hesabın var mı? giriş yap

  • her zaman söyledim yine söylüyorum seçimlerden sonra tüik çalışanlarını çaycısı da dahil olmak üzere yargılatmayan yeni hükümetin allah belasını versin. bu rezilliği, bu sefaleti bu insanlara yaşatmaya kimsenin hakkı yok.

  • güncelleme editi5: yıl 2024 oldu, çalıştığım kurumunun zam politikası geçen yıllardaki gibi yine aynı devam... yemek kartlarımız 5000 tl oldu, değişen birşey yok: erimeye devam...

    güncelleme editi4: 2023 asgari ücret zamlarını biliyorsunuz. önceki editlerimde de göründüğü üzere asgari ücretin birazcık fazlasını almaya devam. yemek kartı 2750 tl oldu.

    güncelleme editi3: 2022 temmuz'dan itibaren yine asgarî ücretten bir tık fazladır maaşım. 5750 tl maaş + 1430 tl metropol yemek kartı.

    güncelleme editi2: 2022 yılı asgarî ücretinin yine azıcık fazlasıdır; 4788 tl maaş + 1000 metropol yemek kartı

    güncelleme editi: 2020 yılı asgarî ücretinin yine azıcık fazlasıdır; 2401 tl + 500 tl metropol yemek kartı.

    üstte görünmesi gereken edit3: 2019 yılı asgarî ücretten azıcık fazla* + 451 tl metropol yemek kartı.

    güvenlik görevlisi(silahlı)
    1700 + 350 tl metropol yemek kartı.

    edit: ezik diye mesaj atan haysiyet yoksunu kibirli şerefsiz, buraya silahlı diye belirtmemin sebebi; bazı firmalarda silahsız güvenlik görevlileri bile çalıştığım kurumun kat kat üstünde haklara sahip. ekşi sözlük sizin kibir kusma platformunuz mu? burada insanlara belki de meslek seçiminde yardımcı olan entryler var. mecbur olmasam katlanır mıyım bu azaba? kimse keyif aldığı için bu komik rakamlara emeğini satmıyor!

    edit 2: iyi insanlar, seviyorum sizi. keşke çalıştığım ortamlarda da sizin gibi insanlarla karşılaşsam da iş stresi olmasa. iyi ki varsınız :)

  • silsilerinin başlangıcını hazreti ali olarak kabul ettikleri için tarihte şia mezhepleriyle daha rahat diyalog kurmuşlar.
    safeviler ile birlikte iran'daki öteki sunni tarikatleri yok olurken onlar biraz şialaşmakla birlikte varlıklarını devam ettiregelmişler.
    geçenlerde iran protestolarına destek vermekle adı ön plana çıkan gonabadi tarikatı da özünde kadirî tarikatinin bir koludur. gonabadi tarikati üyelerinin sayısı iran'da yüzbinlerle ifade ediliyor.

  • var olan ve native speaker olmayanlar arasında en çok hataya sebep olan farktır.

    home: genel olarak yaşam alanı. bu bi tren vagonu falan da olabilir.
    house: müstakil ev.
    apartment: apartman dairesi

    mesela apartman dairesine house diyemezsiniz. ama home diyebilirsiniz.
    aynışekilde house da home 'dur.

    ama home dendiği zaman neyin kastedildiğini anlamak için house mu apartment mı diye sormanız gerekebilir.

    edit:
    yoğunlukla " flat nerde hacı" diye mesaj aldım.
    flat'i de ekleyelim madem.

    flat: yoğunlukla her odası aynı seviyede bulunan mimariye sahip mekanlar için kullanılır.
    house kavramı hem ingiltere'de hem amerika'da genelde dubleks olur ya da bi bodrumu falan bulunur. o yüzden çok fazla flat denmez.
    eğer house 'un bodrumu yoksa ve sadece zemin katı varsa ona flat denilebilir. fakat bu özelliğe sahip bi mekan çoğunlukla apartman dairesi olduğu için apartment 'a da sıklılkla flatdenir.
    adı üstünde; flat. düz. plaka.

  • kesinlikle yalan rüzgarı.annesi çalışmayan,ya da annesi çalıştığı için babaanne/anneanne evlerinde gündüzlerini geçiren her çocuk için tramvatik olmayı başarmıştır bu dizi.kaç sene devam etti hatırlamıyorum ama victor'un kızı küçücüktü en başlarda,sonra o bile evlendi sanırım.her akşam,beyaz fon üstüne pembe yr işaretini görmek,aklının almadığı ilişkiler yumağını çözmeye çalışmak her çocuğun beyin fonksiyonlarına zarar vermiş olabilir.hele babaannemler 7 kardeşti,kadın-erkek hepsi izlerdi ve dizi bittikten sonra kaçıran bir kardeş varsa telefonda ona özet geçilirdi,sonrasında diğer kardeşle olayların yorumu yapılırdı.bacak kadar boyuyla pembe dizilerden fırlamış gibi konuşan çocukların temelleri işte yalan rüzgarı sayesinde atılmıştır.

  • (bkz: operation eagle claw)

    yukarıdaki operasyon, dünya tarihinin en büyük rehine kurtarma facialarından biridir. fort bragg'de delta force ekibine ders olarak gösterirler "bir daha böyle mallıklar yapmayalım" diye. bu operasyonun sonucunda, rehineler ölmedi, ama rehineleri kurtaramadılar ve buna "failed operation" dediler. yani başarısız operasyon.

    hatta başkan carter açısından, ciddi bir politik skandaldı.

    çünkü rehinelerin kurtarılamadığı operasyona başarılı denmez. denemez, yok böyle bir şey. hepsinin öldüğü operasyonla ise ancak dalga geçilir. suudi'lerin uçağa operasyon yapmaya çalışırken zavallı haline yıllarca güldük. onda bile 3 rehine ölmüştü.

    şimdi 13 şehidimiz var ve komutan tebrik ediyor.

    ama ben artık siyasileri değil, askeri suçluyorum. çünkü bu operasyonu başarılı görüp, tebrik eden komutan varsa ve subaylar da durumu çaktırmıyorsa...ya ne desem gg.

  • merhaba,

    sözlük içinde entry’lerinden yola çıkarak varlıklı kadınları hedef alan, maddi ve manevi suistimalde bulunan bir çetenin varlığı iddiası tarafımıza ulaştı. konu ile ilgili tarafımıza başka bir bilgi iletilmediği için olayın doğruluğundan şüpheliyiz. ancak, konunun hassasiyeti sebebiyle tüm boyutlarıyla araştırılması için söz konusu ihbarı emniyet güçlerine ilettik, sürecin takipçisi olacağız.

    siber zorbalığa karşı tüm kullanıcılarımızı uyarmak isteriz. böyle bir durumla karşılaştığınız takdirde kolluk kuvvetleri veya adli makamlarla iletişime geçmenizi önemle tavsiye ederiz.

  • olm ben arap severim, ticaret yapıyorum araplarla.

    ama adamlar direkt ülkeyi arap kültürüne uygun hale getirdiler. ferrari vermek ne lan polise ? ve gördüğüm kadarı ile bunların hepsi taksim sultanahmet gibi turistik bölgelerde. benim için konu polis hızlı gitmiş yavaş gitmiş değil.

    hayır amaç nedir ? hava atmak mı ? ülkemiz refah demek mi ? zenginiz mi diyorsunuz ? e değiliz arkadaş bunu da biliyoruz.

    o arabaları satsan 100 tane çocuk okutur adam akıllı vatana millete faydalı hale getirirsin.

    ama tercihe bak amk. araplara hava atmayı prestij sanıyoruz.

  • iş yerinin tuvaletine girdiğimde tarihi aptallıklara ve dalgınlıklara imza atan iş arkadaşıma rastladım.
    n' aber m' aber biraz lafladık. sonra bir anda farkettim ki bunda bi gariplik var. bayağı zayıflamış gibi duruyor.
    "aaa ne kadar inceymiş bunun bacakları" diye düşünmemle birlikte duruma uyandım; arkadaş ayağında bir külotlu çorap ve çizmelerle ellerini yıkıyor.
    -senin eteğin nerede? dedim.
    -haaaa o mu? yeni konak' tan aldım, dedi.
    -yok, nerede onu soruyorum, dedim
    -kemeraltının girişinde, metronun konak durağında inince, ayy sen nasıl bilmiyorsun yeni konak' ı? dedi.
    -kızımmmm donla geziyorsun, dedim.
    -aaaaaaaaa? nerede benim etek? dedi.

    sonra olay anlaşıldı. tuvalate girince kırışmasın diye eteği çıkarıp askıya asmış.
    sonra tuvaletten öylece çıkmış.
    keşke uyarmasa mıydım diye düşündüm. harika bir şirket efsanesi olacaktı. vicdan micdan muhasebesi, kıyamadım. zaten gene sifonun üzerinde unuttuğu 290 milyarlık çekle bir efsaneye imza atmıştı.

    zaten ben de 5 dakika boyunca donla gezen bi insanla diyaloğa girmişim de farketmemişim. eleştirecek de yüzüm yok.