hesabın var mı? giriş yap

  • yıllar önce cumaya gitmeyi bu yüzden bırakmıştım. 10 kasım gününe denk gelen bir cuma namazında mustafa kemal'in adını anmamışlardı.
    o gün camiye gitmeyi bıraktım. sonrasında da zaten dinden çıktım.

    iyi ki çıkmışım.

    siyasal islam bazen hayırlı şeylere vesile olabiliyor.
    çizginizi çekin de kimin ne mal olduğunu anlayalım.

    ayrıca ali erbaş kim amk ?
    adını üç beş yakını dışında kimse anmayacak.

  • kız "fotoğrafın var mı seni görmüşümdür" demiş. erkeği beğenseydi ya da erkek lüks bir arabada, yatta fotoğraf atsaydı ifşalanmayacaktı. madem ifşalayacaksın neden fotoğraf istiyorsun? baştan engelle geç. bu ifşa olayı çok saçma bir hal aldı. açık hesaplardan binlerce fotoğraf paylaşıyorlar birisi beğendiğini söyleyince ifşa ediyorlar.

  • fahiş fiyatlara kızıp , kalkarken ''ben gidip bir piyango bileti alayım; çıkarsa gelirim'' demiştim bir kere. ''peki abi'' dedi garson arkadaş.

  • taşak geçmeyi çok seviyoruz da yüz küsür entry içerisinde sadece burada değinilmiş olması (bkz: #6558694) beni üzdü açıkçası. bilmeyip de sormaya utananlara açıklık getirmek isterim.

    3 silahşörler bir kitap değil bir seridir, efendim. 17yy.'da geçer ve dartanyan'nın (d'artagnan şeklinde yazılır aslında, fransızca bilmediğimden dö mü de mi nası okunur bilmem) evden ayrılıp kraliyet silahşörlerine katılmasını anlatır. kaldı ki bu silahşörler aslında 3 tane falan değildir. 3 kişi mi koruyacak koskoca fransız kralını? dartanyan olmadan önce de bunlar silahşördü. özellikleri en ünlü silahşörler olmaları ve aralarındaki arkadaşlık bağının inanılmaz olmasıydı. (birmimiz hepimiz, hepimiz birimiz için geyiği...). hikayeyi de çizgi filmlerden bilmeyen yoktur. yok efendim işte ingiltere prensi midir kralı mıdır neyse onunla, fransa kraliçesi aşıktır. birbirlerine hediye yollarlar falan. bu kardinal'de bu aşkı ortaya çıkartmaya çalışmak için türlü dalaverelere girer. dartanyanın önderliğinde iyiler kazanır.

    sonra bütün silahşörler biryerlere dağılırlar.

    hikayenin başında zaten öyle kanka falan da değildir dartanyan. atos'la bildiğin kavga ederler ve düello ederken, kardinalin adamları (kısaca kötüler) bunları hapse atmaya kalkar. bunlar birleşip kardinalin adamlarını bir güzel yerler ve dartanyan 3 sillahşörlerin saygısını kazanır.

    her zaman 3 silahşörlerdir.

    serinin devamında (hani filmi de vardır the man in the iron mask` diye.) orada bir araya geldiklerinde 4 silahşörler diye anılırlar. (3 silahşörlerden 20 yıl sonra geçer bu hikaye).

  • maraba televole

    işte en büyük kâbusumuz. toplumsal cinnet sebebimiz. maradona'nın çok az sevimli versiyonunu mu istersiniz, levent kırca'nın biraz önce sarhoş taklidi yapmış gibi duran versiyonunu mu?

    ağzı olan konuşuyor

    bir reklam sloganıydı. özellikle siyaset tartışmalarının, kahvehane, berber sohbetlerinin değişilmez söz öbeği oldu. konuşmayı tekeline almak isteyen, kimseleri beğenmeyenlerce benimsendi.

    kıl oldum abi

    tarkan'ın 'kıl oldum' şarkısına ait olan bu replik de geçmiş zamanda bir evlat gibi sahiplenildi. unutulmasına en sevindiğimiz kalıplardandır kendisi.

    halt dummkopf

    işte 'bizimkiler' dizisinin en meşhur repliği. almanya'dan gelmiş olan davut usta birazcık sapık olan oğlu halis merdivenleri ikişer çıktığında bile ona almanca 'dur, aptal' anlamına gelen bu sözü söylüyordu.

    alo ne koyim

    aslı 'alo ne okuyayım' şeklinde ve mustafa keser tarafından telefonla cani: yayına katılan izleyicilere sorulmaktaydı. ancak zamanla okuyayım, koyayım oldu. bu söz özellikletekstil esnafı arasında popüler oldu.

  • manyak mısınız olm siz?
    hasta mısınız?
    takacak şey bulamadınız, buna mı taktınız?

    meclis başkanınız 5 tane koruma aracına 2.5 milyon veriyor, onu da senin ve benim cebimden çıkan paradan veriyor, buna laf edeceğinize, anasının ak sütü gibi helal kazancından 17bin liralık bebek arabası alan adama mı çatıyorsunuz?
    ruh hastası mısınız lan siz?

    cebinizdeki parayı lüpletene ses çıkarmayı öğrenip siz de o 17bin liralık bebek arabasından alabilecek hale gelseniz daha iyi olmaz mı? illa başkasının ayağından çekip çukura batırmak zorunda mısınız?

    herhangi bir bebek ürünü mağazasına gidip, bebek arabası nedir, kaç paradan başlar onu bile kontrol etmemişsiniz. bir akşam herhangi bir avm'ye gidip insanlar bebekleri için ne kullanıyor bakmamışsınız.

    evet, 199 liraya da bebek arabası var, ama sen tırnaklarını yeme diye 199 liralık arabadan almak zorunda mı tarkan? sana ne ulan? sa-na-ne?

    eğer ki tarkan'ın 17bin liraya bebek arabası ile derdin var ise; erik kafası yazmışsın ama oraya başka bir şeyin kafasını yazman lazım.

    edit: beşik ile bebek arabasının farkını da bilmiyor eşek herif.