ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
en büyük komedyeni kemal sunal olan ülke
-
(bkz: sen gülme ulan ayı)
her şey çok güzel olacak replikleri
-
- abim ödeyecek
filmi biraderle birlikte izlediğimizde ben lise, birader ortaokul öğrencisiydi. çakal, sonra bi sardı bu lafa. ne zaman bir yerlerde yesek içsek, hemen bu repliği patlatıp çekildi aradan.
filmin üzerinden neredeyse 18 sene geçmiş, herif benden çok maaş alıyor, hala hesapları bana kitliyor. çok zor lan abi olmak.
buzdolabında kaselerce sütlaç var gerilimi
-
bir tek bizim eve mi mahsus olduğunu merak ettiğim gerilim.
baş sorumlusu
-sütlacı evdeki insan sayısına kalansız bölünecek şekilde hazırlamayan kişi mi?
-süd ürünlerine meraklı obur ev halkı mı?
-ya da eve ortalama üstü bir lezzet/lüks girdi diye aniden beliriveren orta sınıf hırsı, daha fazlasına sahip olmalıyım tümörü mü?
sırf bu gerilim yüzünden aile dağılma noktasına her seferinde.
şaka gibi, sorunları çözen kurum bolulu hasan usta oldu.
gizli gizli oraya gidip süd ürünü yiyorum evdeki gerilime katlanamadım için.
evet gizli gizli! çünkü isterse aylık gelirim 10.000 dolar olsun fark etmez, kadın anam bir kase sütlaca o kadar para verdiğimi duysa yine ağzıma sıçacak.
kadın huzur içinde istediğim kadar sütlaç yemeyi yasakladı arkadaş bana...
kadın anam ne zaman evdeki südü fazla bulur, sütlaç yaparsa eve bir gerilim çöküyor.
buzdolabındaki 10 kase sütlaç sinirlerimi bozuyor.
gidip yiyorum, on dakika sonra yine yiyorum. sonra "lan ya herkes benim gibi ayıysa ve yarım saat sonra kalmazsa" diye üçüncüyü yemeye niyetlenmiş mutfağa gidiyorken abim "hepsini yeme" diye kükrüyor.
"sen kaç tane yidin?" deyince 2 tane diyor.
"e sen de çok yeme" deyince kadın anam "tartışmasanıza ya" diye ünlüyor.
bi gidiyorum 4 tane kalmış. abim doğru söylediyse kadın anam da 2 tane yemiş.
kalan 4 taneyi hane halkı sayısına bölünce 1,3 çıktığını görüyor, iyice geriliyorum.
"2 tane yersem nasıl kendimi adil biçimde savunabilirim?" diye oturup düşünüyorum.
ciddiyetimi gören de sokrat'ın savunmasını yazıyorum sanır mına koyim.
sonuç olarak o sütlaçlar birkaç saat içinde bitmeden evdeki soğuk savaş da bitmiyor.
tabii buzdolabından muz, nutella, fanta 2,5 litrelik eksik olmamış 90 sonrası doğumlu gençler ne demek istediğimi pek anlayamazlar.
not: bu gerilime dayanamadığım için vakti zamanında yaptığım büyük bir hayvanlığı yazmak istiyorum:
10 yaşında falandım. ertesi gün misafir gelecekti. annem 15 kase sütlaç yaptı. yarına kadar dokunmamamı özellikle rica etti.
sinsice mutfağa girip tezgahtaki sütlaçlara baktım ve henüz sıcak olduklarını fark ettim.
"henüz çorba gibiler, 1 kaşık alsam belli olmaz. şekli tam oturmamış zaten." diye düşünüp hepsinden birer kaşık aldım.
odama gittim, uyudum.
bir saat kadar sonra annemin bağırmasıyla uyandım. birer kaşık aldığım tüm sütlaçlar, birer kaşıklık boşluklarıyla donmuşlardı. 15 kasenin hepsinin ortasında büyükçe bir çukur... insan gibi de kaşıklamamışım.
annem delirdi, bağıra çağıra hepsini alıp çöp poşetine attı ve beni gece yarısı çöp poşetini atmaya dışarı yolladı.
yolda birkaç tanesini de avuçlayıp yemiştim, ellerimi de cami avlusunda yıkamıştım. bazı kaseler hunharca poşede konduğu için kırılmıştı, kesilmiş poşetten yere sütlaç damlıyordu.
olan 15 cam kaseye oldu, harçlığımdan kesildi.
lcd soundsystem
-
glaaam!
daha önce hiç dinlemediğim bu grubun american dream albümlerinde yer alan oh baby adlı parçayı duyduğumda kendimi bir an için 90lı yılların dizilerindeymişim gibi hissettim.
bu hissin yanında güncel popun tatmin etmemesiyle başlayan arayışımı bu electro-disco-rock karışımı sonlandırdı bi nebze. bir de parça bitince bünyede daft punk etkisi bıraktı. acaba bir tek bu parçada mı hissettim tam emin olamadığımdan artık diğer şarkıları dinleyince editlerim.
ayrıca zamanında türkiye'ye gelmiş olduğunu gördüm. aşırı canım sıkıldı, tekrar gel lcd.
hdp'li vekillerin istiklal marşı'nı okumaması
-
istiklal marşı, o dönemdeki en büyük birleştirici unsur olması için yazılmıştır, başarmıştır da, içerisinde tek bir türk kelimesi geçmez, nesi rahatsız ediyor şimdi türkiye partisi olan bir partiyi?
19 ocak 2022 şahan gökbakar tweet'i
-
şahan
"ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?
bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."
adamsın şahan.
ösym'nin otizmli genç kızın sınavını iptal etmesi
-
evet bu da olmuştur. her türlü adam kayırmanın, fişlemenin, yolsuzluğun döndüğü bir sınav sisteminde; rabia'nın "kolunda unuttuğu saat" yüzünden hayallerini, umutlarını, geleceğini ve emeklerini elinden almıştır eğitimin yüz karası kurum ösym.
tek kişilik sınava girdiği sınıfında gözetmenleri tarafından da kolundaki saati fark edilmemiş, uyarılmamıştır bu genç kız.
haber linki
--- spoiler ---
bu azimli ve başarılı genç kız, sistem tarafından desteklenmesi gerekirken engellendi.
--- spoiler ---
edit: twitter'da #otizmlirabiayasahipçık hashtagi ile destek başlamıştır.
merkez türkiye
-
bir tarafta beylikduzu'nu traktorle yararak dere yapmayi vaat eden ak partisi, diger tarafta guneydogu anadolu bolgesine 3 milyon nufuslu bir endustri sehri kurmayi vaat eden chp.
evlatlarinin gelecegeni kurtarmak bu milletin elinde, ya kendilerini de bizi de yakacaklar ya da birlikte bu bok cukurundan cikacagiz. hayirlisi olsun.
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
"tepende karabulutlar olsa bile gökyüzünün maviliğinden kuşku duyma"
hint atasözü.
oytun erbaş'ın dedesinin veteriner çıkması
-
dedesinin babası da osmanlı paşası çıkar yakında. ulan ne kolpa adamsın oytun.
edit: ben espri yapmıştım ama gerçekten komutanmış adamın dedesi veya dedesinin babası, oytun koparma bizi oytun! :)
görsel
edit 2: tehlikenin farkında mısınız? covid-19 olmasa bu adam muteber, yeni nesil, sıradışı, uber, süper tıpçı diye ortalıkta dolanmaya devam edecekti :)
iki hesap merciimiz var hakk'a ve halka
-
ahmet davutoğlu'nun beyanatı. hani şu obama çağırdığında ehe ehe diye koşarak giden bakan. yani diyor ki, yargı benden hesap soramaz, halk seçtikçe burdayım.
ne güzel değil mi, ben parasız eğitim istiyorum diye pankart açınca yargı var, sen yolsuzluk yapınca beni sadece allah yargılar.
haber
robin van persie'nin muslera'ya attığı gol
youtube'da hayvan videoları çeken çocuk
-
enes batur vb. amipleri takip eden ve onlar gibi davranmaya çalışan kitlenin umrunda olmayacak çocuk.
destekleyelim o zaman güzel kardeşimizi.
edit: entry girerken 290 civarı abone vardı. şimdi 8.000’lere dayanmış durumda. daha da fazla olacak eminim. bu güzel olayın fitilini yakan, başlığı açıp kardeşimizi tanımamızı sağlayan yazar arkadaşa çok teşekkürler.
edit 2: ekşi sözlük için teşekkür videosu hazırlamış https://youtu.be/wtevlkp8vqu
mutluluğu gözlerinden okunuyor resmen, kalbi güzel çocuk, yolun açık olsun.