ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
john wick'in saatini bilek içine doğru takması
-
askeri bir taktiktir. silah kullanırken saat camı yansıma parlama yapmaması için saat bilek iç yüzüne takılır ve zamanı takip edebilirsin. bileğinizin iç yüzünü görmek istediğinizde dirseğinizi ve kolunuzun büyük bir kısmını vücudunuzdan ayırmadan bakabilirsiniz fakat saat dışta olunca saate bakmak için refleks oluştuğundan kolunuz vücudunuzdan ayrılır.
bakamayacaksan doğurmayacaksın saçmalığı
-
her sözün söylenmesi gereken doğru yer vardır. otobüste ağlayan bebek için söylenmez "bakamayacaksan doğurmayacaksın" diye. diyen halt yemiş.
ama karın tokluğuna yaşayıp hala dördüncü beşinci çocuğu zorlayan, sonra da aç kalınca yardım dilenen yarım akıllılara denir. "bakamayacağın çocuğu niye doğuruyorsun biz bilmiyor muyuz çocuk yapmayı" da denir.
ibareleri doğru kullanmak önemlidir.
31 ekim 2018 tbmm'deki tarihi konuşma
-
15 temmuzun batılla batılın kavgası olduğunu haykırmış istanbul saadet partisi milletvekili cihangir islam tarafından yapılan konuşmadır.
tarihi konusma
seviye cevabı
--- spoiler ---
akp sıralarına dönerek “içinizden kaçı 15 temmuz’da sokaktaydı” diye soran islam, “ortada bir çatışma varsa bu illa doğru ile yanlışın çatışması değildir, doğru ile yanlış çatışır, “yanlış ile yanlış da çatışır; batıl ile batıl da çatışır. 15 temmuz akşamı iki batılın çatışmasını seyrettik biz bu ülkede" dedi. “neydi? menfaat kavgasıydı. devleti parsellediniz ve bunun hesabını vermediniz. allah için bunlara islamcı falan demeyin, bunlar makyavelist, bunlar oportünist bunlar beceriksiz, bunlar dünyaya yapıştılar ve acısını şimdi milletten çıkartıyorlar” diyerek konuşmasına devam eden islam, “ne oldu 15 temmuzda? burada 4 parti aslanlar gibi imza verdi, yenikapı'ya giderken hdp'den kurtuldunuz, anayasa'yı referanduma giderken chp'den kurtuldunuz ama bugün mhp'ye ihtiyacınız olduğu için mhp'yle yan yana duruyorsunuz. siz kadim kıymet bilmez, siyaseten nankörsünüz, nankör” diyerek akp’lileri eleştirdi. islam’ın konuşması akp’lilerin sataşması, laf atmaları ile sık sık bölündü. bunun üzerine islam, “zulmediyorsunuz ve zalimsiniz. bunu her dem suratınıza haykıracağız" diyerek akp’lilere tepki gösterdi. akp’lilerin sıra kapaklarına vurup hakaretler ederek konuşmasını engellemeye çalıştıkları islam, kendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermek için söz aldı ve “siz gidin bu uyarılarını ananı da al git diyene yapın” diyerek erdoğan’ın çiftçiye söylediği sözleri hatırlattı. ve "o, ne derse o." diyorsunuz, bundan vazgeçin. benim gibi, sizin gibi, buradaki arkadaşlar gibi, âciz bir kula kulluk ediyorsunuz, en çok aldanana kulluk ediyorsunuz; allah'a kulluk etmiyorsunuz, âciz bir kula kulluk ediyorsunuz” diye konuştu.
--- spoiler ---
edit: 2. konuşması da eklendi
edit2: cihangir islam hakkında soruşturma açıldı
doktoru dövüp otobüsten atan iett şoförü
-
doktor yerine vatandaş yazılsa olmaz mı? nedir bu doktor vurgusu?
tanım: dövülen bir vatandaşın otobüsten atılması.
bir kitabın tırt olduğunu anlama yöntemleri
-
kapak tasarımı araksa tırttır. böyle rengarenk şemsiyler falan...
türkiye'de coğrafi yönlerin kullanılmaması
-
şehirlerin plansız olmasıyla ilgilidir. abd, japonya gibi ülkelerde o terimler kullanılır çünkü şehirler ızgara sistemiyle imar edilmiştir. bir caddede batıya doğru giderken düz gittikçe aynı yöne gidersiniz. ancak türkiye'de batıya giderken cadde'nin sola dönmesiyle güneye dönebilir ya da son bulmasıyla farklı bir yönde bulabilirsiniz kendinizi. bu nedenle coğrafi yönlerin türkiye'de kullanılması pratikte imkansızdır.
deniz kuvvetleri komutanlığı'nın ankara'da olması
mont st michel
-
yapimina 10 yuzyilda baslanip en son tepesindeki archangel in eklenmesiyle 20 yuzyilda su anki gorunumune kavusmus manastir. deniz cekildigi zaman sanki colun ortasinda bir dag gibi gorunur. deniz yukseldiginde ise suyun uzerindeki adacik gibi olur. icinde gezinirken genis kolonlari ile yuksek tavanlari ve tabiki konumu ve manzarasi insanda ortacag rahibi olma istegi uyandirir.
türklere sorulan salak sorular
-
bir japonun fiziki özelliklere bakarak, ciddi ciddi sorduğu bir soruya şahit olunmuştur.
-siz türkler neden hepiniz birbirinize benziyorsunuz ?
fransa'da taksi ücreti
-
fransa'nın tamamını bilmem ama paris öyle bir metro ağı ile donatılmıştır ki özellikle yaşlı ya da hasta değilseniz taksiye binmek aklınızın köşesinden geçmez. her yere metro ile inanılmaz kolay ve hızlı şekilde ulaşabilirsiniz. buna istanbullular için şöyle örnek verebilirim:
sabah tuzla'daki evinizden çıkıp beylikdüzü'ndeki işinize gidip öğle yemeği'nizi istiklal caddesi'nde yiyip, işe geri dönüp, akşam iş çıkışı kanlıca'da yemek sonrası kahve için bebek'e uğrayıp geç kalmadan tekrar tuzla'daki evinizde olabilirsiniz. bunların üstüne yorulmuş da olmazsınız.