hesabın var mı? giriş yap

  • bu cümleyi kuranların azalarak bitmesini beklemek.

    tek bir başlıkta, türk olmak aşağılanmış, kız olmak aşağılanmış, en büyük beklentisi diyerek, en büyüğünün bile kimbilir ne saçma bir şey olacağı vurgusu yapılmış.

    bizi kendi halimize bırakın, sizden tek beklentimiz bu. tek beklentimiz, bir türk kızı olarak, daha doğrusu bir türk kadını olarak, adaletli bir ortamda yaşayabilmek. sokakta, çalışma hayatında, özel hayatımızda abuk sabuk engeller olmadan yaşayabilmek. insan olarak görülebilmek.

    kalanını biz hallederiz.

  • bu nasıl tikky bir baraj ismidir dedim duyduğumda, önce bağdat caddesine yaptılar sandım.

  • 7 aralık 1988 tarihinde ermenistan’ın spitak bölgesinde yaşanan, richter ölçülüğüne göre merkez üssünde 10 büyüklüğünde meydan gelen deprem. yaklaşık 1 milyon nüfusu olan ermenistan’ın %40’ını etkileyip 3 bin kilometre karesi kapsamış ve afet bölgesinde 21 şehir ve ilçe, 342 köy hasar görmüş. bunun sonucunda yaklaşık 500 bin kişi evsiz kalmış. bu depremin bir özeliği de deprem sonrası normal yaşama dönüş için destek vermeyi öneren yabancı yardım ekiplerinin ülkeye girmelerine izin verilmesi yani sovyetler birliği tarihinde kurtarma çalışmalar yabancı ülke ekiplerinin ilk kez katılması anlamına gelmesiydi o sırda başka bir ülkde bulunan gorbachev de gezisini yarıda keserek depremin etkilendiği ermenistan’a geldi.

    spitak depremi yüzünden hayatını kaybeden ermenilerin anısına yakın geçmişte vefat eden ermeni kökenli fransız sanatçı charles aznavour yazdığı ''senin için ermenistan'' şarkısını 87 fransız şarkıcıyı bir araya getirerek birlikte şarkıyı söylemiştir.
    senin için ermenistan

    depremden etkilenlere yardım amacıyla rock müziğin önde gelen isimleri tarafından rock aid armenia albümü çıkarılmıştır. pink floyd, queen, rush, deep purple, black sabbath, yes, ıron maiden vs aralarında bulunduğu şampiyon ligi gibi ekip. özelikle smoke on the water efsane olmuş.
    smoke on the water

  • tüm zamanların en güzel rap albümlerinden biri. açılış şarkısının* girişindeki "bring the motherfucking rockers" sözleri, bunun rock müziğe karşı olan bir yapıt olduğu düşüncesini doğurabilir, ancak "enter the wu-tang (36 chambers)" rap'ten nefret eden diehard rockseverlerin bile kolayca benimseyebileceği derecede sert, 'rock' ve başarılı bir albümdür. şu muhteşem şarkılardan oluşur:

    1. bring da ruckus
    2. shame on a nigga
    3. clan in da front
    4. wu-tang: 7th chamber
    5. can it all be so simple
    6. da mystery of chessboxin'
    7. wu-tang clan ain't nuthing ta f' wit
    8. c.r.e.a.m.
    9. method man
    10. protect ya neck
    11. tearz
    12. wu-tang: 7th chamber - part 2

  • 35 yaşındayım ve şimdiye kadar güneş gözlüğü bile kullanmamış bir insan olarak ormanda 10 kaplan gücünde görüyorum. hiç kıskanmaya gerek yok, herkesin bir defosu vardır.

    geçen çarşamba uyandığımda sol kulağım tıkanmıştı, grip olduğumu sandım. perşembe günü tıkanıklığa çınlama ve uğultu eşlik ediyordu, su kaçtı zannedip çıkarmaya uğraştım. cuma günü sol kulağımdan kendi sesimi bile duyamadığımı fark edince hastaneye koştum. ani işitme kaybı adında bir hastalık geçiriyorum. kortizon, hiperbarik oksijen tedavisi, odyometri sonuçları, dengesizlik, halsizlik, baş dönmesi...

    bir günde sağır oldum. düzelir miyim? kimse bilmiyor.

    her gün 15-20 kişi ile beraber denizaltı görünümlü basınçlı bir odada, 2 saat boyunca oksijen maskesiyle oturup kulaklarımdaki basıncı eşitlemeye çalışıyorum. kemik hastaları da var, işitme yerine bir sabah kalkıp gözlerinin görmediğini fark edenler de, beyin tümörü nedeniyle tedaviye girenler de...

    bence gözlük havalı bir şey, işitme cihazı pek o kadar değil.

  • bitmeyen fıkra

    patron, sekreterine talimat verir:
    - bir haftalığına iş için yurt dışına çıkacağız. ona göre hazırlan...
    sekreter kocasını arar :
    -patronla bir haftalığına yurt dışına çıkacağız. sen başının çaresine
    bakarsın artık...
    kocası sevgilisini arar:
    -karım bir haftalığına yok. bu haftayı beraber geçirelim.
    sevgili, özel ders verdiği minik çocuğu arar :
    -bu hafta sana ders veremeyeceğim. gelmene gerek yok.
    minik çocuk dedesini arar :
    - dedeciğim, bu hafta dersim yok. öğretmenim yok. bu haftayı beraber geçirelim.

    dede (1.bölümdeki patrondur) sekreterini arar:
    -bu haftayı torunumla geçireceğim. gezimiz iptal oldu. gidemeyeceğiz...
    sekreter kocasını arar:
    -gezimiz iptal oldu. gidemeyeceğiz!
    koca sevgilisini arar:
    -bu hafta beraber olamayacağız. karımın gezisi iptal oldu.
    sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar:
    -bu hafta sana ders verebileceğim. işlerim iptal oldu.
    minik çocuk, dedesini arar :
    -dedeciğim, öğretmenimin işleri iptal oldu. bu hafta beraber
    olamayacağız. çok üzgünüm!
    dede sekreterini arar:
    -merak etme! bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz.

    debe editi: bir çok mesaj aldım. ilginize teşekkür ederim. fıkraların devamı gelecek... :)

    edit: bu fıkra mükerrerdir...