hesabın var mı? giriş yap

  • hastalığından dolayı farklılığa sahip bir insana uzaylı diyebilecek kadar küçülebilme potansiyeline sahip bir insanın tespitidir.

    önce insan olmayı becerebilmek lazım. gülmek kolay.

    edit : başlığı açan tuhaf bir insan entry'sini silmiş ya da uçurulmuş, başımıza kalmış. velhasıl silmiyorum, bazı insanların ne kadar çirkinleşebileceğinin göstergesi olsun.

    edit yine : başlık ve resim için (bkz: #33564232)

  • "-stark diye bir ırk yoktur. starklar aslında lannisterdir ve kartal yuvasına kışın kar yağınca stark skurt sesleri çıktığı için oradaki insanlar kendisini stark zannederler... onlar aslında dağ lannisterlarıdır.." *

  • - yatak odasındayken havaya 3 el, yere 3 el, sonra da hanıma 3 el sıkıp uyarıda bulunursan ceza almıyormuşsun kanka.

  • katılımcılarının çoğunun özgürlükle hakla falan derdi yoktur.

    polis 8 mart'ta kadınlara, 1 mayıs'ta işçilere şiddet uygularken vur vur diye tempo tutan tipler iğneden korkuyorlar diye kendilerini özgürlük savaşçısı sanıyor. lan lideriniz abdurrahman dilipak, neyin özgürlüğü?

    vücut bütünlüğüne tecavüze karşıysanız yarın toplanmışken el kadar çocukların sünnet edilmesini de protesto edin.

    devlet dayatmasına karşıysanız, hazır bir aradayken zorunlu askerliği de kınayın.

    bunun için ilkeli omurgalı olmak gerekir. 3 cümlede 5 yalan söyleyen adamlarda ne ilkesi ne omurgası ...

  • son 10yılda vatanadaşlık alanların vatandaşlıklarını ya iptal edersin yada sıkı bir test sonucu kalırlarsa iptal edersin.

    a'dan z'ye tüm mültecilere yapılan yardımı kesersin

    ekstra vergilendirmeye tabi tutarsın

    yetmedi faturalarına yurtta kalma bedeli eklersin

    zorunlu askerlik getirirsin

    bak bakalım kendileri geldikleri gibi gidiyor mu?

  • galatasaray'in resmi instagram hesabindan paylastigi ve #aglama hastag'i ile satisa sundugu t-shirt'tur... ozetle mancini'nin gecen hazirlik macinda 4 yildizli not kagidini tutmasi uzerine hazirlanmistir.

    ben hayatimda galatasaray'in bu kadar ezikce, bu kadar rezilce bir gsstore politikasi izledigini gormedim.

    su t-shirt'u tasarlayan, uretimine ve satisina onay veren her kimse yuzune tukureyim onun! galatasaraylilik bu degil! galatasarayli boyle sacma sapan seylerin uzerinde durmaz! hele bunu t-shirt yaptirip da giymez.

    kapak ne lan? orta okul bebesi misin sen? bunu t-shirt olarak koymak ne demek? hele bir de kosesine #aglama diye hastag koymak? belli ki iki sene once yapilan ve cevabi aninda hem de burak tarafindan son derece seviyeli bir sekilde verilen satasmaya fazlaca takilmissin. fenerbahce'nin yaptigi da, burak'in cevabi son derece orantili ve seviyeliydi. hadi uzattin, mancini geldi bir de ona yaptirdin, tamam... ama "kapak" diye t-shirt cikarmak?!

    birak etik kaygilari bir kenara, ekonomik olarak bile dusunsen kimse almaz bu kadar ezik bir t-shirt'u. maliyetine verdiginle kalirsin.

    galatasaray eleganttir. galatasaraylilik kulturu bu gibi ucuz ergen atismasinin cok otesindedir. taraftar yapar, taraftari durduramazsin, ama sen kulup olarak bu kadar bayagilasamazsin!

    bu kadar sacma sapan yonetilen bir zafer oykusu daha hatirlamiyorum. galatasaray'in su an icinde bulundugu karamsar ortamin tek ama tek sorumlusu galatasaray ilkelerinden zerre nasibini almamis yonetimidir. tez elden defolmasi dilegiyle...

    ben babamdan galatasaray'i boyle ogrenmedim.

  • yedi ceddini tanidigim adam.

    abuk subuk rastlantilar sonucu 31 mayıs new york grand prixinde 9.72 ile 100 metre dunya rekoru kirdigi sirada ben bu adamin jamaika trelawney'deki koyunde genis ailesiyle beraber rekoru kirisini izlemekte idim.

    efendim soyle ki, doktora tezinde ne diski yenecegine dair karar vermek icin potansiyel alan arastirma mekanina (jamaika-trelawny) 1 aylik bir pilot calisma ziyaretinde bulunulur. bir odasini benim gibi disarlikli varliklara kiraya vermek suretiyle biraz amerikan dolari yemeye and icmis bir teyzemizin evine yerlesilir, ortam koy mu koy, tarla mi tarla, horozlar sadece sabah degil gunun her vakti otmekte...

    neysem efendim, bu teyzemizin jamaika kirsalinda tipik oldugu uzere 100 metrede bir konuslanmis "shop" tabir ettikleri ama iceri girip bir tek rom sallayabilecegin, bir red stripe attirabilecegin bir marketi de bulunmakta. ben gun ve sicak ortasi bu markette pinekleyip bira icmekte iken, gelene gecene "what a gwan" diye bagirip hal hatir sormakta iken, yaninda kaldigim teyzenin kardesi duser mekana. aa turkmusun cok enteresan neresi ki o filan tadi artik rutine oturmus diyalogdan sag salim ciktiktan sonra, abi bana spor sevip sevmedigimi, usain bolt'u taniyip tanimadigimi sorar. uzatmayayim ben tanimiyorum adami, abinin bolt'un babasi, yaninda kaldigim teyzenin de halasi oldugu, ertesi gun new york'ta dunya rekoru kiracagi filan anlatilir bana.

    bu arada ufak bir parantez acayim, hakikaten herkes olayi bana oyle lanse etti: bizim oglan da yarin dunya rekoru kiracak gel sen de bak televizyona bizlen seklinde bir durum belirdi ortamda...ben de kendimce dalga geciyorum, elemana bir gun evvelden dunya rekoru kirdirdi herifler eki eki diye.

    neyse efendim, oturdum ben bunlarla koy evinde, yigen, kuzen, baci teyze coccuuu hala coccuuu allah ne verdiyse herkes adamin akrabasi zaten ortamda, bagira cagira hepsiyle kol kola gire gire yarisin baslamasini beklemeye.

    nesini uzatayim arkadasim adam 9.72'de mundar etti yarisi zaten. butun gun heyecani surdu adam zink diye kosup kirdi rekoru. ben zipliyorum atliyorum tuttugumu opuyorum sariliyorum filan goren de naim suleymanoglu dunyalarin gozu onunde dunyalari kaldiridi sanacak (kusura bakmayin bizim yas biraz kemale erdi aklima ilk gelen ornek budur).

    netice itibari ile bu adamin kendisi disinda trelawny'de kimi taniyosa herkesle tanistim ben, aileden sayilirim artik. bu arada alan arastirmasini bomba ettik o ayri...

  • azlik icinde coklugu anlatan sanatci. hic bilmedigim japon kulturunun bile nasil aslinda bana yakin oldugunu hatirlatmis usta ve zaman tanimaz sanat adami!

  • tam turkce karsiligi olmayan bir kelimedir. kaytarmak, savsaklamak dusunulebilir ama bunlarda biraz gonlu genis, biraz keyfi bir durum vardir, haytaliktan yapilir. procrastinationda ise tami tamina bir "ikinma" durumu sozkonusudur. yapmak istersiniz, vallahi o isi bitirip rahatlayacaginiz anin hayalleriyle yasarsiniz ama baslayamazsiniz, basladiginizda devam edemezsiniz. sonra bunun suclulugunu da ta iliklerinizde hissedersiniz.
    bu lafin tam turkce karsiligini bilen varsa soylesin, opup basima koyar seve seve de kullanirim. ama tdk veya sozluk bunyesindeki temsilcileri bu kelimeyi ilan edene kadar ingilizce idare edecegim, evet.

  • 2 üst katımda komşular var. çocuklar o kadar çok koşuyor ki bina komple sallanıyor. bir üst kat komşum, köpek aldı ve ev ahalisinden birisinin temizlik takıntısı var. günde 3 defa süpürge açılıyor. köpek sabaha karşı havlıyor. tüm apartmanda yankılanıyor. 2 alt komşum, havlama sizden mi geliyor diye geldi üst kata yönlendirdim. kaç defa dedim. saldırmamak için kendimi zor tutuyorum. sinir stres hastası yaptılar. elim ayağım titriyor artık. günlük hayat gürültüsü bile evde büyüyor. çünkü ben gürültü yapmıyorum. evden çalışıyorum. şu anda ev de değiştiremiyorum ki değiştirsem ne kadar fayda edecek. taharet musluğu sesi duyuyorum ya taharet musluğu! be hayvan oğlu havyan lan bu evi 3 cm perde betonla mı yaptın be itin evladı!? evde yürürsen davulun içindeymiş gibi ev sallanıyor. yeni bina. ne yapacağım bilmiyorum. kafayı yiyeceğim. bunun bir yönetmeliği, bir şeyi yok mu? tüm türkiye'yi adamlar bu şekilde inşa etti. kaçış yok. müstakil evi olan semtler ya çok fakir ya çok zengin. nasıl olacak?

    ya kardeşim normal ülkelerde, eğitimli insanlar sınıf atlıyor, kendi sınıflarındaki insanlarla mutlu mesut yaşıyor. parayı bu mağara itleri buldu. şimdi paraları ile kafamızı s*kiyorlar. bize kakaladıkları leş evlerde bizi yaşamaya mahkum ediyorlar. aynı kendi inşa ettikleri bu ucubeler ülkesindeki gibi. her alanda gerileme yaşanır mı be her alanda!! bu işler yurt dışında nasıl oluyor kardeşim? insanlar bir arada nasıl yaşıyor. en rahat olması gereken yer, senin cehennemin oluyor. daha da çok evlere kapanmak durumunda kaldığımız şu günler katlanılmaz halde.

    edit: imla

  • amk yellozları; hem bizim gibileri adam yerine koymayıp aşağılayacaksınız hem de arabesk müziğimizi kullanıp köşeyi döneceksiniz. yıkıklığımızı sömürmeyi bırakın lan şıllıklar. sizin de, size sanatçı diyen popüler kültür mantarlarının da allah belasını versin.

    arkaya bir kemancı, bir klarnetçi koy; çeştır koltuğa yayıl; eskiciden bulduğun salaş şeyleri giy; daya arabeski gitsin. hayatı, sokağı, bilmeyen yeni yetmeler de 'vay be ne kadar da derin' diyerek zengin etsin sizi.

    oto kaportacıyı insan yerine koymayıp müziğini çalmaya utanmıyor musunuz lan hiç ? gidin hedonist yaşam tarzınızı yansıtan müzikler yapın, yapabilecek kapasite ve birikim varsa sizde tabii. arabeski rahat bırakın hırsızlar !