hesabın var mı? giriş yap

  • bütün eski yeşilçam oyuncuları gibi ışık takıntısı olan bir isimdi. televizyon stüdyolarında ısrarla tam karşısından yüzüne özel ışık yapılmasını isterdi. ışık ekibi de reji grubu da kırmaz idare ederdi. çünkü sempatisini ve saflığını bütün çalışanlarla paylaşmasını bilirdi. oğlu gurur eğer ki stüdyoda kendisini izliyorsa "ay oğlum, ayakta kalma, otur bir yere, çek bir sandalye evladım..." diye üzerine titrerdi. basına yansıyan ana-oğul sevgisi sonuna kadar gerçektir. her yeni gün, sanki oğlu o gün askerden gelmiş de hasret gideriyorlarmış gibi birbirlerine muhabbet duyarlardı. efendiliğine bizzat tanık olduğum oğlu gurur'un başta olmak üzere hepimizin başı sağolsun. iyi bilirdik...

  • milletin; ulusal parasına, ulusal ekonomisine ve insan gibi yaşamaya imkan sağlayacak bir geliri çalışarak elde edeceğine inanmamasından kaynaklanmaktadır.

    farz-ı misal; iran'daki diktatör tarafından bankalardaki dövizlere el konulursa, dövize erişim kısıtlanırsa ya da döviz taşımak suç haline getirilirse ne olacak? dövizini bankada değil de kripto para piyasasında tutan iran halkı hiçbir problem yaşamadan güncel kur üzerinden exchange yapıp keyfine bakacak. dolayısıyla iran halkı ne yapıyor? birikimlerini iran riyali yerine döviz olarak, banka yerine kripto para piyasasında tutuyor.

    diğer taraftan asgari ücretle çalışan birisi, maaşından ayırdığı 10 dolara x token aldığında, ertesi gün bu x token'ın %1800 değerlenme ihtimali olduğunu biliyorsa ve kürşat ayvatoğlu gibi "akıllıca" davranıp kendisine yeni fırsat kapıları açmak için zamanında akp'ye yanaşmamışsa, kripto paralar makul bir yatırım gibi görünmeye başlar.

    kısacası, halkın devlete ve kendi geleceğine güvenmediği ülkelerde, insanların parayı blockchain'e olan inancından dolayı coine yatırdığını zannetmeyin.

    edit: nasıl işlem yapıldığını soranlar olmuş. binance için %10 komisyon indirimli referans linkini bırakıyorum. ancak coinbase gibi diğer uluslararası borsaları da tercih edebilirsiniz.

    referans linki için tıklayın

  • adam degme pazarlamacilara tas cikartir. yani sozum ona turkiyenin en saygin fakultelerinden mezun olup da buyuk firmalarda pazarlama uzmani olarak calisanlarin bu adamdan ibret almalari gerekir. siradan bi cig koftecinin onunde kuyruk oluyorsa burda durup dusunmemiz gerekir. adam siradan bir esnaf gibi degil ve bizim millet de azar isitmeye, laf yemeye bayildigi icin kuyruk oluyorlar. aslinda hayran olduklari ve satin aldiklari sey, cig kofte degil ali ustanin deliligi ve davranislarini gormek ve eglenmek. o yuzden ne satarsaniz satin, sattiginiz mal veya hizmeti salt sekilden ibaret gormeyin. o mala/hizmete deger katin, duygu katin ki insanlar da size baglansin.

  • (bkz: almanlarin her yerde osurması)

    almanların aşırı rahat oldukları ve sağlıklı olduğunu düşündükleri için her yerde osurmaları. bu rezil akitviteyi yemek yerken bile yaptıklarını yıllarca yutturdular bize :) karanlık dönemdi o zamanlar...

    dayanamayıp sormuştum bunu bir alman arkadaşıma. ben dedikoduyu anlatınca arkadaşım şok olmuştu hahaha. tabiki de böyle bir şeyin olmadığını söyleyip bunların üst-aklın işi olduğunu ve türkiye'nin almanya'yi kıskandığı da ekledi :)

    uzun lafın kısası: hala bunun gerçek olduğuna inanan varsa o kimseleri uyaralım, uyandıralım!

  • uzun zamandır yazayım diyorum fırsat olmuyor,az önce yine yaptı yazayım bari. sürekli programlarında yerli yersiz konuşmacının sözünü bölüp akıcılığı bozan moderatör. az önce prof. dr. mustafa necmi ilhan'ın korana virüsle ilgili konuşmasının en önemli yerinde, cumlenin ortasından girerek " hocam bidakka bidakka müsade edin grafikleri ekrana alalim mi devam edin simdi lutfen" dedi. simdi adam zaten baska stüdyoda ses canli yayinda ona 2 saniye geç gidiyor sonra 2 saniye onu bekliyosun sonra adam son kurduğu cumlenin başından basliyor konusmaya yine. bunun doğrusu adam konusurken "reji grafikleri ekrana alalım lutfendir" senin muhattabın reji,akıcığı neden bozuyorsun. bu tarz gereksiz konuşmacıyı bölmeleri yıllardır yapıyor durduralamıyor.

    edit:imla

  • hem konum hem de içerik olarak aslında ingilizce bilip gene de altyazıları okumaya benzer..
    bilirsin aşağıda farklı bir şey yok, ama gene de gözlerini alamazsın.

  • ankara'da okuduğum senelerde, trabzonspor'da oynuyordu. bir gün otobüse bindim ve bir amca bana umut bulut'un gol attığı bir maçta, umut ile ilgili bir spor manşetini gösterdi. "bak, oğlum bu benim." dedi. kendisiyle o denli gurur duyan, otobüste tanımadığı insanlara bile oğlunu anlatma isteğiyle yanıp tutuşan bir babası vardı ve bu kadar senedir, umut bulut hakkında tek bildiğim şey de bu. sanırım yeter de artar bile. başı sağolsun.

  • kuru soğan olmuş 5-6 lira. her gün her gün buna can mı dayanır? lüks isteyen şımarık kızdır. kesin ekmek dediği de çiya tohumlu, siyez buğdaylı, yanarlı dönerli pahalı ekmeklerdendir.

  • manyaklık..bu konuda en iyi sözü arthur schopenhauer 200 sene önce söylemiştir : "dünya, 15 yaşından küçük çocuklara din dersi vermeyecek kadar dürüst olursa, belki o zaman ona umut besleyebiliriz."