler ---

    şu babası yunan oldu diye kendini yerden yere atan kızı izledik. ben bi yandan mandalinamı soyup diğer yandan çay içerken diziye direktif veriyordum:

    "tamam lan abartma yunansa yunan kaç yıl olmuş görmemişsin git sarıl öp babanı ağlama bu kadar" falan.. sonra kadın anam dedi ki ; düşünsene baban akepeli olmuş elinde ampullü bayrak eve geliyor ?

    --- spoiler ---

    düşünemedim !

    aboovvv içim titredi yemin ediyorum.. 3 dakika falan sessizce bakıştık. sonra karar verdik: evden kovarız.... canım babam akepeli olmadığın için teşekkürler seni çok seviyorum

    edit: debemin zamanlaması manidar olunca sosyal mesaj vermeden edemedim.. okuyun zaten eliniz paylaşa gidecek : imam hatipler kapatılsın!

  • bir gün hamile bir kadın, down sendromlu bir bebeği olacağını öğreniyor ve panik içinde coor down isimli derneğe bir mail atıyor:

    ''bir bebek bekliyordum, onun down sendromlu olduğunu öğrendim. korkuyorum. bebeğimin nasıl bir hayatı olacak?''

    bu mail üzerine dernek, 15 down sendromlu güzel çocukla böyle muhteşem bir video hazırlıyor.

  • ister şov olsun ister gerçek, kızı öldürülmüş bir babadan aklıselim içinde davranmasının kesin bir koşul olarak beklenmesi, öyle davran(a)madığı zaman da "yetti be, şaşırtıcı, şovmen, sinirli, alkolik" diye eleştirilmesi gerçekten garip.

    yahu bir insan çıldıramaz mı, deliremez mi? sözkonusu neden yeteri kadar büyük değil mi sizce...?

    inşallah sizin dediğiniz gibi şovdur da zavallı adam o derece acı içinde değildir.

  • lan tipsizliğimden midir, beceriksizliğimden mi bilmiyorum ama sadece bir kez denemedim. hani yanlış anlaşılmasın o da, bizim grubumuzda olan kız. ama arkadaşın kız arkadaşının arkadaşı, ilk defa görüyorum yani.

    bir gece kulübüne gittik, bir elimde bira var, arkadaşlardan biri de elime patlamış mısır tutuşturdu, "kıza ikram et, muhabbete gir" diyor. aldım mısırı elime, birayı bıraktım. boş elimle kıza dokundum, dönünce "mısır yer misin?" dedim ama kız müziğin etkisiyle duymadı, kulağına yaklaşıp tekrarladım, kız "istemiyorum sağol" diye haykırdı. mala bağladım sonra, elimdeki mısır paketini kıza doğru uzatıp kızı dürttüm paketle. kız yine "istemiyorum" dedi, bu sefer elini kolunu da sallıyordu. yüzündeki gülümseme de yitip gitmişti. dans ederken kıza sinsice yaklaşmaya çalıştım sonra, kız bir ceylan edasıyla kaçtı her seferinde ama.

    gecenin sonunda başka bir erkekle yiyişiyordu. beşiktaş evine yine puansız dönüyordu...