hesabın var mı? giriş yap

  • iki sene önce.
    cerrahpaşa'ya yatıyorum.
    teşhis kötü, tanı kötü..

    cerrahpaşa geceleri karanlık, ıssız. aylarca yatıyorum, duvara görünmez çentikler atarak. on adım sayıyorum odamda, ayağa kalkabilsem on adım atarım odadan çıkmak için. ayağa kalkabilsem, şu pencereyi olsun açabilsem, yıldızları görebilsem... oysa odam çamaşırhaneye bakıyor, biliyorum.

    gece ıssız, gece uğursuz gibi sessiz. telefonuma bir mesaj düşüyor, tanrı'nın tesadüfler yoluyla benimle eğlendiğini düşünüyorum. deliler gibi ağlıyorum sonra, sonra gülmeye başlıyorum halime.

    "volkan konak- cerrahpaşa şarkısını xx kontöre cebine indir" diyen bir spam telefona düşen. inanır mısınız indiriyorum sittin kontöre, zil sesi yapıyorum. " cerrahpaşa'ya koydum canımın yarısını " diyecek kimsem olmadığı için o vakit, anamdan başka, daha bir ağlatıyor şarkı...

    orada öyle ince, öyle derinden anladım ki ben bu adamı. acısını acıma karıştırıp öyle bir ağladım ki, kimseler duymadan öyle feryatlar çıktı ki ağzımdan.

    şimdi her halta inat ayaktayım, şükür. cerrahpaşa'da değil, evimdeyim ama.. öyle bir anladım, öyle bir sevdim, öyle bir acısına ortak oldum, öyle bir ağladım ki bu adamla. işte bu yüzden tüm sikko anketlerde, ne zaman kim sorsa "en sevdiğin sanatçı kim?" diye, hep volkan konak derim. içten, yürekten söylerim, öyledir.

    az evvel cerrahpaşa'yı söyledi yine.
    öyle güzel söyledi ki...

  • recep tayyip erdoğan'ın aslında sahip olduğu %108 oy oranını manipüle etmek suretiyle %42'ye indirerek inandırıcılığını yitiren araştırma sonucudur.

  • ----------
    hatay'da başına gelen gaz kapsülü ile hayatını kaybetteiği söylenen genç. umarım bir hata vardır.
    10.09.2013 01:17 limon kimyon zorro
    -------

    sırf densizin biri çıkıp hatırasını benim üzerimden kirletmesin diye şuraya yazdığım iki satırı on kere değiştirdim. hissettiğim acıyı bile tarif etmiyorum ki adını kullanıp ajitasyon yapıyor demesinler. varsın ben susayım delikanlı kardeşim, nasılsa senin adın özgürlükle beraber anılacak bundan sonra.

    yakında hepimiz unutulacağız, sen hep hatırlanacaksın.

    bir anlamı olur mu bilmiyorum ama seni anmak için bugün taksim'e yürüyeceğim.

    --------
    doğumgünü olan 17 şubatta adına açılacak kütüphane ile ilgili detaylar için bakınız.

  • bazı kitapları gerçekten de kurgu olarak yorucudur, denildiği kadar atlamalar, kopukluklar mevcuttur, eğer doğru yönlendirmelerle doğru kitapları okunmazsa pkd ile ilişkiniz sıkıntılı başlayabilir.

    kişisel deneyimlerime dayanarak şu sırayı önerebilirim;

    alfa ayının kabileleri
    vulcan'ın çekici
    albemuth özgür radyosu
    ubik
    karanlığı taramak
    marsta zaman kayması
    çığrından çıkmış zaman

    gibi bir sıra izlenebilir. bu yazdıklarımın birçoğu güncel olarak satılan kitaplar değil, tükenmiş durumda olabilirler ama pkd okunmak isteniyorsa sahaflar araştırılabilir.

    bu yazdıklarımdan en beğendiğim vulcan'ın çekici, en psiko odaklı eli yüzü düzgün kitabı alfa ayının kabileleri, en kurgusal zorlayıcı ama harikası ubik, en madde bağımlılısı karanlığı taramak, en siyasi ve dini referanslısı da albemuth özgür radyosudur. dişe dokunurları bunlar.

  • üzülmeyi, işletmeyi kınamayı denedim ama olmuyor be... bir beach cluba girmek için araya tanıdık sokmak nedir ya, üstüne bir de 2500 tl para bayılarak! çok mu önemli yahu oraya girmek, anlamadım ki? ve, bu kadar para verip üzerine bir de araya adam sokmanız gerekiyorsa oraya giriş için, o işletmenin de böyle body shaming yapmasını doğal karşılamanız gerekiyor diye düşündüm, şımartan sizin gibiler...

  • olayın sadece mafya ile bağlanması yanlış bir yaklaşımdır, zira italya'da denklem çok daha karmaşık.

    1* insanlar mafyadan kaçıp yurtdışına gitmiyorlar genelde. güneyde mafyanın yoğun olduğu bölgelerde doğru düzgün iş imkânları olmadığı için orta kalifiyedeki gençler genelde kuzey şehirlerine göç ederler. bunlar orta seviye elemanlar oldukları için iş imkânları sınırlıdır ve buldukları şirkete yapışırlar. şirketler de bunlardan çekinir çünkü bir daha kovulmaları çok zordur.

    2* düşük kalifiyedeki gençler için eskiden iş imkânları fazlaydı ancak hem maaşların komik olması, hem yabancıların gelişi, hem de vatandaşlık maaşı ile birlikte düşük kalifiyedeki italyanların çoğu artık yan gelip yatmaya başladı. yani şöyle düşünün. vatandaşlık maaşı 800 euro, eşşek gibi çalışsanız 900 euro veriyorlar, siz olsanız çalışır mısınız? bunların içinde azıcık kafası çalışanları isviçre'ye falan gidip garsonluk yapıyor, ancak çok küçük bir grup.

    3* üst kalifiye italyanlar ise ülkeden kaçma peşindedirler, nitekim en kaliteli italyanları abd ve ab'nin diğer ülkelerinde üst pozisyonlarda görürsünüz. çünkü o maaşları italya'da alabilmeleri hayaldir. (bu gruptaki insanları neredeyse sadece milano/lombardia bölgesinde bulabilirsiniz)

    kaldı mı size işe yaramayan bir genç popülasyon? devam edelim.

    4* mafya, bürokrasi, vergi kaçırılması, adalet sisteminin bozukluğu sebebiyle devlet her yıl yüzlerce milyar dolar zarara uğrar, ve vatandaşların hayat standardı toplanılan vergilerle kıyaslandığında inanılmaz düşer. doğal olarak da bir italyan'ın yasam kalitesi diğer ab vatandaşlarına göre daha düşüktür.

    5* yine mafya, adalet, vergi sisteminin bozuk olması, yavaş bürokrasi, abartılı çalışan hakları ve hepsinden önemlisi insan kaynağı eksikliği ülkeye yabancı dış yatırım girişini kapatır. aksine, şirketler daha cazip yerlere kaçarlar: r&d merkezleri almanya gibi ülkelere, üretim merkezleri de doğu avrupa ülkelerine gider.

    6* göçmenler işi çözecek gibi görünür ama çözemez. gemiyle güney italya'ya gelen göçmenler çoğunlukla çok düşük kalifiyededir. üst düzey göçmenlerin getirilmesi ise 1 yılı bulabilir, haliyle donanımlı yabancılar da daha iyi imkânları olan kuzey ülkelerini seçerler.

    7* bütün bunlar birleşir, doğum oranları düşer, çünkü hayat zorlaşır ve insanlar kendilerine bakamaz hale gelirler; evlenemez, ev alamaz hale gelirler. çocuk yapmazlar veya maksimum 1 tane yaparlar.

    8* bu sebeplerin her biri birbirini besler. işsizlik artar ama insan kaynağı azalır, dışarıdan yatırım gelmez, hayat kalitesi düşer, vergiler artar, nüfus düşer...kısır döngü.

    9* başka bir sonucu olarak da italyanlar ab'den her güçün gün daha çok tiksinirler, çünkü artık hem kaliteli insanların kaçması daha kolaydır, hem kalitesiz yabancıların ülkeye gelmesi daha kolaydır, hem de kalitesiz mültecilerin ülkeye gelmesi daha kolaydır. kendilerinin doğru yaptığını, kendilerinin mükemmel ve üstün bir millet olduklarını, diğer ülkelerin bunları kötü niyetli şekilde sömürdüğünü düşünürler. henüz bu tiksinti bir italexit (quitaly) seviyesine ulaşmadı. (ancak bu gidişle 10 yıl içinde bu bomba patlayacak. işte o zaman hem italya romanya refahinda bir ulkeye donecek hem de ab çok önemli bir üretim gücünü kaybedecek.)

    tanıdık geldi mi?

    biz ise bu sorunun üstesinden gelmek icin dışarıdan ne idüğü belirsiz insanları getirerek sistemin tıkanmasını şimdilik engelliyoruz.

  • gezici arkadaşlar gaza gelmeyin 2013den beri 1 çivi bile çakmayan şimdi hiçbirşey yapmaz

    bu seçim daha çetin geçecek gibi görünüyor ekonomik olarak sıkıntıda olan halka o sıkıntıyı unutturacak tekrar kendilerine bağlayacak malzeme lazım

    %70 in sağ partiyi desteklediği bununda %55 in iktidar tarafı olduğu bir ülkede eğer sokağa çıkarsanız kaybeden olursunuz

    bu dünya kimseye kalmaz bugün o yaptırır yarın başkası yıkar bunu unutmayın

  • kpss'den bir türlü atanabileceği kadar yüksek puan alamamış özel sektör kölesi bir garibanın tespiti. amk sanki özel sektörde çalışınca dünyayı keşfediyorsunuz. atomu parçalıyor, meteorlara söz geçiriyorsunuz. keşke memur bari olabilseniz...

  • her duvarını ayrı renge boyamak. bildim bileli bizim ev krem renginde. bi türlü değiştirmeye ikna edemedim bizimkileri.
    ulan bi evim olsun kaç tane duvar varsa o kadar ayrı renk kullanıcam. ayrıca salondaki bir duvar kesinlikle elma şekeri kırmızısı olacak. bir tane duvarı ise boya kutusunun dibinde kalan boyaları duvara seperek boyayacam. hem fütürist hem sürrealist olacak o duvar. elimi boyaya daldırıp avup içimı duvara basarak imzamı da atacam.

    yeter lan krem de krem. bok gibi renk işte

    edit: çatı katına da jakuzi koymazsam adam değilim