hesabın var mı? giriş yap

  • baba çalışıyor, anne tv'ye dalmış, defne ültimatom veriyor.

    - sevgim azalıyor!

    - nassssıl yani?

    - beni bugün yeterince öpmediniz. öpmeyince sevgi bitiyor.

    - oooo hemen öpelim o zaman (yumuluyoruz)

    - öpücük benim benzinim! şimdi doldum.

  • fender stratocaster
    amerikalı fender gitar şirketinin ürettiği stratocaster modellerinden biri, 2005 yılında reach out to asia isimli hayır hareketi tarafından gerçekleştirilen katar'daki bir açık arttırmada, asya'daki tusunami felaketzedeleri yararına 2.7 milyon dolara satılıyor. gitarın üzerinde mick jagger, keith richards, eric clapton, brian may, jimmy page, david gilmour, jeff beck, pete townsend, mark knopfler, ray davis, liam gallagher, ronnie wood, tony ıommi, angus and malcolm young, paul mccartney, sting, ritchie blackmore, def leppard ve bryan adams'ın imzaları bulunmaktadır.

    gibson j-160e
    john lennon 1962 yılında liverpool’da rushworth’s music house adlı bir müzik mağazasından 161 sterlin karşılığında bu gitarı satın alıyor. love me do ve ı want to hold your hand şarkılarını bestelerken ve kayda alırken bu gitarı kullanıyor. aldıktan bir yıl sonra söylentiye göre bir konser sırasında gitarı kaybediyor. yine 60'lı yıllarda amatör bir müzisyen san diego’da bir müzik mağazasından, ilk sahibinin kim olduğundan habersiz olarak 275 dolara gibson’ı satın alıyor. gitarın yeni sahibi john lennon’ın o dönem kullandığı gitarla kendi gitarı arasındaki benzerlikleri fark etse de, bunun kanıtlanması için uzun yıllar bekliyor. 2008 yılında beatles uzmanları tarafından gitar inceleniyor ve seri numarasından gitarın john lennon’a ait olan j-160e olduğu onaylanıyor. 2015 yılında yapılan bir açık artırmada 2.4 milyon dolara satılıyor.

    1968 stratocaster
    jimi hendrix'in 1969 woodstock festivalinde çaldığı bu gitarın 1998 yılında microsoft'un kurucularından paul allen tarafından 2 milyon dolara satın alındığı rivayet edilmekte.

    washburn 22 series hawk
    bob marley'in sahip olduğu gitarlardan bir tanesi. jamaika hükümeti tarafından ulusal hazine olarak saklanmaktadır. 1.2 milyon dolar civarında bir değeri olduğu tahmin edilmekte.

    1959 les paul standard
    keith richards'ın gitarı. 2003 yılında bir açık artırmada 1 milyon dolara satıldı.

    1964 fender stratocaster
    bob dylan’ın gitarı. 965,000 dolara satıldı.

    blackie
    rolling stone tarafından jimi hendrix'in ardından tüm zamanların en iyi ikinci gitaristi olarak seçilen eric clapton'ın stratocaster model gitarıdır. eric clapton 1970 yılında gibson'dan fender'e geçiş yapıyor, bu günlerde bir müzik dükkanından tanesi 100 dolara 6 adet klasik stratocaster satın alıyor. bunlardan 3 tanesini george harrison, steve winwood, pete townshend'e veriyor. kalan 3 tanesini de birleştirip blackie’yi oluşturuyor. crossroads rehabilitasyon merkezi için yapılan bir açık artırmada 959 bin dolara satılıyor.

    tiger
    jerry garcia’nın gitarlarından biri. 2002 yılında yapılan bir müzayedede 957.500 dolara satıldı.

    1964 gibson es0335 tdc
    eric clapton’ın the yardbirds, cream, john mayall and the bluesbreakers ve blind faith gibi gruplarda çaldığı yıllarda kendisine eşlik eden bu gitar 2004 yılında christie müzayede evinde 847,500 dolara satılmış.

    wolf
    jerry garcia'nın bir diğer gitarı. yine 2002'de 789.500 dolara satıldı.

    1939 cf martin
    eric clapton’ın gitarlarından biri daha. bu akustik gitar da crossroads rehabilitasyon merkezi yararına yapılan bir açık arttırmada 791,500 dolara satılmış.

    rickenbacker
    george harrison’ın gitarı. 17 mayıs 2014’te isimsiz bir teklif sahibine 657.000 dolar fiyatla satılmış.

    fender strat
    stevie ray vaughan'un gitarı. 1980 yılında eşinin 26. yaş günü hediyesi olarak kendisine aldığı bu gitarı 1990 yılında uçak kazasında hayatını kaybedene kadar kullanmıştır. stevie ray vaughan, hediye edildiğinde orjinal bir 65 stratocaster olan gitarın gül ağacı tuşeli sapını, billy gibbons'ın hediyesi olan akçağaç tuşeli sapla değiştirmiştir. 2004 yılında yapılan bir açık artırmada 623,500 dolara satılmış.

    1964 gibson sg
    1966 - 1969 yılları arasında the beatles tarafından kullanılmıştır. revolver albümünün kaydı sırasında george harrison, white album'ün kaydı sırasında da john lennon tarafından kullanılmıştır. 570,000 dolara satılmış.

    gold leaf strat
    fender’in tasarımcısı mark kendrick tarafından erik clapton'ın özel siparişi üzerine yapılmıştır. 23 ayar altın kaplıdır. christie's müzayede evinde 455,000 dolara satılmış.

    brownie strat
    eric clapton'ın efsanevi şarkısı layla'nın kaydında kullanılan gitardır. paul allen'ın sahibi olduğu paul allen’s experience music project müzesinde sergilenmektedir. değeri 450,000 dolar.

    rex acoustic
    paul mccartney’nin ilk gitarı olma özelliğini taşımaktadır. 2006'da 330,000 sterline satılmış.

    1949 fender broadcaster prototype
    fender gitarların ilk prototipi olarak leo fender tarafından yapılmıştır. 375.000 dolara satılmış.

  • az önce erhan ertürk 'ün ntv 19 mayıs özel canlı yayınında entarisi ala benziyoru değiştirilmemiş haliyle söyleyip "çapulcu musun vay" diye bitirdiler :) bildiğin kahkaha attırdı.
    tam da bunları nasıl çıkarmışlar buraya diyordum

    tek ben mi gördüm lan :)

  • öyle bi hiç için; artık hayatının son demlerini eşiyle keyfe keder yaşayıp giderken karavanına atlayıp, 1.sınıf habitat uğruna 2.görünümlü 3.dünya ülkesine tatile gidip, ne idüğü belirsiz insanlar cumhuriyetinin bir canisi tarafından öldürül, katledil.. karavanın havalandırma camından bıçakla atlayıp gelen bir hayvan! siz hala konuşadurun efendiler yok karadenizliymiş, yok kürtmüş, onun bunun memleketlisiymiş falan diye hayır ne alakası var insan değilmiş, ama bizden biriymiş, bir türkiyeliymiş.. hala ayrıştırın, hatta italyanda zaten lombardialıymış, bunlar afedersin kuzeyli zaten falan deyin oldu olacak. secere, kütük merakından insanlığını unutmak ne acı. ah gelmeseydin böyle aptallık memleketine keşke hiç giorgo..

  • 2 iş toplantısı yapıp 4 tane devlet dairesinde işinizi halledebilceğiniz, doktorunuzu ziyaret edip hastanede mri çektirebileceğiniz, iş çıkışı spora gidip piknik yapabileceğiniz. yeni açılan bir sergiyi gezip bir dünya devinin konserine gidebileceğiniz. sabah küba öğlen tayland akşam italyan yemeği yiyip döner kokuları içinde dolaşabileceğiniz. bir yandan alışveriş yaparken banka işlemlerinizi halledebileceğiniz bu koşuşturma içinde sakince kitabınızı okuyabileceğiniz ve bütün bunları hafta içi alelade bir günde hiçbirine geç kalmadan yapabileceğiniz şehir.

  • 30 yaşındaki kadınları teyze olarak gören 10-15 yaş arası sözlük oğlanlarının tavsiyeleridir.

  • vauxhall and idan sonra en iyi morrissey albümü diyenler var, katılıyorum. son 2-3 albümü gibi litelerin tepesine oynaycak hit şarkı olmayabilir. ama albüm genel itibari ile çok kuvvetli parçalardan oluşuyor. bence hem eski hem yeni morrissey/the smiths hayranlarını tatmin edebilecek kalitede bir albüm olmuş. öte yandan eskiyi özleyenler için, morrissey'in 2000lerden beri izlediği müzikal farklılığı bir şekilde kabullenip öyle dinlemek lazım derim. yine de şarkılarda, sözlerde smiths bulmak zor değil hala. çok güçlü bir albüm olmuş dersem ne anlayacaksınız bilemiyorum ama güçlü sıfatı morrissey ile birleşirse böyle bir şey ortaya çıkar sanırım. mutlaka alın en az 3-4 kere dinleyin...

    albümün çeşitli müsik çevrelerinden ilgi ve taktir alıyor olması beni ayrıca sevindiriyor, bana noluyorsa...

    pichfork 8.4 mü ne vermişti yamulmuyorsam.

    albüm kapağındaki o masculen erkek tavırlarını anlayan beri gelsin bu arada, güzel kapak ama neden, nasıl ?

  • "diyelim ki balıkmışım ben, sen de balıkçı. ikimiz de biliriz sineğe bile kıyamazsın, öyle bos oltayı atarsın denize. bilirsin salak olmadığımı, ama aşık olduğumu bilmezsin. ben sana inat yakalanırım. şaşırırsın, nerden çıktı bu diye... istediğin balık degil ki, oturmak iskelede. mecbur çekersin yukarıya. acı çekiyorum nede olsa. dedim ya kıyamazsın... uzanırım avuçlarına. dudaklarıma dokunursun, iğneyi çıkartacaksın ya, yoksa sevdiğinden falan değil... bilirim senin yanında yaşayamayacağımı. sen de bilirsin, öldürmeye kıyamazsın, bakarsın avucundaki aptal balığa, ben de sana... sonra beni kurtarmayı seçersin, ben avuçlarında ölmeyi seçmiştim oysa... bırakırsın denize. yüzünde kahraman gülümseme. hayat kurtardın ya biraz önce. sessizce boğulurken mavilerde, son kez bakarım iskeleye, iskeledeki aptal balıkçıya, sen de kurtardığın balığına..."