ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
geççek
-
diyelim ki siyasi mesaj iceriyor, ne var bunda?
ulan konusmak suc, twit atmak suc, sokakta hak aramak suc, insanca derdi dile getirmek suc..birakin da sarkilar serbest olsun..
yeter aq..
üstüne alinan alinsin, bir bok yapamazsiniz!
2010 süper lig yayın ihalesi
bilgisayardan anlamayan sevgili
-
- ya sevgilim ben neden sayfa açamıyorum bu bilgisayarda şunu bi yapsana.
- bak şimdi aç internet explorerı. toolsdan internet optionsa gel.
- ya bana anlatma gel yap şunu iki dakikada işim çok acele noolur.
- ya ben her zaman yanında olmayabilirim. kendin yapacaksın, öğreneceksin!
- sonra öğrenirim söz. şimdi sen yap.
- illa bana balık ver diyorsun ya! hayır vermeyeceğim. balık tutmasını öğreteceğim sen yap benim dediğimi toolsdan options....
gecenin ilerleyen saatleri yatay vaziyetler.
- hanimiş benim minik kuşum gel bakiim buraya bik bik.
- necmi dur şimdi bişi öğreticem sana.
- oo öğret bebeğim öğret
- şimdi ellerini benim üstümden çek.
- ee
- göbeğinin üstüne koy. sonra yavaşça aşağı indir.
- nası yani? böyle mi, eee?
- eesi ben her zaman yanında olmayabilirim!
- hönk?!?
- işim acele diyoruz hâlâ yok tools yok options... indir elini indir. hah, tuttun mu balığı şimdi, eşşoğlueşşek seni be!
ebru gündeş
-
az önce programda "reza benim çocuğumun babası ve benim de kocam. biliyorum ki bunun da bir sabahı var. inşallah bu kara günler çok çabuk geçer çünkü çocuğumun incinmesini istemiyorum" dedi.
kendisine buradan sormak istiyorum:
ergenekon'dan, balyoz davası'ndan bu ülkenin aydınları, profesöreri, gazetecileri, onurlu subayları, sahte belgelerle suçsuz yere tutuklanırken neredeydin?
ben balyoz davasından tutuklu bir subayın kızıyım. adım gibi de iyi biliyorum davanın kimler tarafından, ne şekilde oluşturulup, bu suçların üzerimize nasıl atıldığını. sorarım sana ebru gündeş; hiç mi empati kurmadın o zaman bizimle? bir insanın kocası/babası/oğlu tutuklandığında nasıl hisseder acaba diye düşünmedin mi?
ben senden daha iyi biliyorum durumun zorluğunu. çünkü benim babam gideli 11 şubat'ta 3 sene olacak. belgelerin sahteliğini defalarca kanıtlamamıza rağmen, adalet bu ülkeden gideli çok olduğu için benim babam hüküm giydi.
siz de -eğer masumsanız- kanıtlarsınız belgelerinizin sahteliğini, siz de kamuoyu vicdanında aklarsınız kendinizi, hukuk önünde aklayamasanız bile. aynı bizim gibi.
son bir şey daha, sizin davanızla bizim davamızın başlangıçlarına bir bakın. ne kadar benzediğini görünce çok şaşıracaksınız.
masumsanız dediğiniz gibi, allah kurtarsın. kurtarsın ki, bizim 3 senedir çektiğimiz acıları siz de çekmeyin.
birinin ilk tanıdığın halini özlemek
-
gün doğumu bir başkadır... çoğu zaman o büyüleyici, eşsiz manzarayı izlemek için çaba sarfeder, ışığını bize yansıttığı ilk dakikalara tanıklık etmek isteriz. hayranlıkla, doya doya izlemek isteriz. çünkü o anlar kadar eşsiz başka bir şey yoktur.
gökyüzü kızıllara bürünür yavaş yavaş, gözlerinize ufuktaki ilk ışık taneleri düşer. sadece gözlerinizde değil yüreğinizde de hissedersiniz bu ışığı. hayranlık duyarsınız, söz konusu manzarayı bir daha göremeyecekmiş gibi heyecanlanırsınız.
sonra, dakikalar içerisinde hayranı olduğunuz o kızıllığın yok olduğunu acı bir şekilde fark edersiniz. heyecan duyduğunuz o kızıllıktan eser kalmamıştır.
uğruna nice çabalar sarfettiğimiz insan da böyledir. güneş'in ilk ışığı gibi yüreğimizin bir köşesine, hislerimize iz bırakır. sonra fark ederiz ki; masumiyetini, sevgisini, aşkını büyük bir hayranlıkla izlediğimiz o kişiden geriye hiçbir şey kalmamıştır.
güneşin ilk parıltısını özler gibi özleriz o "birini."
ali ağaoğlu'nun bbc röportajı
-
sadece parası olan bir insanın verdiği röportajdır. ama sadece para. o kadar.
otobanın ortasındaki feci kaza anı
-
alkolden ehliyetine el konulmuş, ehliyetsizsin
araç sürerken cep telefonu kullanıyorsun, canlı yayın yapıyorsun
bir insana çarpıp öldürüyorsun
durmayıp kaçıyorsun
evine gidip yatıyorsun
polis gelip seni evden alıyor
ve
adli kontrol şartıyla salıveriliyorsun
bu nasıl adalet?
türk dizi tarihindeki en gerçek aşk
-
bakkal erdal ve para askidir.
togg minimum 51% yerli olacak
-
yüzde 51 yerli ve yüzde 51 milli araç. yavaş yavaş kendileri de kabul etmeye başladı bu gerçeği. togg, türkiye'de montajı yapılan fiat ve renault kadar yerli ve milli olacak o zaman.
lastik yerli, döşemeler yerli, karoser yerli ama motor ve elektronik aksamları yabancı bir araca yerli ve milli denir mi?
evet denir, akp döneminde her şey mümkündür.
edit: elektrikli olunca motor değil diyen salakları görüyoruz başlıkta, bir de mesaj atıyor ağzı bozuk sığır. lan sen git aya yapılacak otobanı güzelle, herkesi de kendin gibi sığır sanma.
marketlerde poşetin parayla satılması
-
beyni olan herkesin faydalı olacağını anlayabildiği uygulama.
türkiye avrupa'da istenmiyor
-
malumun ilanı.
avrupa 200-300 bin mülteciyi almamak için kıçını yırtarken, 78 milyonluk bir islami geri kalmış topluma kapısını açar mı?
arkadaşlar siz salak mısınız? hollanda'da erkek erkeğe evleniyor da nikahı belediye başkanı kıyıyor, türkiye'de ise başı açık gezene mahalleli "yollu" diyor arkasından. bir tarafta yüksek bir medeniyet seviyesi, öbür tarafta 1400 yıl öncesinin arap bedevi kültürü var; bu ikisi nasıl aynı birlik içinde yer alabilir?
hayata dair gülümseten detaylar
-
siz, sendrom diye diye pazartesiyi nam nam nam yiyip bitirmeden (tamam illa yiyecekseniz, bana da bir lokma ayırın) önce, bir şey anlatayım.
bu sabah, mal varlığımın en kıymetli parçalarından biri olan "ac/dc" tshirtümü giydim. tamam, biraz eskimiş olabilir ama hâlâ çok güzel. ben gözlerim yerde, kulağımda müzik, metroya yürüyordum. kafamı bir ara kaldırdım, karşımdan 45- 50 yaşlarında bir kadın geliyordu. üzerinde de "ac/dc" yazılı bir tshirt. tshirtler farklı, ama ac/dc aynı ac/dc. birbirimize iyice yaklaşana kadar, ayırmadık bakışlarımızı. ben ne yapsam diye düşünürken, kadın benden önce davrandı ve yan yana geldiğimizde şu hareketi yaptı; devil horns
ben de karşılık verdim, ac/dc kardeşliğimizi kutsadık ve yollarımıza devam ettik. saatler geçti; rüya mıydı, değil miydi... emin olamıyorum.
metallica son 20 yılda ne yaptı
-
- metallica son 20 yılda ne yaptı lan ha ne yaptı !!!!
+ çıkardığı 6 albüm de listelere 1. sıradan giriş yaptı, dünyada bu rekora sahip tek grup
- cliff öldüğünden beri dinlemiyorum ben !!1
+ abi sen o zaman doğmamıştın bile, 92 doğumlusun
- olsun !!!!!!!1111