hesabın var mı? giriş yap

  • bu videodaki kişileri tanımam etmem ama 2 kelam edeceğim. bu kadının kocasıyla birlikte kaldığında böyle şovlar, eğlenceler, cilveler yapmadığına eminim. yapılan o dansların hepsi ınternet alemi için yani sosyal medyada beğeni, takip alabilmek amaçlı.

    gerçekten kocasına böyle cilve yapacak bir kadın , sadece kocasına yapar, internette milyonlarca insanın görmesini umursamaz. eleman videoda çok daha mutlu durmuyor çünkü karısının bunu kocasıyla iyi vakit geçirme amaçlı değil de video için veya başka bir amaçlı yaptığını biliyor.

  • sanık ve hakim...

    - köşede bekledim, çıkınca da tepsiyle kafasına vurdum..
    - iyi de, yanında silahın bıçağın da varmış.. neden tepsi?
    - bi yerde okumuştum.. öyle yapınca tepsi müdafaadan az ceza alınıyormuş..
    - nefsi müdafaa olmasın o?
    - hepsi müdafaa değilmi sonuçta..
    - yaz kızım sanığın yirmi yıl hapsine...
    - ama yirmi yıl çok fazla.. bilseydim yanımda hafifletici sepetler getirirdim..

  • son 1 ayda sözlüğe giriş yapmış 8284 kadın sözlük kullanıcısının yazarlığı onaylandı. yazarlık onayı bekleme derdinin tamamen son bulacağı günlere doğru elele! (hedef 2023)

  • yalan soylerken utanmamak, kizarmamak bir meslek olsa, kendisi kesinlikle ultra otesi ordinaryus profesor olurdu.

    hayat pahaliligini anlamak isteyen herkesi marketlere bekliyorum. sepetine ihtiyaci icin aldigi urunleri kasada birakmak zorunda kalan insan sayisini gormeniz yeterli.

  • ya benim birader tanidigim en sansli insan bu konuda. pandemiden hemen once bosandilar, gitti kendine bir apartman dairesi buldu. sonra pandemi tanrilari karsi komsu olarak ona yeni bosanmis tek cocuklu bir hanim getirdi. yeni bosanmis tek cocuklu hanim ile yeni bosanmis tek cocuklu 'agabi'm pandemi surecinde sevgili oldular. cocuklari birlikte oynamaya basladi falan, dordu birden gezip duruyorlar. yakinda birlikte yasamaya baslayacaklar. adam pandemi ortaminda yeni aile kurdu kendine ya, oglum millet anasini babasini goremedi bir yildir lan. sitcom tadinda bir hayat. pek mesutlar tanrilar nazardan saklasin. haybeden bir tane daha yegen sahibi olduk biz de iyi mi?

    edit: ne kadar çok güzel mesaj geldi bu entry ile ilgili, umut veren anekdotlara ihtiyaç varmış herhalde :) bir yandan mutlu çift adına tebrikleri kabul ediyor, teşekkürler ediyorum, bir yandan dilerim ki hayat bazen de böyle kucağınıza ihtiyacınız olan şeyleri bırakır diyorum. sevgi doldum, yumuş yumuş oldum.
    edit 2: geri zekalı olduğum için ben bunu önceki gece yazdım sanıyordum, meğer gece nöbetine kalmış debeye girmiş, şimdi anladım. ben de diyorum nereden görüyor insanlar da bir sürü mesaj atıyor. böylece farkında olmadan da debe editi yapmışım, insan kınadığını yaşıyormuş hakikaten. entryi de böylece çift editle bok ettikten sonra dağılabiliriz bence.

    2023 sonu editi: bu yaz evleniyorlar. yeni yeğenim pek tatlı nazar değmesin, yengem de bal gibi, bir nazar değmesininizi alırım

  • türkiye'nin sorunu tam da bu işte. tam bir şey yaparsın iyi kötü büyük küçük önemli değil. hemen biri damlar 1 milyon da para mı yeaaaa diye heves kırmaya çalışır. başkasının üzüntüsüyle mutlu olan bir milletiz ne yazık ki.

  • tuhaf günlerden biri. dünyanın bir kısmını neşelendirirken bir kısmına travma yaşatan türden.

    dayımın eşi öldüğünde 35 yaşındaydı, ben de şu an 35 yaşındayım. agresif bir beyin tümörü yüzünden üçüncü ameliyata girmesi gerekiyordu, bir gece öncesinde bana "korkuyorum, ölürsem çocuklarıma ne olacak" demişti. "anneler günü, bayram, hep buruk olacaklar" demişti. ameliyatının işe yaramayacağını herkes biliyordu zaten de, bir umut diye çırpınış... ne cevap verdim hatırlamıyorum, kesin saçmalamışımdır. ölmek üzere olan birini avutabilecek kadar soğukkanlı değilim.

    bu konuşmadan birkaç ay sonra öldü. çocukları büyüyor, zaman akıyor. büyük çocuğu (kız) ortaokulda, ufak olan (erkek) ilkokul. kız çocuklarıyla erkek çocukları farklı yapıdadır derler, ondan mı bilmem ama erkek olan hayatına normal şekilde devam ediyor gibi görünürken kız olan annesini bir kez bile anmadı. hiç. ne fotoğrafına baktı, ne ismini andı. biz de bu yüzden hep o yanında yokken aradık anneannemi, anneler günü'nü kutlarken duymasın istedik. sosyal medyada paylaşmadık. kendi çapımızda önlem aldık işte, ne faydası olacaksa...

    yaşadıkları şehir tutucu. sanırım ramazan yüzünden arkadaşlarından ve çevreden gördüğü oruç tutma baskısına isyan etmiş. ilk defa dün gece annemle kardeşimi arayıp ağlamış. "allah'a inanmıyorum ben, olsaydı annemi bir kerecik rüyamda görürdüm. zaten bizi ufacıkken bıraktı, allah'tan nefret ediyorum" diye bağırmış. birkaç gün önce de ilk defa kendisini büyüten anneannemin anneler günü'nü erkenden kutlayıp hediye vermiş. yıllarca tek bir kez anneler günün kutlu olsun demedi, bu yıl içinde ne biriktirdiyse hepsini kusuyor. o kadar öfkeli ki, çocuk değil marvel filmlerinden çıkmış kötü karakterler gibi konuşuyor. allah'tan nefret ediyorum diyor sürekli. sanırım inanıp inanmadığını da sorguluyor kendince. annesinin ölümüne açıklama bulmaya çalışıyor. allah öldürdüyse neden öldürdü, neden annesini öldüren allah için oruç tutması gerekiyor türü sorular... aslında cevap da istemiyor, sadece öfkesini her konuştuğu insana söylemeye çalışıyor. anneler günü olmasa başka bir meseleyle bu kadar tetiklenir miydi kafasındakiler bilmiyorum.

    demem o ki, bir yetişkin olmama rağmen 5 yıldır babalar günü benim için bile kabus. sabah mide krampıyla uyanıp gün boyunca her reklamda ağlamaklı oluyorum. bir de bu reklamların haftalar önceden başladığını varsayarsak... bazı çocuklar için anneler günü, babalar günü kavramları travma.

    bazen dünyadaki bütün özel günlerin kaldırılmasının daha iyi olacağını düşünüyorum. haftalar öncesinden bannerlarla, videolarla babam yaşasaydı alabileceğim hediyeleri görmektense ölüm yıl dönümünde anmayı tercih ederdim. bugün annesini kaybedenler de böyle hissediyor. işçi bayramı veya öğretmenler günü gibi mesleki türde olanlar neyse de; bence anneler günü, babalar günü gibi kişisel bağları zorlayan günler olmasaydı eksikliğini çekmezdik.