ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bronenosets potyomkin
-
59 dakika sürer. filmden büyük bir sinema keyfi duymak isteyen ve demek modern sinemanın baş tacı bu filmmiş diyenler için hüsranla; bu zamanlara ne yollardan gelindiğini görmek isteyenler içinse gururla sonlanır.
eurovision'da izlanda'nın filistin bayrağı açması
-
“inançlarınız sizi iyi bir insan yapmaz, davranışlarınız yapar.”
fakir ve zengin insanların ortak kullandığı şeyler
-
sanırım iphone başı çeker.
rte'yi 2 kat hızlandırınca muammer güler çıkması
-
rte'nin konuşmasını hızlandırınca ortaya çıkan durum.
http://www.youtube.com/watch?v=y6ndg9gwjjm
şu videoyu açın, ayarlardan hızı 2 seçin ve karşınızda muammer güler.
edit : video linki uçmuş. herhangi bir konuşmasını hızlandırsanız da olur gerçi ama ben yine de yeni bir link ekleyeyim :
https://www.youtube.com/watch?v=cfbmupcxcya
quadruple double
-
bu istatistiğe son yıllarda en çok yaklaşan oyuncu draymond green'dir. memphis grizzlies karşısında 12 ribaund, 10 asist, 10 top çalma, 5 blok ve 4 sayı ile oynamıştır. sayı olmadan yapılan ilk triple double olmuştur.
https://www.sbnation.com/…ory-warriors-vs-grizzlies
hayata dair iç burkan detaylar
-
19 yaşında daha. ankara üniversitesi hukuk fakültesinde okuyormuş. bir hastanenin koridorunda turlarken karşılaştık. gözlerinin içi gülüyordu, yüzünde de içten bir gülümseme. hastalardan birinin yakınıdır diye düşündüm önce. hastalığı yakıştıramayacağım kadar güzeldi çünkü. kemik iliği kanseri teşhisi konmuş önce. sonra akciğerlerinin bir kısmını almışlar, arkasından göğüslerinden birini. şimdi de beyninde çıkmış o illet. lüle lüle saçlarının peruk olduğunu o zaman anladım . halbuki ne çok yakıştığını düşünmüştüm, o dalgalı bal rengi saçların yeşil gözlerine. "olsun abla, bunu da aşarım inşallah" dedi. bu da geçecekmiş, hakim olacakmış zaten. "daha çok yolum var ölünmezde şimdi" diye ekledi. ölünmez evet.. mamak'ta köhne bir evde anası bekliyormuş onu. babadan kalma 300 lira maaşları da varmış hem. devlette yardım ediyor şükür okumama diye heyecanlı heyecanlı anlattı uzun uzun.
"üzülme sende abla, geçecek nasılsa; hem ölünmezde şimdi dedik ya" derken kahkahaları çınlattı koridoru. kendimden utandım, bende güldüm. yemyeşil gözlerine çok yakışmıştı bal rengi saçları. perukmuş, olsun..
edit: bırakıp gitmiş hayatı özlemcik. daha fazla dayanamamış bedeni yayılmış enfeksiyona. vizelerini de vermiş kuzum, ama kısmet işte.. daha ölünmez demiştik ama demekle olmuyor bazen demek.. allah yattığı yeri nur etsin..
yaran facebook durum güncellemeleri
-
mahşer günü allah benim kullarım değil mi sonuçta diyip herkesi affediyomuş şeytan şok.
ölürse ülkenin rahatlayacağı 3 kişi
-
yemin ediyorum aklıma sadece 1 kişi geldi.
iş hayatının ilk kuralı
-
üstündekilere saygılı, mesafeli ve her şeyi söylemesen de yalansız ol. bu sana saygınlık kazandırır.
senle aynı seviyedekilere sıcakkanlı, mesafeli ve ketum ol. bu seni aşağıya çekmek istediklerinde ellerini kozsuz bırakır.
atındakilere cömert, mesafeli ve kibirsiz ol. bu saygının yanında sevgi de kazandırır. sevilmek sana kazandırır, bir gün o gün sahip oldukların elinden kayıp gitse bile.
hiçbirini yapamam diyorsan sadece mesafeli ol ve işini yap. büyük çoğunluğun ekmeğinin peşinde olduğunu unutma.
panama papers'ta adı geçen türkler
-
isim benzerliğinden dolayı içlerinde amca oğlumu gördüğüm liste. bir an için "neden olmasın?" diyerek ümitlendim ve amca oğlumun çok zengin olduğunu, vergi kaçırıp kara para akladığını, göze batmamak için de mütevazi hayat sürdüğünü düşündüm. hemen telefona sarıldım:
+ abi nerdesin?
- bim'deyim.
fakirlik hayal gücünü bile kısıtlıyor.
debe editi: amca oğlu, bim'in kapalı olduğu bir vakitte bim'de olduğunu söyleyerek şüpheleri iyice artırdı. geçen hafta arka camı olmayan fiat doblo satın almasına anlam verememiştim zaten. çok kurnaz bu amca oğlu. dikkat dağıtmak için facebook'ta "tofaşk, israil'i boykot et" tarzında paylaşım yapıyor. du bakalım her şey ortaya çıkacak.
liverpool fc
-
şampiyonluğu büyük bi ihtimalle m.city'e hediye eden takım.
beşiktaş, arsenal, trabzon, liverpool, kendi arasında lig yapsa yine şampiyon çıkmaz.
ane gibi yar bağdat gibi diyar olmaz
-
toplanın, bütün sırrı çözüyorum.
öncelikle tanım ile başlayayım; çok güzel anlamı olan bir atasözü.
bu atasözünün anlamını öğrenmek için öncelikle tarihe bir bakış atmak gereklidir. bağdat, eskiden bir ilim ve bilim merkezidir. dünyanın en büyük kütüphanelerinden birine sahiptir. şehirde başka yerde görülmeyen bir bilim havası mevcuttur. hatta rivayetlere göre, sora sora bağdat bulunur atasözü de buradan gelmektedir. yani “sorular sorarak bilime ulaşırsın, bilim yaparsın” gibi bir anlam da çıkarılabilir.
şimdi elimizde olan bu bilginin ışığından yola çıkarak, ane uçurumunun çok tehlikeli ve çetin bir uçurum olduğu, ancak sonunda bağdat gibi bir diyara varıldığını, yani bilgiye giden yolun çetin ve amansız zorluklarla dolu olduğunu, ama sonunda da eşsiz bir şeyi, bilgiyi elde ettiğimizi çıkartabiliriz.
sevgili sunay akın da ane uçurumunu, hapse atılmak, dışlanmak, baskı görmek olarak tasavvur etmişti.
işte bu yüzden ane gibi yar(uçurum), ama bağdat gibi de diyar olmaz.
tayyip erdoğan'ın başlatacağı dev yazılım projesi
-
valla bravo tayyip'e baskanlik sistemi olmayinca kendini yazilima vermis helal olsun. bu projeyle yakin zamanda soyle yeni keywordler ile yeni bir yazilim dili uretirse de sasirmam. yeni java;
break : olmaz
public : bunlargenel
private : bunlarozel
void : chpzihniyeti
extends: ecdad
static: afedersin
finally : hamdolsun
new : yeni
main : haydiallahbismillah
...
mesela yeni java ile hello world uygulmasi,
bunlargenel afedersin chpzihniyeti haydiallahbismillah(string args[])
{
system.out.println("selamun aleykum");
}
iste yeni java guclu java. (chief technology officer tayyip erdogan)
bir işte çalışırken iş görüşmesine gitmek
-
çok normal ve olması gerekendir. iş sözleşmesi iki taraflıdır ve bunun evlilik sözleşmesi ile karıştırılmaması gerekir.
özel durumlar dışında kişi daha az çaresiz olacağından görüşme daha sağlıklı bir zeminde yapılacaktır. ne iş olsa yaparım moduna giren bir kişi ve bunu fırsat olarak kullanan işverenin birlikteliği ilerleyen zamanda kesin çatırdar zaten.
kendi çapında bir yöneticiyim ve bana bağlı kişilerin iş görüşmesi yapmasından zerre rahatsızlık duymam. hatta isterlerse beni referanslarına yazabileceklerini de söylemişimdir hep.
bir patron veya yönetici dolu olan bir pozisyona yeni eleman almak için önce çalışanını çıkartıp iş görüşmelerine daha sonra başlamaz. bu ne kadar normalse bir çalışanın iş görüşmesi yapması o kadar normaldir. zaten o işverenin görüştüğü kişilerin çoğu bir yerlerde çalışıyor.
bir şekilde çalışanlarının iş görüşmesi yaptığını öğrenip işten çıkarttıklarını anlatmışlar. yapmayın. bu herkesin hakkı.
eğer çalışanınız iş arıyorsa büyük ihtimalle mutsuzdur. mutsuzluğun çeşitli sebepleri olabilir. maaş konusu bunlardan sadece bir tanesi. ve inanın en önemlisi değil. o kişiyle uzun süre çalışmak istiyorsanız mutlu olmasını sağlayın. aksi halde her yeni gelene iş öğretmekle uğraşır durursunuz.