hesabın var mı? giriş yap

  • mal tribün liderleri nedeniyle maç boyu "bizim için antep'e de koy" diye bağırdığımız maç. he amk herkese koyduyduk bi antep kaldıydı.

  • benim anladığım "siz nesiniz ki, sizin kaybınız ne olsun, pis fakirler" diyememiş de, bunu demiş. normal.
    akp'li sonuçta.
    ..
    evet, ben de ekşideki hayatsız köpeklere soruyorum; kimsiniz olm siz?
    kaç kuruşluk adamlarsınız lan?
    cevap verin, yarınsız hayvanlar!!

  • biz neden vergi ödüyoruz 1 kişi bana bunu açıklayabilir mi? neden yani neden? her zor zamanda futbol kulübü gibi sms kampanyası başlatılacaksa neden vergi veriyoruz yok mu açıklayacak biri?

    ya da fransızlar, amerikalılar niye ihtiyaç duymuyorlar sms'lere?
    (bkz: ihtiyat akçesi)

  • 1930 doğumlu sinema, tiyatro oyuncumuz. türk sineması'nın hemen bütün kadın starlarına sesini vermiş dublaj sanatçımız.
    babasının* tiyatro oyuncusu olması sebebiyle dokuz yaşında tiyatro sahnesi ile tanıştı. on iki yaşında da sinema perdesi ile. ilk oynadığı film allahın cenneti idi ama son fimi beklenen şarkı'ya kadar çektiği diğer filmlerle birlikte meşhur film deposu yangınında yanarak yok oldu.
    beklenen şarkı 1954 yapımı olup jeyan mahfi zeki müren cahide sonku ve hadi hün ile birlikte rol almıştı. bu film zeki müren'in beyaz perdeye ilk adım attığı film olma özelliğini de taşır. daha sonraları rauf tözüm ile evliliği ile birlikte verdiği kararla sinemayı bırakır ve tiyatro oyunculuğunda karar kılar. 1960 lı yılların çalıkuşu oyununun unutulmaz oyuncusu olur mesela...bu arada belgin doruk'dan itibaren sinemadaki baş rol oynayan kadın oyuncuların da unutulmaz sesi...
    1978 yılında tiyatro sahnelerini bırakır ama dublaj hep devam eder. son yıllarda tv dizilerinde de rol almaya başlar. şu sıralarda sahra dizisinin cefakar emektarı iffet hanımı oynamakta.
    ilginç adı "jeyan" ise babasından yadigar ve farsça'da aslanın kükrerken çıkarttığı ses anlamını taşıyor.

  • iş yerinin tuvaletine girdiğimde tarihi aptallıklara ve dalgınlıklara imza atan iş arkadaşıma rastladım.
    n' aber m' aber biraz lafladık. sonra bir anda farkettim ki bunda bi gariplik var. bayağı zayıflamış gibi duruyor.
    "aaa ne kadar inceymiş bunun bacakları" diye düşünmemle birlikte duruma uyandım; arkadaş ayağında bir külotlu çorap ve çizmelerle ellerini yıkıyor.
    -senin eteğin nerede? dedim.
    -haaaa o mu? yeni konak' tan aldım, dedi.
    -yok, nerede onu soruyorum, dedim
    -kemeraltının girişinde, metronun konak durağında inince, ayy sen nasıl bilmiyorsun yeni konak' ı? dedi.
    -kızımmmm donla geziyorsun, dedim.
    -aaaaaaaaa? nerede benim etek? dedi.

    sonra olay anlaşıldı. tuvalate girince kırışmasın diye eteği çıkarıp askıya asmış.
    sonra tuvaletten öylece çıkmış.
    keşke uyarmasa mıydım diye düşündüm. harika bir şirket efsanesi olacaktı. vicdan micdan muhasebesi, kıyamadım. zaten gene sifonun üzerinde unuttuğu 290 milyarlık çekle bir efsaneye imza atmıştı.

    zaten ben de 5 dakika boyunca donla gezen bi insanla diyaloğa girmişim de farketmemişim. eleştirecek de yüzüm yok.

  • yds’den mi kaldın çen. vasıfsız çeni. çalışmak koyuyor di mi lan? alışmışsın var yemeye çalışmak gerekince tutuşuyorsun. adım gibi eminim torpili vs ayarladın barajı geçemedin diye ‘hakeden’ birisini alacaklar ona tutuluyorsun.