hesabın var mı? giriş yap

  • protesto eden kişinin “ufak tefek sabıkası olanları da işe almıyorlar.” beyanıyla ekrem imamoğlu’nun ne kadar doğru bir iş yaptığını tescil ettiği eylem.

  • insanların zaman yolculuğunu, yenilenebilir enerjiyi tartıştığı; insan ömrünü uzatabilmek için kafa patlattığı bir zamanda -muhtemelen- yaşıtı olan bir hemcinsiyle -yine muhtemelen- sevgili kavgası yapan kişidir.

    aslında yaşamanın amaçsızlığını, uğrunda yaptığımız onca uğraşın boşunalığını göstermektedir.

  • güzel bir işim, 2 evim 1 arabam vardı. biraz eğlence olsun diye bu başlığı takip edip bahis oynamaya başladım şu an pide fırınında usta olarak çalışıyorum, piyasaya 45bin lira borcum var.

    2 maç bari tutturun be, allah belanızı versin.

  • dün bindiğim otobüsün çok dolu gelmesinden dolayı orta kapıdan bindim, yanımda iki japon turist duruyordu akbilimi öne uzatmaları için onlara verdim ancak akbilimi ellerine aldıklarında donup kaldılar. ben de elimle akbili öne uzatın gibi bir işaret yaptım. bizimki akbili biraz uzattı ve hooop bizim vatandaşlardan biri kaptı akbili, akbil elden ele gitmeye başladı. bu uygulamayı gören japonlar önce birbirlerine sonra da bana doğru bakıp mutlu mutlu sırıtmaya başladılar. ve yolculuk boyunca uzatılan bütün akbilleri elden ele gönderdiler.

    aynı otobüste bir teyzenin kendisine yer vermek isteyen gençlere "siz oturun ben birazdan vapura bincem orda uzun uzun otururum" demesi. aynı teyzenin kapı her açıldığında "düşme yavrum" diye kolumdan tutması.

  • herşey güzel giderken hiçbir sıkıntımız olmazken ,sene 2000 türkiye nin mali kriz geçirdiği, doların alıp başını gittiği, esnafın kepenk kapatmaya başladığı bir dönemdeyiz. babamda dolarla bir araba almış dolar birden artış gösterince de onu ödeyemez hale gelmişti işler iyi gitmemişti. ben o sıralar öğrenciyim daha yeni gelmişim eskişehir e yurtta kalıyorum işte derslere gidip geliyoruz okuyoruz ediyoruzz . ben tabi yeni bir şehre gelmişim ortama daha yeni alışmışım kendimi yalnız hissediyorum sevdiklerimi özlüyorum böyle bir bocalama devresindeyim falan herşey ilk başlarda güzel giderken babam yurt parasını ödemekte ve bana harçlık göndermekte zorlanmaya başlıyor. öğrencilikte idare ediyosun bi şekilde sadece yumurtayla beslen, sadece makarnayla beslen farketmiyor. ama zamanı gelince yurt sorumlusu ödemenin geciktiğini her ay tekrarlayınca sende de motive kalmıyor . sonra bir gün telefonla konuşurken anneyle eve haciz geldiğini öğreniyosun başka problemlerin olduğunu öğreniyosun. kalkıp memlekete gittiğin bir gün yine haciz memurlarıyla karşılaşıyosun hatta aynı gün babam kredi alacak bankadan, eve de exper gelecek annem haciz memurunu exper zannedip buyrun buyrun diye içeri davet etmişti (sonradan buna çok güldük) baktım olmuyor 1 sene sonra ben okuldan ayrıldım. toparlanmak zorundaydık o sene annem emekli oldu mecburen çünki emeklilik parsını borçlara vermek zorundaydık. sağlık problemlerimiz çıkmıştı ortaya ve de üstüne üstlük 5 senelik sevgilim benden ayrılmıştı kısacası hayatın dibinde olduğumuz bir dönemdeydim.markete gittiğimizde elimizde hesap makinasıyla alışveriş yapardık sadece temel ihitiyaçlar alınırdı. öyle her beğendiğimizi sepete atamazdık artık. bu süreci geçirmek uzun zaman aldı herşeyi düzene sokabilmek, tabi bu ailemizin birliği beraberlği sayesinde oldu. sonra ben tekrar başka bir üniversiteye girip okudum hayatıma yeni bir yön verdim işlerimizde düzeldi çok şükür şimdi eskiisnden de daha iyiyiz. ama şunları öğrendim paralı da parasız da nasıl yaşanabildiğini, dipten nasıl çıkılabildiğini, beraber olmanın güç kazandırdığını en önemlisi sabretmeyi ve savaşmayı öğrendim.

  • gerizekalı mallar twitter'da tebrik yarışına girmişler, türk bayrağı emojisi falan atan olmuş. allahın embesilleri, bu karı ermeni soykırımı iddiacısı, pkk destekçisi birisi. bir bok bilmiyorsunuz hadi, en azından 2 dk açın da bakın kimmiş bu yahu diye.

    ulan türk'ün, türkiye'nin hayrına birinin avrupa'da başbakan olma ihtimali var mı hiç, bu kadar mı akıl engellisiniz?

    edit: olamamış zaten. beter olsun.

  • osmanlı'dan fazlasıyla zulüm gördükleri halde saltanatçı, arapçı resmedilmeye çalışılan topluluktur.
    kendi yaşam kuralları içerisinde kentin ve merkezi idarenin kısıtlayıcılığından uzak yaşamak için bedeller ödemiş bir topluluk yörükler. şimdi ise farklılığı ve çok sesliliği yok saymanın bir unsuru olarak kullanılıyor kültürleri. örneğin antalya kırsalında son yıllarda, yaşayanları yörük olmadığı halde yörük festivali, yörük güreşi gibi etkinliklerin yapıldığı köyler var ve bunların arasında geçmişte türkmen alevi olan köyler de var. peki sebebi ne bu herkesi aynı torbaya doldurma sevdasının ? şu ki yörüklük osmanlı'nın devamı olma, islamcı tonda ele alınmış bir milliyetçilik olarak servis edilerek insanların belli zihinsel temelde düşünüp yaşamaları arzulanıyor.tabii ki bu istenilen düzeyde değil ve yörüklerden tepki de alıyor. buyrunuz:
    yörükler mehterle göç etmez.

  • selin sayek böke'nin açıkladığı korkunç veri.

    "geçtiğimiz haftalarda devlet borçlanmak üzere piyasaya gitti. kendi kağıtlarına türkiye cumhuriyeti devleti müşteri bulamadı. geçen hafta yapılan hazine ihalesinde, hazinenin kapısını çalan olmadı. sonunda hazine borcunu kamu bankalarına sattı. üstelik son zamanlarda ödemediği kadar yüksek faizden."

    konuşmanın başlıkları:

    • bu ne 1994 krizine ne 2001 krizine ne de 2009 krizine benzemiyor.

    • geçtiğimiz hafta açıklanan işsizlik verileri türkiye'de yeni bir rekora işaret ediyor, işsizlik yüzde 11, 3'e ulaşmış. 3 milyon 493 bin kişi, çalışmak istiyor, iş arıyor ama bulamıyor. 2 milyon 514 bin kişi, iş dahi aramıyor.türkiye'de 6 milyon 7 bin kişi çalışmaya hazır. türkiye bununla son 6 yıllık işsizlik rekorunu kırıyor. sadece yarım milyon kişi bu yıl işsiz kalmış.

    • türkiye'nin kısa vadede ödemesi gereken, 167. 8 milyar dolarlık bir borcu var. bu borç hepimizin. şirketler borçlu, dolayısıyla o şirkette çalışan işçiler de o şirketin borcuna ortaklar. bu borç türkiye'nin . bu borç türk lirası değer kaybettikçe çok daha pahalı. 2016'nın başında ödememiz gereken toplam borcun tl değeri, 493 milyar liraydı. tl'nin değer kaybıyla bugün ödememiz gereken borcun değeri, 570 milyar tl.

    • ya tedarikçim fetö'cü diye yaftalanırsa, ya bayime yarın birden el konulursa endişesi bütün iş dünyasını sarmış vaziyette. bakkalından türkiye'deki en büyük şirketine kadar. kimse birbirine güvenemiyor. sorun hepimizin sorunu. bu deprem dalgası büyük. kimse kurumlara güvenmiyor, birbirleriyle iş yapmıyor. memur, müdüründen, müdür müsteşarından, müsteşar bakanından şüpheleniyor. hepsinin şüphesi ortak ya yarın fetö'cü listesinde bu isimler çıkarsa diye düşünüyor. kimse hiç bir karara imza atmak istemiyor. böyle bir ekonomi işleyemez.

  • kanserin son evrelerindeki kişilerin yaşadığı büyük ağrıları ya da zor doğumlarda çekilen ağrıları azaltmak amacıyla kullanılan bir ağrı kesici ilaç. yara bandı dizaynında.

    insanlar ilk başlarda hastanelerin çöplerinde bu bantları bulup elde etmeye ve kullanmaya, sonrasında da kendileri imal etmeye başladılar.

    morfinden 100 kat daha etkili.

    amerikada geçtiğimiz sene overdose sebebiyle gerçekleşen ölümlerin sayısının 60bin olduğu, bu ölümlerin 20binin fentanil overdose sebebiyle olduğu kaydedilmiş durumda.

    deriden emilimi olduğu için çok kolay bir şekilde kişiyi etkiliyor. bu sebeple postacıların öldüğü yine amerikan kayıtlarına geçmiş durumda.

    geçtiğimiz zamanlarda amerikada yapılan bir operasyon ile 40 kg fentanil yakalanmış. yapılan çalışmalara göre bu miktarda fentanil maddesi 32 milyon kişiyi öldürebilir güce sahip. bir nevi kimyasal bir silah olarak bile kullanılabileceği düşünülüyor.

    şu anda kanada ve amerika'nın bu maddeye yoğunlaştığı ve bu maddenin kullanımının bu ülkelerde arttığı gözlenmiş durumda. avrupa kıtasında ise ingiltere'de görülmüş. biliyoruz ki, avrupa'ya gelen herhangi bir madde mutlaka kısa bir süre sonra ülkemizde de görülüyor.

    kaynak: sevil atasoy "adli bilimlere giriş ve kriminalistik" ders sunumu