hesabın var mı? giriş yap

  • küçükken maddi sıkıntılar sebebiyle evden dışarıya iş yapıp üç beş kuruş kazanırdık, bütün aile akşam yemeğinden sonra oturup harıl harıl malı yetiştirmeye çalışırdık, vidalar ve başka parçaları birbirine geçirip ucunu somunla sıkıştırıyorduk sonra onlar bitince boyuna göre kolilere yerleştiriyorduk, bir akşam mallar bitti, babam kolileri apartmanın girişine taşıyacak, babamın bacağından siyatik vardı o yıllar, canı çok yanıyordu, merdivenlerde kolinin biri altından patladı, bütün vidalar şangır şungur merdivenlere saçıldı, canım babacığım o yorgunluk, stres ve çocuklarının, eşinin yapmasını hiçte yapmasını istemediği bişeyin verdiği çaresizlik ve üzgünlükle merdivenlerde kahrolmuştu, o an dünyanın en mutsuz insanıydım, babamın bu kadar üzülmesi, yüzündeki çaresizlik beni kahretmişti. babam üzülmesin diye o an ağlamamıştım ama hıçkıra hıçkıra ağlamak istemiştim.

    o hallerin üstünden çokta uzun olmayan bir süre sonra babam kanserden vefat etti. şimdi çok şükür kendimize ait bir evimiz var, bu ay faturaları nasıl ödeyeceğiz diye strese girmiyoruz. akşamları yorgun argın işten gelip, bizi sevip, sarmalayan bir babamız yok, sonsuza kadar akşamları evde vida somunlayıp, 35 katlı bir apartmanda o kolileri ben taşısam keşke, gerçek garibanlık parasızlık mı babasızlık mı, elbette küçük bir çocuğun babasız kalması.

  • -ne okuyorsun?
    +moleküler biyoloji ve genetik
    -bana bi brad pitt klonlar mıssın?
    +yapabilsem kendime bi angelina jolie klonlarım.

    ekleme.

    şunu da gerçekten yaşadım.

    izmirde halamlardan eve dönüyorum. bi eshot otobüsüne atladım. şöfore iyi akşamlar dedikten sonra geç şu yakın koltuğa otur muhabbet edecek kimse yok dedi. peki deyip hemen kapının yanındaki koltuğa geçtim.

    -öğrenci misin ?
    +yok mezunum. yeni iş buldum. bi dahaki ay çalışıyor olacam inşallah.
    -ne mezunusun?
    +moleküler biyoloji ve genetik.
    -ha sen bilirsin o zaman, söylesene çocuğunun erkek ya da kız olması için ne yapman lazım çiftleşme anında?
    +dölleyen sperme bağlı. birşey yapamazsın.
    -allah'ın işi demek.
    +yani öyle de denebilir.
    -ama tüp bebekte seçebiliyorlar spermi değil mi? bi makine var. oraya koyuyolar, x ve y kromozomu taşıyan spermleri ayırıyor.

    dumura uğramıştım bunu duyunca. vay amk adam flow cytometry i (ya da diğer adıyla fluorescence activated cell sorting) biliyor lan. benim 3. sınıfta öğrendiğim tekniği.

    +valla abi aynen öyle.

    edit: sperm ayrımı yapılmıyor diye mesaj atanlar oldu, buyrun https://en.wikipedia.org/…iki/sperm_sorting#methods

  • kafayı bir yere çarpınca ya da kafaya bir şey düşünce kafanın etrafında kuşlar dönmeye başlar ve kuş sesleri yankılanmaya başlar, yüzde mutlu bir ifade oluşur..

  • akademisyenim. hani ülkenin yine en azından ekonomik açıdan şanslı kesiminden sayılıyorum. 7500 lira maaş alıyorum. yani başımdaki belek’te bir maaşımla 3 gün tatil yapamıyorum. elin ingiliz’i 5000 km öteden gelip 2 ay ülkemin sefasını sürüyor. söyleyeceklerim bu kadar.

  • klasik ve kült olmuş filmlere netflix 'den daha fazla yer verdiği için bu platformu daha çok seviyorum.

    pazar günü, yağmurlu bir hava, zaten cafeleri de boykot ediyoruz. klasikler arasından seçtiğim her biri farklı türlerde 5 film evde iyi gider.

    wargames
    1983 yapımı. türü bilimkurgu
    başrollerde matthew broderick ve ally sheedy var. genç bir bilgisayar korsanının, yanlışlıkla nükleer savaşa yol açabilecek bir süper bilgisayara erişmesi ve dünyayı felakete sürüklemesini anlatıyor.

    film, hükümetin bilgisayar sistemlerinin güvenliğini artırmak için gerçekten adım atmasına yol açtı. filmin yayınlanmasından sonra, abd kongresi, ulusal güvenlik idaresi'nin (nsa) bilgisayar sistemlerinin güvenliğini artırmak için çeşitli yasal düzenlemeleri kabul etti.
    imdb notu: 7.1

    blow out
    1981 yapımı. türü gerilim
    brian de palma'nın yönettiği ve başrollerinde john travolta ile nancy allen. travolta, ses efektleri sanatçısı olan bir adamı canlandırıyor. bir gece, araba kazası sesi kaydederken, bir suikast girişimini yakalar ve olayın ardındaki gizemi çözmeye çalışırken bir komploya düşer.

    brian de palma, michelangelo antonioni'nin 1966 yapımı "blow-up" adlı filminden esinlenmiştir.
    imdb notu: 7.4

    the long goodbye
    1973 yapımı. türü neo-noir.
    robert altman tarafından yönetilen film, raymond chandler'ın aynı adlı romanından uyarlanmış. başrolde, philip marlowe'u canlandıran elliott gould oynuyor. film, marlowe'un bir arkadaşını aramak için los angeles'taki yeraltı dünyasında dolaşmasını ve karşılaştığı çeşitli karakterlerle etkileşimlerini konu alır.

    geleneksel olarak ciddi ve sert karakterize edilen philip marlowe'un karakterini, elliott gould'un canlandırdığı daha rahat ve mizahi bir tarzda yeniden icra etmesiyle dikkat çeker. bu, o dönemde marlowe karakterinin alışılmadık bir yorumu olarak kabul edildi ve bazı eleştirmenler tarafından tartışıldı.
    imdb notu: 7.5

    ıt's a mad mad mad mad world
    1963 yapımı. türü komedi.
    yönetmeni stanley kramer . film, büyük bir mirasın saklı olduğu yerin bulunması için bir grup insanın çılgınca bir yarışa girmesini konu alır. oyuncu kadrosunda spencer tracy, milton berle, ethel merman, mickey rooney, sid caesar, buddy hackett ve jonathan winters gibi dönemin ünlü komedyenleri var. film, uzun süresi, geniş oyuncu kadrosu ve komedi sahneleriyle biliniyor. kült film.
    imdb notu: 7.5

    the manchurian candidate
    1962 yapımı. türü dram.
    john frankenheimer'ın yönettiği ve richard condon'ın aynı adlı romanından uyarlanmış. kore savaşı sırasında esir alınan ve beyin yıkanarak düşman bir ajan haline getirilen bir amerikalı askerin hikayesini konu alıyor. askerin annesi ve birkaç diğer kişi, askerin komplo kurmaya ve düşman ajanlarca kontrol edilmeye devam ettiğini keşfeder. soğuk savaş döneminin politik gerilimini ve paranoya atmosferini ustaca işler ve sıkı bir kurgusu var.

    1962'de çıkmasına rağmen, 1963 yılında john f. kennedy suikastı nedeniyle abd'deki gösterimlerinden kaldırıldı. film, suikastla benzerlikler içerdiği düşünülerek halkın duyarlılığını göz önünde bulundurularak geri çekildi. bu olay, filmin zamanında ne kadar tartışmalı ve etkileyici olduğunu gösterir.
    imdb notu: 7.9

    debe bonusu:

    the purple rose of cairo
    1985 yapımı. türü romantik komedi
    woody allen filmi. bu adamın bir tane mi kötü filmi olmaz. 1930'ların amerika'sında yaşayan bir kadının, favori filminin kahramanıyla gerçek hayatta karşılaşmasıyla birlikte gelişen olayları anlatıyor. mia farrow, jeff daniels oynuyor. gerçeklik ile hayal dünyası arasındaki çatışmayı ve romantizmi çok iyi anlatmış.

  • bugün insan kaynaklarından aşağıdaki mail geldi ve bu başlığı gördüm.

    --- spoiler ---
    sevgili martin,

    2020 yılının şubat ayından beri tatil yapmadığını (yıllık izne çıkmadığını) gördük, her şey yolunda mı? izne çıkmaman iş yoğunluğu ile ilgili bir durumsa bunu konuşabiliriz.

    iyi günler dileriz,
    ik müdürün agnieszka
    --- spoiler ---

    5 yıl önce türkiye'de yaşarken cuma gününe denk gelen 1 mayısı birleştirip, üzerine 1 hafta tatil yapmak istediğimde (5 iş günü), yarı-kurumsal bir firmada mobbing gördüğüm müdürüm tatilin biraz uzun olmayacak mı, en azından bilgisayarını yanına al, bir gün çalış demişti (tatil için yurtdışına gideceğimi biliyordu).

  • batakta çiz. futbolda alllaaahııım goool. basketbolda yok artık lebron james.

    bir düşünsene... ölsen cenazene gelecek çelenkler yüzünden türkiye çöl olur amk.

    su istesen tsunami çıkar. acıktım desen avrupalıya yiyecek havyar kalmaz. yoruldum desen tüm masaj tekniklerinin anavatanı uzak doğudan türkiye'ye taşınır.

    neyse...

    abi poğaçanın biri kaşarlı olacaktı.