ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
acun ılıcalı'nın 20 yaşındaki kızla ilişkisi
-
boşuna dememişler zengin yaptı mı adına çapkın,
fakir yaptı mı sapık derler diye.
edit:imla
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
cok sevdigim bi erkek akadasim ve cok cok sevdigim ailesiyle ayni arabada yolculuk yapmaktayiz. köy yolunda hos olmayan bir koku arabayi dolduruyor. bendeniz de girgir amacli "oh ne guzel tezek kokuyor buralar mis" diyorum. muzipce siritmayi da unutmuyorum aslinda ama nedense bir saskinlik hakim herkese, kimse gulmuyor. yani tamam komik olmasa da tepkisizligi de haketmiyorum!
allalla ne dedim simdi lan diye dusunurken "oh ne guzel tasak kokuyor buralar mis" dedigimi fark edip yerin dibine dibine geciyorum. yolculugun kalaninda ve evlerinde kaldigim 3-4 gun boyunca konusurken muthis tedirgin oluyorum tabi.
akin amca ben oyle bi kiz degilim yaaaa! valla ben soylemedim dilim dolandi bi seyler oldu!
usain bolt'un 4 yılda 9.58 saniye çalışması
-
daha az çalıştıkça daha çok para kazanması da bir diğer ilginç gerçek.
sırtına dokunan kişi sayesinde ölümden dönen adam
-
cidden acayiptir. adamın neden dokunduğu meçhul kapağın açılacağını da bilemez dokunan kişi. gerçekten son zamanlarda izlediğim en ilginç video.
balığın öldüğünü anlama yolları
-
ölmediyse bile berbat helva esprisi yapılınca ölmüştür.
soma'ya yardım kapsamında golf sahası yapmak
-
(bkz: yaran haberler)
(bkz: gerçek zaytung haberleri)
ne derseniz artık.
"soma'da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının ardından madenlerde ölümler devam ederken, işadamı ahmet ağaoğlu, soma'ya "destek" amacıyla bölgeye bir golf sahası yapma taahhüdünde bulundu. ağaoğlu'nun projesi, büyük bir çevre katliamını da beraberinde getirecek."
tamamı
(bkz: halkla alenen taşak geçmek)
miss germany 2024
-
(bkz: sebahat tuncel lan bu)
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
eğer ki algıda büyük bir problem yaşamışsa, dünyanın en saçma talebinde bulunabilen çocuktur.
apartmanın altıncı katında oturan yaşlı teyze sokakta oynamakta olan bana seslenir:
- evladıııım; bana bakkaldan '...' alır mısın?
- ne aliiim?
- '...' oğlum '...'
- ne kabıııııı?
- '...', '...!!!!' al bu da parası!
- ne kabuğu yaaaaa anlamadım ki (mırıldanarak tabi)
- kısa olsun unutma!
teyze kağıt parayı mandala sıkıştırıp atar, sarı bir paraydı ama miktarını hatırlamıyorum. parayı alıp bakkala giden ben, çekingen ve ne dediği kendi kulaklarım tarafından bile anlaşılmayan bir ses tonuyla:
- abi balkabağı var mı?
- ne?
- balkabağı abi, kısa olcakmış
- yok be evladım, bakkalda ne işi olsun balkabağının
- tamam abi hayırlı işler
sokağa dönen ben, sepetini salmış balkabağını bekleyen teyzeye;
- teyzeeeee balkabağı yokmuuuuuş???
- ne balkabağı oğlum, maltepe maltepe, kısa maltepe alıcaksın
- heeee tamaaaam (bozuntuya bile vermeden)
şimdi düşünüyorum da;
balkabağı lan balkabağı...
hangi insan evladı bakkala gidip balkabağı ister, ulan?
o değil de, balkabağı dediğimde bakkalın suratındaki ifadeyi hatırlıyorum da.. :)
evi ev yapan şeyler
-
halıdır halı.
ne zaman halısız bi eve gitsem yeni taşınmışlar da henüz yerleşememişler gibi hissediyorum. halısız olmaz.