ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk dizilerinden nefret etme nedenleri
-
tecavüz, kabadayılık, ölüm, ağalık sistemi, aldatma, köşkler, kalp krizi gibi her türlü depresif, aşağılayıcı ve özenti konulardan bıkılmaması; nadiren de olsa üretilen eğlenceli dizilerin yayından kısa sürede kaldırılmasının (bkz: üsküdar'a giderken/#24863008) getirdiği nedenlerdir.
senaryo: yoktur, romanlardan alıntılar, yurtdışındaki dizilerden çalmalar ya da yarım yamalak tarih vardır.
kurgu: dizinin iki saat sürmesi için gereken her şeydir. en basit sahnelerin bile dakikalarca sürmesi eklenince çekilmez oluyor. adam kadına onu sevdiğini söyleyecek;yaklaşıyor, bakışıyorlar, sarılıyor, bidaha bakışıyorlar, elini tutuyor, bidaha bakışıyorlar, "ayşe" diyor, ellerine bakıyor, bidaha bakışıyorlar, gözlerini kapatıyor veeeeeeeeeeeeeee reklam giriyor ^^ neyse 20 dk reklam sürüyor, sarıldığı sahneden başlıyor dizi. bidaha bakışmalar falannnnnnn kapı açılıyor!!! kızın eski sevgilisiiii!!! buna tecavüz etmiş. sonra bütün paralarını alıp bırakmışşş!!!!! ondan çocuğu olmuş ama adamın haberi yokkkk!!!
allah hepinizi belanızı versin ne diyim..
görsellik: sahip olduğumuz görsel teknoloji kıyafetten ve köşklerden ibaret.
(bkz: küçük sırlar vs gossip girl)
(bkz: arka sokaklar vs csi ny)
(bkz: umutsuz ev kadınları vs desperate housewives)
ps: istisnalar hariçtir: süper baba, işler güçler, üsküdar'a giderken
16 mart 2020 umrecilerin kaçma girişimi
-
bu kadar zeki ve gerizekalı insanın bir araya geldiği toplum zor bulunur. tam bir mozaik amk.
cuma namazından kaçar gibi çıkan topluluk
-
her cuma ibretle seyrettiğim insan topluluğudur. cumaya gitmesem "içerde ne yaptılar da bunlara böyle birbirlerini ezercesine dışarı kaçıyorlar" diyeceğim. ama içerde bir şey yaptıkları yok, biliyorum. adamın biri hutbeye çıkıyor, önce sadece ben ve benim gibi arapça bilenlerin anladığı bir metin okuyor. sonra da birileri tarafından (diyanet oluyor bu birileri) eline tutuşturulan kupkuru bir metni okuyor. iki rekat da namaz kılınıyor hepsi bu. peki bu adamlar neden imam selam verir vermez yardım kuyruğunda birbirini ezenler gibi davranıyor? bizim milleti bilmeyen birisi olsa "adamlar bir saniyeyi boşa harcamamak için işlerine koşuyor" diyecek ama değil. nedir bu acele arkadaş, nereye yetişeceksin? o namaz hep birlikte senkronize olarak eğilip kalkabiliyor musunuz bakalım diye farz kılınmadı ki. cuma demek toplanma günü demek, bir araya gelip birbirinizin halinden haberdar olun diye farz kılındı o namaz. salat demek dayanışma demek.
bir cuma günü camiden çıkan müslümanlara bakın ne durumda olduklarını anlarsınız, başka bir şeye ihtiyaç yok. cumadan çıkınca yedikleri naneleri saymıyorum daha.
yıllar sonra editi: akp kongresi gibi hutbeleri sebebiyle cuma namazlarını çoktan bıraktım. 3 yıldır gitmiyorum.
son edit: agnostisizm durağında biraz oyalanıp hayatın anlamını arıyorum. dinin kültürü, psikolojisi, sosyolojisi, felsefesi ve tarihi dışında hiçbir şey gündemim ve ilgimde değil artık. gavur oldum ben, bazılarının anlayacağı dilde.
25 aralık 2014 huqqa rezaleti
-
ben böyle damsız girilmez muhabbetine maruz kaldığımda genelde mekandan uzaklaşıp bir kaç dakika sonra polisi arayıp içeride uyuşturucu kullanıldığını söylüyorum baskın yapıyorlar mıdır bilemem gidip izlemedim
50 kiloluk bavulu taşımaya çalışan 45 kiloluk kız
-
- yok sapik sanacak, yok abazan sanacak, yok sarkiyorum sanacak hic kasmam direk..
''hele cekil kenara bacim''...
diyerek musaade bile istemeden kaparim elinden..
onun saskin ve minnettar bakislari uzerimde, karizmam tavan yapmis, magrur ve asil bir sovalye edasi ile tasirim..
- ayyy.. cok sag oluuunnn.. size zahmet oldu..
dediginde..
tozlu yollarin cilekes dolmus soforu edasi ile yine ayni karizmam ve hafif kistigim gozlerim, yuzume inen magrur bir gulumseme ile..
eyvallah bacim.. der giderim..
12 yıl sonra gelen elit..
artık pembe günler çok geride kaldı.
ülkemi öyle bir hale soktular ki, bırak bir kadının çantasına, bavuluna yardım etmeye otobüste yer verirken bile çekinir oldum.
yanlış anlaşılma olmasın kadınları suçlamıyorum bu konuda.
her ay onlarca kadının öldürüldüğü, şiddet gördüğü, çocukların gelin edildiği, sadece kız değil erkek çocuklarına bile tecavüz edildiği ve kimsenin hesap vermediği bir ülke oldu burası.
hadi bizi boş ver de geleceğimize yazık oldu.
paranızı, hayatınızı, çalabilirler çalışırsın yerine para koyarsın. uğraşırsın yeni bir hayat kurarsın.
ama bizim umutlarımızı, gülümsememizi çaldılar.
paranoyak ettiler hepimizi.
her şeyi affedin ama umutlarınızı, gülümsemenizi çalanları asla affetmeyin.
tenisçi dirseği
-
tenisle hiçbir alakam olmadığı halde sol dirseğimdeki ağrı sebebiyle doktora gittiğimde varlığını öğrendiğim tendom rahatsızlığı. 2 yıl önce tanıştım kendisiyle. dirseğimden bileğime kadar uzayan ağrıya, karıncalanmaya, elimde hareket kısıtlılığına ve kahve fincanı gibi en hafif şeyleri kaldırırken bile canımın acımasına sebep oluyordu. uzun süren özenli kullanım ve jel tedavisinden sonra, kısa süreliğine de olsa geçti ve kahramanlık yapıp, misafirimin çantalarını taşıma ısrarım ve nedense bunu inatla sol kolumla yapmam üzerine, şu sıralar kendisiyle yeniden haşır neşirim. klavyeye dokunurken parmaklarım, sol taraftan karıncalanmaya başlıyor ve tabi ki sürekli devam eden, kolumu açıp kapamayı engelleyen bir ağrı. kısacası, dikkat edilmediği sürece, hortlamaya hazır bekliyor bu saçma rahatsızlık.
ışık hızıyla seyahat eden astronotun maaşı
-
arkadaşım adam 20 yıl sonra döndüğünde belki sevdiği yakınlarını kaybetmiş olucak ve sevdiklerinden 20 yıl uzakta kalmış olucak.sevdikleri dicek ki gittin 20 yıl gelmedin biz ne yedik ne içtik haberin var mı senin ha var mı dicekler. belki eşi menepoza girmiş olucak. çocuk yapamıcaklar bir daha. adam 20 yıl sonranın dünyasına adapte olamıcak. belki döndüğünde ülkesini ve evini bile yerinde bulamıcak. şimdi bu adama 24 saatti diye çift vardiyadan hesaplayıp günlük yövmiye mi verilsin. bence en azından bir kaç maaş ikramiye full akbil ve yemek ticketini da hakkediyor.
bir erkek ile kadın arasında yaşanacak en güzel an
-
sarılmak, sarılırken koklamak. derin derin içine çekmek kokusunu. ne müthiştir.
not: erkeğim, ibneliğin lüzumu yok.
esra özcan'ı destekliyoruz kampanyası
-
esra sen misin?
13 eylül 2022 netflix türkiye zammı
-
amazon prime'a helal olsun deyip geçiyorum...