ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kasti hakem hatası görürsem takımı sahadan çekerim
-
hakemi baskı altına almaya çalışan bir kişinin ifadesi.
açık sözlü olun ve aynı lafı aziz yıldırım söylemiş gibi yorumlar yapın şimdi hadi.
6 mayıs 2019 abdullah öcalan açıklamaları
-
amk ibnesi kesin, "imamoğlu kazandı, zafer kardeş halkların oldu" bilmem ne diye zırvalayacak, akabinde ysk seçim yenileme kararı alacak, akp'de seçimlere kadar bu ibnenin söylemleri üzerinden siyaset yapacak.
hep aynı tiyatro amk yeter artık.
gençliğimde hayalini kurduğum yaşam bu değildi
-
"çocukluğumda hayalini kurduğum gençlik bu değildi." diye değiştirmek istediğim cümle. şu gnctrkcll, vodafone özgür genç reklamlarındaki gençler gibi embesil olmak istiyodum aslında. başka çeşit bi embesil oldum. nasip...
bir köpeğin terk edilme anı
-
sokakta çöp karıştıran dalmaçyalıları, husk'yleri, terier'leri görünce içimi bir hüzün kaplıyor...
sokak köpeği doğuştan "alfa". çöpten yemeye alışmış. çomar doğmuş, çomar ölecek. işini biliyor, fırsatçı, uyanık, açgözlü. hayatında hiç sevgi görmemiş, onun için kendinden başkasını sevmiyor.
ama sen asil bir köpeksin, kuru mamalarla beslenmişsin, yıkanmışsın, bakılmışsın, sevilmiş, şımartılmışsın. sonra birden bire sokakta tek başına bırakılmış, "başının çaresine bak" denmişsin.
allah hiçbir canlıyı gördüğünden geri koymasın... çok zor çok...
türklere sorulan salak sorular
-
bir alman*, bir isviçreli*, bir türk* konuşmaktadırlar. daha öncesinden alman kızın bir sürü saçma sorusuna muhatap olunmuştur.yeniden başlar:
a: sizde erkekler dört kadınla evlenebiliyorlarmış, doğru mu?
t: ` :yine mi `evet, evlenebiliyorlar
a: gerçekten mi? peki araplardan farklıydınız hani?
t:evet farklıyız, bizde kadınlar da dört erkekle evlenebiliyorlar
a:nasıl yani?
t: bak babamın 4 eşi var biri öz annem, annemin 4 eşi var biri öz babam, diğerleri üvey
anne ve babalarım ama aslını söylemek gerekirse üvey anne ve babalarımın eşlerinden
gelen üvey anne ve babaların sayılarını ben de bilmiyorum
alman kız biraz duraksar, kafasından hesap yapmaya başlar, işin içinden çıkamaz. isviçreli ile türk yerlerdedir. sonra isviçreli kıyamaz, türk'ü bile şaşırtan açıklamayı yapar:
i: onlar evlilik yasalarını bizden aldılar, sizden çok çok önce sizin bugün sahip olduğunuz haklara sahiplerdi.
türk ve alman şok içinde kalırlar.
türkiye'nin las vegas'ı olabilecek şehir
-
ülkeye doviz girişini sağlayabilecek şahane bir fikir!
konya’da yaşanan konya’da kalır.
rusya'nın 72 ton beyaz eti geri göndermesi
-
adamların bize gönderdiği beyaz ete bak, bizim onlara gönderdiğimize bak. tabi geri gönderirler.
dresden
-
ünlü bilim kurgu yazarı kurt vonnegut 'un bombalanmasından ve arkasından gelen firestorm dan şans eseri kurtuldugu kent. vonnegut'un slaughterhouse 5 adlı kitabı yazarın bu kentte bir amerikalı savaş esiri olarak yaşadıklarını yazarın kendisini temsil eden billy pilgrim adında bir karekterin gözünden anlatır.
ercan taner
apple'ın beyaz eşya işine girmesi
-
buzdolabında buzluğa gerek yok tabi adamlar niye koysun böyle çok güzel diyenleri ortaya çıkartacak olaydır
iyi insan olmanın hiçbir işe yaramaması
-
hiç dikkat ettiniz mi? kötü insanların arada yapmış olduklar iyilikler unutulmaz ve "hep kötülük de yapabilirdi, bak iyi tarafları da varmış" denilirken salt iyi gelmiş iyi giden insan için "kötü biri olmayı da seçebilirdi" diye bir şey denilmez.
o sadece iyidir, odur onun vasfı.
iyi bir adam olur, efendi olur ama eş bulamaz. beğenilmez. beğenilse bile aldatılır. keza aynısı kadın için de geçerlidir. iyi bir kadındır, eştir ama aldatılır ihanete uğrar. iyi olmak yetmez bir yerde çünkü.
iyi birisi öldüğünde de "çok iyiydi" denilir geçilir ama bu kadardır. iyi olmak dünyanın ayarlarında varsayılan olarak atandığı için insanlar iyi değil de, kötü olduklarında fark edilirler. ve yine iyinin iyiliği zaten olması gerekenken, kötünün iyiliğine şükredilir.
hiçkimse iyi bir insan için "kötü biri olmayı da seçebilirdi ama seçmedi o hep iyi oldu" demez ama kötü bir insan buğday tanesi kadar iyilik yapsa, o iyilik yıllarca konuşulur ve dahası "özünde hep iyi birisi olduğu inancı" ile daha çok bağlanılır.
iyi insanın bir kez yaptığı kötülük, kötü birinin yaptığı bir iyilikle kıyaslanınca, kötü kazanır...
belki buna daha somut örnekler verebiliriz. örneğin bülent ecevit mütevazı kişiliğiyle bilinirdi. malda parada pulda gözü yoktu. bir tane toros arabasıyla gider gelirdi meclise. ne oldu? arasıra bu özelliğiyle hatırlanır olsa da iyi birisi olması pek de fayda getirmedi ona. belki onyıllar sonra tarih kitaplarında iki satır söz edilecektir hakkında.
oysa bir de sert görünümlü otoriter siyasetçilere bakalım. zihindeki yerleri kötüdür ama iyi bir şey yaptıklarında da "aslında özünde iyi" görüşüne iter insanları. öyle ki, insanlar, "bir gün beklemeye değecek kadar çok büyük bir iyilikleri dokunacak" beklentisiyle yaşarlar ömürlerini.
evet, görüldüğü gibi iyi olmak çok da iyi bir şey değil. iyi olun ama beklentiniz olmasın...
tanım: gerçek.
edit: yazar burada kendi iyiliğinden ve takdir görülmesinden bahsetmeyip başlıbaşına "iyi olmak" kavramını ele almıştır.
iyilik pragmatik beklentiler için yapılmaz. iyilik; tüm din kitaplarında, toplumsal normlarda, gelenek-göreneklerde insanlığın edinmesi gereken doğru bir vasfı olarak öğretilir. bu vasfa sahip olunduğunda da bu kadar kötülerin olduğu bir dünyada iyi olmak, iyi kalmak bir meziyettir ve bunu uygulayabilen kişiler aslında takdir görmelilerken böyle bir takdir yoktur. yani kimse yüceltmez iyi olan kişiyi ama sözkonusu kötü kişi olduğunda, o din kitaplarındakilerin, toplumsal normların, inanışların, adetlerin vaadettiklerinin tamamen tersinde ve üstelik büyük bir adaletsizlikle ödüllendirme sözkonusudur. bunu eleştiriyorum.
ve iyi birisi nedir? iyi birisi, kötü olabilme iradesi varken bu iradeyi kötü olmamak için kullanan kişidir.
edit: iyi olmaktan dolayı bir ödül beklemek değil, iyinin iyiliğinin sonuçlarıyla, kötünün iyiliğin sonuçları arasında adil davranılmamasıdır buradaki mesele.
edit: okuduğumuzu anlıyor muyuz?
iyi olmamak lazım, iyilikten hayır gelmiyor demiyorum. aksine iyi olunmalıdır. evren iyiler sayesinde ayaktadır. burada eleştirdiğim durum kötülere kazandırılması. kötü birinin bozuk saatin günde iki kez doğruyu göstermesi gibi yaptığı bir iyilik o kişinin tüm kötülüklerini örtmekle birlikte yüceltir. ben bunu vurguluyorum.
kötü biri yüceltilmediği sürece iyi olmaya hiçbir ödül beklemiyorum.
editler yetmeyince yeni bir entry yazmak farz oldu(bkz: #70243788)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"pazarlık olmamış, fidye de yok, operasyon zaten olmadı, geriye tek bir ihtimal kalıyor, mit rehineleri biriken bonus puanlarıyla aldı."
messi'ye giydirilen tül
-
giydirilen kıyafetin adı bisht.
evet, araplara ait yöresel kıyafettir ancak bishtleri herkes giymez.
kraliyete ait bir giysidir.
günümüzde önemli kişiler ya da düğün gibi özel günlerde damatlar tarafından da giyilir. (halkın giymesinin yasak olduğu anlamına gelmiyor elbbette.)
benim anladığım burada hilat giyme töreni olarak düşünülmüş bu eylem. yani basit bir yöresel kıyafetimizi giy bakalım değil.
görsel
not:
hilat: osmanlı döneminde, padişahların, ödüllendirmek için bir kimseye giydirdikleri çok değerli bir kumaştan yapılmış kaftan.