hesabın var mı? giriş yap

  • denzel washington'un yapımcılığında august wilson'un aynı adlı 1984 tarihli oyunundan uyarlanan netflix filmi.

    filmi dün gece izledim ve oldukça etkilendiğimi söylemeliyim. bir kere viola davis ve chadwick boseman kesinlikle oskarlık performanslar sergilemişler. özellikle de rahmetli boseman'ın performansı beni çok ama çok etkiledi.

    not: amerika'nın kuruluşunda ve genlerinde yer alan ırkçılık bu filmin hikayesinin merkezinde yer alıyor aynen kendisi de siyahi olan wilson'un bütün eserlerinde olduğu gibi. film bunun da ekmeğini oldukça yer, yemesi de lazım...

    not 2: müzikler çok iyi...

  • kan beynime sıçradı, ne kadar aptal insan var şu trafikte ya.

    safi zarar safi ziyan. umarım ağır yaralanmıştır. adam öldürmeye teşebbüsten de yargılanmanı temenni ederim.

    en sol şeritten yardır yardır en sağ şeride geçiyorsun, neden çünkü 2 mt öne geçicen. gece saati köprü akıyor, nereye ne kadar geç kalmış olabilirsin?

    ayrıca sağ şeritte ne var görmeden ne diye bodoslama atlıyosun sağ şeride. sen öl zaten de arkasında sakin sakin giden adamı bile kazaya karıştırdın yok yere. ziyanlık ya.

  • annemin bana üç aylıkken hamileyken çektirdiği bir fotosu var, kadın alien sürüsü doğuracak gibi dostlarım. oburiks gibi göbek var. bıraksan 9 ayın dolmasını beklemeden oracıkta nijerya milli takımının ilk on birini doğuracak gibi. şimdi yıllar sonra yanıma sırayla utaka, etuhu, yakubu falan gelse "biz de senin kardeşiniz" dese, hiç ses çıkaramam, o göbekten beklerim çünkü. gerçi nihayertinde çıka çıka ben çıktım o da ayrı konu.

    bir de tv8'i ayakta tutan isimlerden biri olan ebru hanım'a bakıyorum, 6 aylık hamileymiş yanılmıyorsam, karın ip man karnı gibi, bruce lee karnı gibi, inanılmaz bir şey, nazar değmesin hey maşallah diyorum. peki benim annem niye öyleymiş lan? bu işte de bir tuhaflık var kardeşim. ya annemi inceleyin, ya ebru'yu...

  • sam kardeşimizin '' yüzüğü sizin için taşıyamam bay frodo ama sizi taşıyabilirim'' sözünün de yer aldığı repliklerdir. fedakarlık başka türlü nasıl anlatılabilir ki? sırf bu cümle bile aslında asıl kahramanın sam olduğunu gösteriyor.

  • hava soğuktur...
    sen de küçük olmalısın.
    baban,annen yanında.
    ne derdin var ne kederin.
    belki de içerde yer yatağında yatıyorsundur he?
    akşam fındık falan konmuştur sobanın üstüne.
    o soba seni ısıtsın diye çalışan baban,oturmuş çay içiyordur.o kadar da keyif yapsın değil mi?
    sonra ışıklar söner,
    tavanda kırmızı bir gölge...
    sobadan gelen çıtpıt sesler...
    annen yatmamıştır daha.sobanın içindeki odunun,kömürün tamamen yanmasını bekler.
    belki de yanına uzanır.
    mutlusundur işte.
    huzurlusundur.
    büyüyünce,o günleri bu kadar çok özleyeceğini hiç düşünmemişindir.
    sobadan yansıyan ateşin kırmızısı,yerini kömürün rengine bırakır büyüdükçe.
    üzülürsün.