hesabın var mı? giriş yap

  • burada yaşayan biri olarak her 2-3 günde bir en az 1.5-2 saat boyunca mola vermeden yüzüyorum. tek başıma yüzdüğüm için haliyle çok eğlenceli geçtiği söylenemez.

    ancak uzun zamandır önceki entryde de olduğu gibi denizden çöp topluyorum. evde, açıkta dalarken topladığım elden büyük kabukları kavanoza koyuyorum süs olsun diye.

    çöp olarak çıkan şeyler gerçekten garip. tuborg gold, yenmiş mısır, namet dilimlenmiş salam paketi, çeşitli plastik parçaları, saç tokaları, maske, sigara paketi, soda şişeleri, gözlük, şarap şişesi, anahtarlık, telefon kabı gibi şeyler çıkardım bugüne kadar. petleri ve envai çeşit kutuları saymıyorum.

    elbette gelen insanlar denizin altını görmüyor bi gözlük falan yoksa ama bu kutu kolalardan biri gözlük olmasına rağmen son gidişimde sol ayak parmaklarımdan birini fena çizdi. bunu çocuklar dahil herkes yaşayabilir. suyun içinde bildiğiniz vücudu çizecek maddeler var. o taşlık alanı geçmeyenler fark etmiyor pek ama tehlikeli olabilir herhangi biri. kırık cam şişe sadece bir tane gördüm ama suyun altında gerçekten ayağınızı keser, tatiliniz zehir olur.

    eğer varsa benim gibi kişiler böyle, buluşup deniz içinden çöp toplayabiliriz. yeşilimi yakmanız yeterli. bende bir ekipman olmadığı için sadece gözlükle elime ne kadar çöp alabilirsem plaja git gel yapıyorum. palet de getirebilirim isteyene.

    buralar bizim denizimiz yani bu kadar pisletmenin kimseye faydası yok.

  • insan beyni yüzleri bütünsel algılar. bu cognitive mekanizma bir gestaltta parçaların bütün olarak değerlendirilmesine denir ve böylelikle yüzleri işleme hızında belirgin bir artış sağlanır.

    ve insandaki bu yüz işleme sistemi, farklı türden canlılar ve ırktaki insanlar için bile bozulmaya uğrar hatta ve hatta daha minör alt gruplarda bile bir bozuluk ortaya çıkar. yani fotoğrafın stress yaratmasının sebebi beynin bu yüzü adam akıllı işleyememesinden kaynaklı bana kalırsa. çünkü yüz işleme o kadar önemli ki bir kişinin dost mu düşman mı olduğunu bize sinyalleyen ilk ve en hızlı yol. yüz doğru düzgün işlenemeyince beyin de bunun iyi mi kötü mü olduğuna bir türlü karar veremiyor hatta ve hatta yüzü doğru düzgün birleştiremiyor bile.

    visual cortex ve face perception çalışan bir psikoloğum, yüzü çok dikkatli bir şekilde uzun süre inceledim; beynim, yüzü sürekli olarak anlamlı hale getirmek için didindi durdu çünkü o yamuk burunsu yapı, bütün sistemin içine sıçıyor resmen. beynim o burunu, ortadan kaldırıp ortaya 2 göz yerleştirmeye çalışmakta; var olan gözleri kaldırıp farklı hallere sokup büyütmeye çalışmakta; ayrıca duygu ifadesi de net değil dikkatli incelerseniz; ağznı ve burnunu kapatın, yüz sanki bir an öfkeli bir an mutlu bakıyor; çünkü yapay kaşlar ve göz üstündeki gerçek kaşların kasılma hareketi se çelişki dolu. yani işin içine uncanny valley den tutun pareidolia a bir sürü şey birbirine girdi. beynimdeki (bkz: fusiform face area) resmen alev aldı.

    yüzü ters çevirince de yine esas nokta burun oldu. sistem yine bozuk, ama düzken olduğu kadar bozuk olmadı bu sefer. bir eeg olsaydı da n170'lere , p200 n250 lere falan baksaydık *

    çok büyük robot firmaları; bunun üstesinden gelmek için yani (bkz: uncanny valley) den etkilenmemek adına çok hassas davranırlar robotların görünüşlerini tasarlarken. özellikle japonya da psikologlar bu işin çok çalışır ve bu işe çok ciddi zaman ayırırlar.

  • fellini filmi tadında görüntüler...

    taksiciler istanbul'un en büyük sorunu...
    çoğu çakal...
    kimi nasıl tokatlarız derdinde...
    belli ki taksici sorunu ülkeyi yönetenlerin de gündeminde..
    polise "taksicileri zıplatın" talimatı gelmiş..
    the marmara önünde trafik polisleri uygulama yapıyor..
    müşteri almayan, beğenmeyen taksicilerin taksileri artık trafikten men ediliyor..
    yok artık öyle "üç kuruşa beş köfte"
    direkt trafikten men..
    sonrası taksicilerin zıplaması..
    belgesel tadında görüntüler..

    edit: bazı arkadaşlar uygulama yolcu filan demiş..
    taksicinin yalan söylediği 1 km öteden belli oluyor...
    eskiden yolcu almayan taksiyi polis ceza yazıp gönderiyordu..
    --- spoiler ---
    kısa mesafe yolcu almadığı tespit edilen taksiciler için 2.265 tl idari para cezası kesilmektedir.
    --- spoiler ---

    şimdi işler değişti...
    yolcu almayan taksi direkt bağlanıyor..
    yeni olan bu...
    do you understand...

    edit: bugün rabbim verdikçe veriyor..
    taksicilerden sonra minibüsçüler de ceza manyağı yapılmış...
    (bkz: kadıköy'de minibüsçülerin zıplatılması)

  • şimdi;

    - dün akşam prestijini kurtarmak için varını yoğunu ortaya koymasına rağmen bir premier lig takımının 18 yaş ortalamasına sahip rezerv kadrosundan kendi sahasında 4 yiyen bir takımı tutsam;

    - bugün ise başka bir türk kulübü benim karşılaştığım takımla neredeyse aynı puana sahip başka bir premier lig takımını 5 oyuncusu eksikken olmayan stadında evire çevire yense;

    - benim "avrupa fatihi" takımım bu sezon avrupada mücadele eden 80 takım arasında 79. sırayı alsa;

    - büyük takım bile görmediğim rakibim ise kendi avrupa ligi grubunu namağlup lider tamamlasa;

    - şampiyonlar liginde gol yeme rekoru kırdığımdan "ama biz şampiyonlar ligindeyiz" demeye bile yüzüm kalmamış olsa;

    ben de anca gidip o rakibin 20 yaşındaki oyuncusuna "patates" diyerek kendimi tatmin edebilirim. şaka la şaka, onu yapmak için insanın galatasaraylı kafasına sahip olması lazım.

  • rusça kamplar genel müdürlüğü anlamına gelen glavnaye upravlenniye lagerey'in kısaltmasıdır. 1930'ların başından 1950'lerin sonlarına kadar sscb içişleri bakanlığı tarafından yönetilen kampların tümünü anlatmak için kullanılır. 1934-1953 yılları arasında, 15-20 milyon adi ya da siyasi suçlu gulag kamplarına gönderilmiştir.

  • istanbul'un aksaray semtinden ya da il olan aksaray'dan bahsetmiyoruz... erdoğan'ın ustalık eseri ak saray'dan bahsediyoruz. külliye diye bahsi geçen...

    gürsel tekin'in eylül 2021'de açıkladığı günlük 60.000 tl üzerinden hesap yaptığımızda ortaya çıkandır. 60.000 tl'yi açıklama zamanındaki tek zamanlı elektrik bedeli olan 0.89 tl/kwh'a böldüğümüzde günlük 67.415 kwh (67.4 megavat saat) tüketim olduğu ortaya çıkıyor.

    yıllık hesaplarsak 24.606.475 kwh, 24.606 mwh ya da 24.6 gigavat saat enerji tüketimi var demektir. yani, back to the future'da kullanılan delorean zaman makinesini görsel çalıştırmak ve 2002 seçimi öncesine dönmek için sarayın 18 günlük tüketimi yeterli olacaktır. 1.21 gigawatts!

    bunu haşmetmeablarının kıyağı aylık 210 kwh az zamlı tarifeyi de hesaba katarak hesaplarsak:

    210 kwh x 12 = 2.520kwh
    2520 kwh x 1.37 tl = 3.452 tl

    24.606.475 kwh - 2.520 kwh = 24.603.955 kwh
    24.603.955 kwh x 2.07 tl = 50.930.186 tl

    topladık ne çıktı?
    50.933.638 tl

    halk olarak borcunuz sadece elli milyon dokuz yüz otuz üç bin altı yüz otuz sekiz türk lirasıdır...

    orijinal beyaz saray'ın (the white house) ise yıllık 852.500kwh tüketim yaptığı düşünülüyor. yani bizimkinin 29'da biri kadar. üstelik white house'da güneş panelleri de bulunuyor. obama döneminde yapılan güncelleme ile yılda 19.700 kwh bu panellerden elde ediliyor.

    burası çokomelli:
    ¦ ekrem imamoğlu'nun askıda fatura kampanyası ile ödenen 315.199 doğalgaz ve su faturasının toptam tutarı 47.951.923 tl'dir.

    aile destek paketi için yapılan ve 53.665 tekil ödeme içeren kampanyada ailelere ulaştırılan yardımların toplam tutarı 8.985.250 tl'dir.

    anne - bebek kampanyasında ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan yardım tutarı 6.519.500 tl'dir.

    eğitim destek kampanyasında öğrencilere ulaştırılan toplam yardım tutarı ise 4.859.500 tl'dir...

    ¦ mansur yavaş'ın başlattığı ankara tek yürek kampanyasında ise su, ulaşım, nakdi yardım, iftar paketi, ramazan kolisi gibi yardımların tümünü içeren yardımların toplam tutarı 29.294.121 tl'dir.

    ¦ tunç soyer ile izmir'de yürütülen izmir dayanışması kampanyasında yapılan izmir kart yüklemeleri ve fatura ödemelerinin toplam tutarı 2.315.303 tl'dir.

    kapanış: elektrik zammı protestolarını "çevreci geçiniyor 2.500 mwh elektrik tüketmiş" diye sulandıranları da başlığı altına bekliyoruz. çevreci geçinenlerin, çevre şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığı kuranların hesabı burada...

  • işçi alımında tarih aralıkları boş olan istifa dilekçesi doldurtup imzalatan *gg firma. aklı sıra "istediğimiz zaman kovarız hiç bir hak da talep edemezsin" diyorlar.

    evet zorla imzalatıyor. çünkü imzalamazsanız almıyor. allah belanızı versin.