hesabın var mı? giriş yap

  • atılan tweet yüzünden çıkarılması yapılabilecek en hafif şeydir. hiç çaresiz kalmamış gibi insanları sırf ideolojisi yüzünden yaftalar veya suçlarsanız insanlar da tepkisi koyar. bitaksi'yi bu eylemi için kutlarım.

    dipçe: düşünce özgürlüğünü savunan yazarlar bana mesaj atıp küfrediyor. ben kurumsal bir firmada calısan biri değilim. sıradan bir insanım. biografisine calıstıgı yerin adını yazıp belki de zamanında o şirketten taksi kullanmış eski müşteriye böyle şeyler söyleyen bir adamı savunmak bir teröristi savunmaktan farksızdır.

  • yalçın abi'ye katılıp "iktidarsızım, kocalık görevimi yapamıyorum karım beni terketti" diye 70 milyonun önünde ağlamaktan çekinmeyen ama eczaneye gidip bir mavi hap almaya utanan adam gibiyim; bütün dünyaya seni sevdiğimi haykırabilirim ama sana söylemeye utanırım...

  • sınıfta anıl var. anıl'ın cyborg olduğunu düşünüyoruz. anıl bir anadolu lisesinden bizim okula bizim bilmediğimiz bir puanı yükseltmek için gelmiş. anıl odasının duvarına güneş saati çizmiş.

    sınıfta gülcan var. matematik hocası gülcan'ı seviyor. bu dünyada belki de bir tek gülcan'ı seviyor. hatta gülcan'ın karnesine "unutma unutulanlar unutanları asla unutmaz" yazmış. (bkz: ibrahim erkal)

    hocanın sorduğu bütün sorulara ya anıl parmak kaldırıyor ya gülcan. biz de not tutmak zorunlu olduğu için deftere çizdiğimiz şekillere not süsü vermeye çalışıyoruz. figüranız biz.

    bir gün hoca tahtaya bir soru yazdı. yabancı bir ses "30 derece" dedi.

    hoca sınıfı bakışlarıyla taradıktan sonra sordu "kim dedi onu?"

    alper, anıl ve gülcan'ın sultasını kırmanın verdiği sevinçle "ben" dedi.

    hoca alper'in sırasına doğru ilerledi. hoca yaklaştıkça alper'in suratındaki zafer ifadesi yerini endişeye bıraktı. gelen bir aferinse şimdiye kadar gelmiş olmalıydı...

    hoca kendisinden beklenmedik bir çeviklikle alper'e dalıverdi. hem de ne dalmak... sağlı sollu. duvar tarafında oturan alper'in kafa lambrilerden sekip tekrar tekrar hocanın yumruklarıyla buluştu.

    alper büyük bir şok ve küçük bir beyin sarsıntısı yaşarken hocanın soluk soluğa sesini duyduk:

    "parmak kaldırmadan konuşma!"

  • ailece yemek yiyorsunuz... ya da belki de cancişlerinizle... besinler bünyeye girdikçe huzur doluyor alyuvarlar, akyuvarlar... o sırada ortamın umumiyetle hakimi olan şahıs o ölümcül geyiği açıyor: "şu yemeği dışarda yeseydik en az x milyondu"...

    bir başkası onaylıyor: "x milyon mu? ne x milyonu, en az y milyon..."

    ve öldürücü vuruş geliyor - eğer söz konusu geyiğin aktığı mecra ailemizle yediğimiz bir yemek ise bu vuruşu yapan kişi genelde annedir- :

    "bu kadar da temiz olmazdı..."

    yancı onaylaması (hala/dayı/teyze/kardeş/canciş): "kim bilir nasıl yapıyorlar, bilemiyorsun ki kirli mi temiz mi... gözümüzle gördük, elimizle yaptık en güzeli böyle evde yemek..."

  • sonra doğu dünyası niye gelişemiyor? e sikinden başka yere kan gitmiyor da ondan.

    önce mesaj yoluyla hakaret edip sonra da ispiyonlayan ezikler için gelen tanım editi: eleştirilmesi bazı cibiliyetsizlerin zoruna gitmiş tecavüzdür.

  • snapchat, "spectacles" gözlüklerini "snapbots" adını verdiği otomatlar ile satarak güzel bir pazarlama taktiği ile ilerliyor.

    snapbots video

    ilk olarak şirketin merkezine de yakın olan california venice beach'e koydukları otomattan satışa başladılar (100 adet) ve bu otomatlar ülkeyi dolaşarak her yerde bir gün kalacaklar.

    snapbot'un görünüşü
    snapbot önünde kuyruk

    otomatın içinde bir kamera var ve potansiyel alıcılar ilk önce otomatın önündeki ekrandan aynı snapchat'teki gibi yüz tanıma filtreleri aracılığıyla gözlüğün kendilerine yakışıp yakışmayacağına bakabiliyorlar. gerçi şu an sırası gelenin "aaa bana yakışmadı, almam bunu." diyeceğini sanmıyorum.

    otomatların nerede oldukları da spectacles'ın web sitesinden takip ediliyor.

    https://www.spectacles.com/map/

    snapchat'ten yapılan açıklamaya göre en az birkaç ay gözlükler sadece bu otomatlar aracılığıyla satın alınabilecek. ilk partiyi alanların da bir bölümü gözlükleri e-bay üzerinden satmaya başlamış ve fiyatı an itibariyle 1.200 dolara kadar çıkıyor. (normalde fiyatı 130 dolar) şu an e-bay'de türkiye'ye gönderenler arasında en ucuzu 850 dolar + kargo.

    e-bay

    snapchat, uygulaması ile kimseyi takip etmeyen aksine herkesin onu takip ettiği bir yol izleyip başarılı olmuştu. gözlüğünü de pazarlarken yine kendi yolundan gidiyor ve "farklı, genç, yaratıcı" algısını daha da güçlendiriyor.