ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
misafir olunan evde büyük hacet giderdikten sonra tuvaletin sifonunun çalışmadığını ögrenmek.
uğurkan erez
-
il, ülke, sınır, mesafe demeden istisnasız her ilde ikamet eden birkaç arkadaşı bulunan şahıs. örneğin;
uğurkan: ayselcim nereden katılıyorsun yarışmaya ?
aysel: hataydan geliyorum.
uğurkan: hatay'da yaşayan çok değerli bir arkadaşım var kendisine ve hataya buradan bol öpücükler gönderiyoruz.
uğurkan: mervecim nereden geliyorsun ?
merve: seattle'dan geliyorum.
uğurkan: seattleda yaşayan çok yakın bir dostum var, rahşan dağakaçan, kendisi bülent ersoy'un şapkalarını dikerdi eskiden kendisi fevkalade bir insandır ona burada bol öpücükler yolluyoruz.
uranüsten katılsalar yarışmaya illa öpücük gönderecek amk.
1 yaşındaki bebeğe doğum günü kutlamak
-
1 yaşındaki torununa otelde parti yapan akrabayı gördükten sonra evdekiler normal gelmeye başlamıştır. ancak siz yine de çocuğunuzu dünyadaki en değerli şeymiş gibi yetiştirmeyin. sizin için öyledir ancak başkaları için öyle olmayacak.
ekşi sözlük'te yazar olan ünlüler
-
melih gökçek'in aralarında olmadığı ünlülerdir. büyük harf yetmezliğinden komaya girip ölürdü aksi takdirde.
bir ustte melih gokcek'ten suphelenen entry var idi.
22.00-05.00 arası sokağa çıkma yasağının mantığı
-
mantığı yoktur.
ulan sanki sadece gece bulaşıyor bu virüs.
gençliğimiz bitecek evde otura otura. yaz aylarında eve tıkılmak! yarı açık cezaevine döndük.
edit: imla
chp'lilerin elit sayıldığı ülke
-
bunun temel motivasyonu, o çok nefret edilen ve tüm kötülüklerin anası olarak görülen elitliğe bir övgü ve öykünmedir, "elit" diye güya hakaret ederken o kavramın içinde belli bir kültür birikimini, görgüyü, aileden gelen manevi bir zenginliği* barındırdığını, ihale sayesinde zengin olup paranın bir tarafına koysan da, arabanın en iyisine binip o elitlerin gezdiği yerde gezebilsen de, onların yazlık mekanlarında kadın-erkek plajı ayrı tatil yapabilsen de, bazı şeyleri parayla asla değiştiremeyeceğini ve elde edemeyeceğini, tüm "bakın artık ben de yapabiliyorum/sahip olabiliyorum" dediklerinin kendilerinde nasıl eğreti durduğunu bilmenin öfkesidir.
çünkü taktılan saatin, modanisa gibi yerlerden alınan ve muhafazakar makastan çıkınca çok güzel oldu zannedilen o acıklı kitsch kıyafetlerin, havalimanında göze sokulan louis vuitton valizlerin, alta çekilen jeepin, en özel üniversitenin uluslararası bilmemne bölümünden mezun olmak için dökülen onca paranın, kendi çapında bir cemiyet, bir sosyete oluşturmak için mado'da pazar kahvaltısı edip huqqa'da latte içmenin bir boka, hiç ama hiçbir boka yaramadığını içten içe bilmenin çaresiz hırsıdır. ne tiyatroyla, ne kitapla, ne filmle, ne seyahatle telafi edilemeyecek keskin bir sakilliğin kinidir. çünkü bilir ki bugün islami moda dergisinin lansmanına gitmesine izin veren, modern zamana son derece uyumlu görünen kocası bir anda sinirlenip dayak atabilir, elitler gibi roma'ya gidilip alışveriş de yapılsa yolculuk hep maraş'taki köye kaynanaya gitmekle biter, tüm çaba dini bayramlarda ıslak ayak üzerine giyilmiş çorapların kokusuyla dolmuş havasız bir odada biter. çünkü bilir ki "çok şükür elhamdülillah, allahım, canım rabbim, bugün de bize bahçeşehir'deki evimizin bahçesinde dostlarımızla toplanmayı nasip etti" diye şükredilen her şey bir anda allak bullak olabilir ve hemen olmasa da birkaç yıl sonra kendilerini geldikleri yerde bulabilirler, ama yıllarca karı koca öğretmenlik yapıp ege'de yazlık alan beyefendiyle hanımefendinin öyle bir riski yoktur, insanın kumaşında olan bir şeyin öyle aniden kaybedilme riski olmaz.
edit: "neden maraş?" diye soranlara cevap vermek adına, bu "italya'dan sonra maraş'a gitmekten ve köşelerden erkek çorabı toplamaktan ve kokudan ne kadar iğreniyoruz" benim nişantaşı dolaylarında bir cafede iki kadının muhabbetinden duyduğum bir şeydi, maraş'a ya da doğu'ya bir garezim yok, buradan tüm maraşlı vatandaşlarımıza "maraş'ın yollarına çıkayım dağlarına" şarkısını armağan ediyorum.
edit: haters gonna hate.
hadi 2. gezi'yi yapın diyen rte'nin asıl amacı
-
tabii ki gündem değiştirmektir.
ama aslında bir taşla 3 5 kuş birden de vurmaktadır.
- haziranda vizesiz avrupa.
- turizm krizi
- partili cumhurbaşkanı
- ypg'nin koridor oluşturması
- işlizliğin yine iki basamaklı hanelere yükselmesi
edits:
+ diploma
+ reza zarrab
+ yargıtay üyeleri atama hakkı
...gibi konular bir süreliğine konuşulmayacak. bu sırada bizler bu işin içinde bir iş var diye düşünürken adam gidip harbiden oraya o ucubeyi dikecek.
ps: ya adamın agenda'sı o kadar geniş ki hangi birini aklımda tutacağımı şaşırdım resmen. o bakımdan kışla mışla hikaye. simultane bir gezi daha olursa bunun sebebi kışla olmaz merak etmeyin.
b is for beer
-
" golfün ne olduğunu biliyorsunuz değil mi? sıçrayamayanlar için basketbol, düşünemeyenler içinse satranç demektir golf"
"alışveriş merkezine her gidişinde, ruhundan bir parça yitirirsin içinde."
sizi kıkırdatan cümleleri olan, bir günde okuyacağınız zevkli tatlı esaslı bir tom robbins masalı.
fransa'da arap'a saldıran türk
-
fransada olmanin avantajını kullanmıştır.
türkiye'de aynı şeyi yapsaydi sabah göz altina alınır arap bayrağı zorla öptürülürdü.
içmiş birayi, sikmiş arabi. helal olsun dostum, içimin yağları eridi.
huldra
-
efsanevi ve hileci bayan yaratiklar. norvec'te yasadiklarina inanilan, troll ailesinden oldugu dusunulen, uzun oldugu icin saklamaya calistiklari kuyruklari olan guzel kiz gorunumundedirler. efsaneye gore genc erkekleri kendileriyle evlenmeye ikna ederler ve kilisede evlilik gerceklestigi anda sakladiklari kuyruklari ortaya cikar, fakat artik evlenmislerdir. daha sonra eger erkek kiza kotu davranirsa huldra cirkin bir kadina donusebilmektedir ve erkek uzulup pisman olmaktadir. (bkz: kjos selaleleri) norvec'teyseniz huldra kizlarinin canlandirilmis maketlerini gormeniz icin bergen'de flam istasyonundan trene binip myrdal istasyonuna gitmeniz gerekecek. buyuleyici bir goruntu, siddetle tavsiye olunur.
14 ağustos 2016 devletin nakde çevirilmesi
-
okurken "yok anasının amı" dediniz değil mi?
evet, öyle.
0-0 biten maçların ilk yarısının da 0-0 bitmesi
-
(bkz: bu çocuk okur)
ışid milli futbol takımı ile hazırlık maçı yapmak
-
kafa topuna çıkamazsınız.
0.