hesabın var mı? giriş yap

  • ----------------------------------
    mevcut durum:

    - oteller her yıl nevruz dolayısıyla iranlı turistlerle açılışı yaparlardı. mart ayında odalar dolar ve bu fırsatla dönemlik yüksek sezon personeli iş başı yaparlardı. şu anda dönemlik yüksek sezon personeli açıkta kaldı. nevruz ile birlikte nisan ayı da gözden çıkarıldı.

    -şu anda otellerin haziran ayı doluluk oranları daha fazla iptaller gelmezse %25 civarında.

    - ülkedeki virüslü kişi sayısının 100 kişi üzerine çıkması halinde bir çok otel kapılarını hiç açmamayı düşünüyor.

    - şimdilik ilk fatura çalışanlara kesildi. içeride izinli günleri olmasına rağmen çalışanlar zorunlu ücretsiz
    izne çıkarılıyor.

    - bir çok otelde 4000 tl altında maaş alanlar 4 gün, 5000 tl üzeri maaş alanlar 7 gün ücretsiz izne çıkarıldı.

    - 2020 yerli turist hedefi %5 idi. virüsten sonra bu oran %15' e çıkarıldı. bu demek oluyor ki hala turizmci ümitli ve hala yerli turist istemiyor. (2016 yılında gerçekleşen uçak krizde iç pazara ayrılan oran %25'ti fakat sezon içerisinde gerçekleşen talep ile iç pazar %68'e ulaşmıştı).

    -virüş sona erdiği anda rusların antalya'ya akın etmesi bekleniyor. ege bölgesi ise virüs sona erse bile avrupalı turistten pek umutlu değil.

    - bakan’ın otelcilere sezon açılış tarihini nisan sonuna erteleme önerisi nedeniyle oteller ile tur operatörlerin arasında sorunlar oluşmuş durumda. otellerin elinde bakanın sözü varken acentaların elinde sözleşmeler var. özellikle yabancı acentalar için bakanın sözü bir şey ifade etmiyor yerli acentalar ise bitik durumda. acentalarda da ücretsiz izinler başlamış durumda.

    - havayolları, bir yandan yolcu kaybederken, öbür yandan almış oldukları havalimanına iniş-kalkış saatlerini (slot) kaybetmemek için yolcusuz uçuş yapmaya başladılar.

    - thy kabin memurlarına 45 gün ücretsiz izin vereceği konuşuluyor. doco'da izinler başladı. the last soul in a fish bowl uyardı 700 kişi işten çkarılmış
    - acentalar ile anlaşan bireysel ve grup (otobüs) taşımacıları iş başı yapamadılar. şu anda binlerce taşımacı beklemede.

    - seracılar gelişmeleri çok ama çok tedirgin bir şekilde izliyorlar. bu yıl dönem başındaki turizm rezervasyonları dikkate alınarak antalya'daki seralarda (örtüaltı üretimde) 4 milyon ton sebze üretimi için yatırım yapılmıştı.

    - sercılıkta çoğu kayıt dışı olduğu için toplam çalışan sayısı bilinmiyor. fakat şu anda yalnızca antalya'da örtüaltı tarım yapan 75 bin kayıtlı işletme var.

    ----------------------------------------------

  • kendi evinin buzdolabinda asili olan bebeklik fotografimi gostererek;
    "ileride evimizde soyle bisey dolanacak hayal edebiliyor musun?"
    not: terkedildim

  • başlık : beyler yarın kavga var yardım lazım

    1.lan gelir misiniz yardıma , bi el atıverin lan.
    (bugax, 14.06.2010 03:58)

    2.tabi geliriz lan link ver yeter
    (gordon, 14.06.2010 04:00)

  • ilaç sektöründe çalışan biri olarak söylüyorum;

    bi halta yaramayacak minnak güncellemedir.

    ilaç fiyatlarının nasıl hesaplandığını yazayım da anlayın durumu.

    türkiye'de ilaç fiyatlanırken bakanlık kendisine referans olarak avrupa’da birkaç ülke belirler ve referans ürün hangi ülkede en düşük fiyatta ise o ülkenin fiyatını baz alır. örnek veriyorum almanya'da 15 euro depoya verilen bir göz damlasını burada da üretmek istiyorsunuz. bakanlık diyor ki, dur bakayım başka ülkelerde fiyat ne? bakıyor ki en düşük fiyat yunanistan'da ve fiyat 10 euro. tamam diyor referans fiyatım 10 euro.

    peki sonra ne oluyor? sonra şu oluyor. tek alıcınız devlet olduğundan devlet size ''bana zorunlu indirim yapacaksın'' diyor. genelde devlete %28 civarı indirim yapılır. ne oldu? sizin fiyat 7.2 euro'ya düştü.

    peki bununla bitti mi? bitmedi tabii. bugün güncel kur 19.6 tl ama devlet diyor ki ''yooo, benim euro kurum 7,86 tl. evet euro kuru düne kadar 7,86 tl idi. yani siz almanya'da 15 euroya satılan bir ürünü burada en fazla 56 tlye yani 2,85 euro'ya satmak zorundaydınız. (ezcacı satış fiyatı değil, depoya satış fiyatı. depocu bunun üzerine %9, eczacı da %10-25 koyar)

    neredeyse bütün ham maddeler yurtdışından geliyor. euro ve usd'deki enflasyon malum. ham madde sıkıntısı var. firmalar acımadan her çeyrek %5 - 10 zammı yapıştırıyor. bazı ham maddelerde %50 civarı zam var. ama senin fiyatın devlet tarafından sabitlendi. depoya 56 tl'ye mal vermek zorundasın ama bileşiminin içindeki malzemelerin maliyeti bir çeyrek sonra 20 tl'den 25 tl olabiliyor. sonraki çeyrek hooop 30 tl'ye çıkabiliyor. almanya'da bu ürün 294 tl ama senin satış fiyatın baskılanmış ve sabit ve 56 tl. lan böyle iş olur mu? üretme maliyeti, işçilik, enerji, zıpı pırtı derken ilaç firmaları da ''skerim böyle işi, üretmiyorum ben bu ilacı'' diyor. üretmediğimiz bir sürü ruhsatlı ilacımız var mesela. sonra ne oluyor, ilaç bulunamıyor. bulunanların da tüm ham maddeleri, maliyeti tutturmak için çin ve hindistan menşeye döndü. allah o hindistan'ı bildiği gibi yapsın hele. çok şey derdim de neyse. kalitesizlik paçalardan akıyor.

    soruyorum size böyle saçma iş olur mu? olmaz tabii. devlet şimdi euro kurunu 10.75 yapmış ama o da olmaz. bu euro kuru saçmalığı ilk çıktığında mevcut kurun %70i olacak deniyordu. bari bu oran korunsun. euro kuru en az 13.72 tl olmalıdır. ve artan kura göre her çeyrek güncellenmelidir. devlet de talep ettiği zorunlu iskontodan biraz feragat etmelidir. bunun başka yolu yok.

    edit: jet hızıyla ekşi şeylere düşmüşüm. vay arkadaş! aklıma geleydi daha özenli yazardım, zaten modlar tıraşlamış. swh.

  • öyle bir milli takım yaratmıştı ki hakikaten sorunun elimizde iyi oyuncular olmaması olduğuna inanmıştım ben.

    her şeyi affetsem sercan sararer denen odunu izlemek zorunda bırakmasını affedemem. gene iyi almanya'dan geldi diye meryem uzerli'yi oynatmamış.

  • pandemi nedeniyle uygulanan 10.00-16.00 mesai saatlerinin pandemi sonrasında da devam etmesi durumu.
    neden mi?
    yaklaşık 3 aydır uygulanan bu yöntem sonrası herhangi bir kamu hizmeti aksaklığı yaşanmadı. günlük hayatı etkileyecek ölçüde yani.
    çalışanlar bu saatlerden memnun ve motivasyonları nispeten yüksek.
    insanlar karanlıkta değil güneş doğduktan sonra uyanıyor, kahvaltı yapabiliyor ve kış günlerinde bile akşam olmadan evine gidebiliyor.
    o zaman neden eski düzene dönülsün ki?

  • -biricik kardesim benim dunyanin en guzel kizkardesi cinimm..
    -param yok, su getiremem, bakkala gidemem ders calisiom
    -allah cezani vermesin ben istemesem seni yapmiyolardi ama.

  • bu epey bilindik bi hikayedir aslında:
    adam gece radyoda istek programını arayıp m.f.ö'den "mustafa" isimli şarkıyı ister,dj "valla ben böyle bir m.f.ö şarkısı hatırlamıyorum ama arşivleri bi araştıriym" diyip gider,tabi bir süre arayıp bulamadıktan sonra adama geri dönüp "malesef bulamadık bu şarkıyı biraz mırıldanır mısınız nasıl bir şeydi?" der ve adam bombayı patlatır:
    "mustafaa yağmur var istanbul'da..."