ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gece 22.00'den sonra ölen megakent
çok istenen bir şeyin olmaması
-
bazen olmaz ama o kadar güzel olmaz ki...
"ancak bu kadar güzel olmayabilirdi" dersiniz.
krediye kefil olmayan 10 yıllık iş arkadaşı
-
akıllı arkadaşmış takdir ettim. bana ne lan senin kredinden.
yaran sevgili diyalogları
-
sabah kalkilir dolaba bakilir..
-aaa kinder bidi bidi sutlu balli, bu ne bu ne?
+onlar benim dokunursan kafani kirarim..
-ama ama, 2 tane var burda, biri benim degil mi? bohu
+hayir! bir tanesini denemek icin aldim, oburunu de deneyince begenirsem diye aldim..
-hm...
vücut geliştirme
-
beni mahvetmiş illet. 2003'te bu spora başladığım zaman zenciydim, şimdi japonum. allah belanı versin vücut geliştirme!
aleti küçültmekle de kalmadı kendimi bi' anda ninja warrior'da yarışırken buldum allah belamı versin. ki ben harlem sokaklarında silahı yan tutarak beyaz kıçı tekmeleyen bir adamdım.
berber dayaması
-
bugun anladim ki berberler bu olaylari ese dosta da anlatiyor. tam koltuga oturmus trasa baslamis bir iki dayamisken dukkanin kapisi acilir ve berberin arkadasi oldugu belli olan biri sorar:
-metin ne zaman bosaliyorsun?
-cok surmez birazdan gel.
içkiyi şeffaf poşette taşıyoruz kampanyası
-
içki olduğu anlaşılmasın diye verilen siyah poşet ile yıllardır dincinin hacının hocanın ekmeğine yağ sürüyoruz. içki tercihimizin utanılacak gizlenilecek bir şey olduğunu kendimiz de kabul etmiş duruma düşüyoruz. bence bir noktada organize olup bu muhabbeti bitirmek lazım.
ingiltere'de kraliyet kuğusunu yiyen adam
-
(bkz: vaka-i vakvakiye)
halk isterse istifa ederim
-
halk derken dersim halkını kastediyor sanırım. zira sosyal medya kullanmayı bilmiyor olamaz. yoğun tepkiyi görüyordur. olan bizim kara dantelli gençliğimize oldu. mabel matiz'den alıntı yaptım. belki debeye girerim.
5 liraya karın doyurma metotları
-
meclis lokantasına gidin.
çocukluk yıllarını hatırlatan kokular
-
hanımeli çiçeğinin kokusu, ve hatta tadı.
çocukken ki bu bir yüzyıl öncesiydi, oturduğumuz yerde bahçeler filan vardı. bazı bahçelerde ve bizim bahçede bu hanımeli çiçeği açardı ve bayılırdım kokusuna. çiçek olgunlaşınca koparıp dibinden özünü emerdik. aman yarabbim o nasıl bir zevkti.
bir kaç sene önce bütün gece arkadaşlarla takılmış, sabahın ilk ışıkları ile eve dönüyorum. durakta inip eve doğru gözlerim kapandı kapanacak şekilde yürürken, otoyol yolun kenarında bir koku hissettim. yemin ediyorum o kadar mutlu olduğun an çok azdır. uyku filan kalmadı. içim içime sığmadı bir anlığına. böyle içimden 3-5 saniyelik bir coşku seli geçti. bir kahkaha atasım geldi. sanırım çocukluğumu çok özlüyorum. belkide oturup ağlamalıydım o an.